45. Satranç Olimpiyatları oynanırken, Türk satranç dünyasının tanınan ismi Fide Ustası unvanlı Fethi Apaydın ile görüştük. Olimpiyat heyecanı ve yaklaşan federasyon genel kurulu öncesi, başkanlığa talip olan Apaydın ile Türk satrancını konuştuk.
Türk satrancının dünyadaki yerini konuşalım mı öncelikle?
- Süper ligimize baktığınızda dünyanın en iyi oyuncularının mücadele ettiğini söyleyebiliriz. Olimpiyatlarda Milli takımımız bizi heyecanladırıyor. Bugün Yağız Kaan Erdoğmuş ve Ediz Gürel şöhreti dünyaya yayılmış iki isim. İşlenmeyi bekleyen büyük potansiyeller de var. Türkiye bu anlamda müthiş bir potansiyele sahip. Liglerimizin kalitesi daha da iyi noktalara gelebilir. Yeter ki doğru adımlar atalım.
Peki biraz sizi tanıyabilir miyiz?
- 1989 İzmir doğumluyum. Evliyim ve bir oğlum var. İzmir Ekonomi Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman mezunuyum. 2002 yılındaki Türkiye Yaş Grupları Şampiyonluğu ile başlayan satranç kariyerimde, Türkiye Kupası Şampiyonluğu ve Süper lig şampiyonlukları da dahil bazı başarılarım var. Yıllardır oyunculuğun yanı sıra eğitim ve organizasyon faaliyetlerini yönettim. Ülkemizin potansiyeline çok güveniyorum. Bizim için milli formamız kutsaldır. Son yıllarda artan bu başarılar bizi çok motive etti ve hizmet etme tutkusu yaşadığımız bu duygularla başladı.
Çocuk ve gençlerin satranç eğitimi için neler yapılmalı?
- Her sene satranç ailemizin bir araya geldiği Türkiye Yaş Grupları Şampiyonası'nda derece elde eden sporcular, 18 yaş altı milli takım havuzunda yer alıyor. Onların ülkemizdeki açık turnuvalara özel olarak davet edilmesi teşvik edilmelidir. Gençlerimizin tek tercihi yurt dışı olmamalı, ülkemizde kendilerini geliştirebilecekleri uluslararası organizasyonların sayısını artırmak için çaba gösterilmelidir. Diğer ülkelerdeki birçok federasyon başkanlarıyla geçmişte uluslararası hazırlık maçları ve ortak gelişim kampları düzenledik, bu ilişkileri kuvvetlendirmeliyiz. Zaten çok iyi satranç okulları var ülkemizde. Her ilde kaliteli eğitim merkezleri oluşturacağız. Tüm ülkede uygulanması gereken ortak bir müfredatı öğretecek antrenörlerin eğitimi konusunda da somut adımlar atacağız.
Bölgesel farklı çalışmalarınız olacak mı?
- Kesinlikle, Doğu illerimizin ev sahipliğinde uluslararası organizasyonlar istiyoruz. Deprem bölgesine satrancı daha çok ulaştırmak istiyoruz. Ülkemizin her ilinde faaliyet planlıyoruz. Bu amaçla bölge temsilciliklerimizi oluşturulacak. Yetenek taraması önemli. Asıl önemlisi oralarda turnuvalar yayılmasını planlıyoruz.
Peki ya özellikle son yıllarda büyük yıldızlar çıkaran Türk dünyası...
- Bu çok önem verdiğimiz bir konu. Azerbaycan milli takımındaki kişiler, yıllarca takım arkadaşlığı yaptığım sporcular. Bu ilişkileri kalıcı iş birliklerine dönüştürmeliyiz. Olimpiyat şampiyonluğu da bulunan Özbekistan'ın 2026'da Olimpiyatlara ev sahipliği yapacak olması Türkiye için fırsat. Yeni dönemde kültürel bağlarımızın olduğu Azerbaycan, Özbekistan ve Türkiye federasyonları yapılacak protokol ve iş birlikleriyle birlikte, dünya satrancında söz sahibi olmamızın önünü açacak. O ülkelerin başarılı sporcularının ülkemizdeki turnuvalarda oynaması için çalışacağız.
Peki ya engelli sporcular...
- Federasyonumuz bünyesine katılan görme engelli sporcuların hikayeleri bize ilham verecek. Görme engelli sporcularımız arasında henüz unvan sahibi olan yok. Dünya Satranç Federasyonu Engelliler Komisyonu aktif üyesi Seçkin Serpil ile geçmişte Engelsiz Satranç çatısı altında projeler ürettik. Bunu ulusal bir harekete dönüştürmek niyetindeyiz. Bu başarılarda emeği geçen mevcut başkanımız Gülkız Tulay'a geçmişteki katkıları için çok teşekkür ediyoruz.