Kaliteli yaşam, eğitim, sağlık ve refah açısından dünyanın en iyi ülkelerinden birisi... Avustralya'nın profilinde genellikle bu ifadeleri görmeniz mümkün. Akıllara da böyle yerleşmiş zaten. Yaklaşık 25 milyon nüfuslu ülke yüzölçümü açısından dünyanın en büyük altıncı ülkesi. Dolayısıyla ana kıtanın tamamına yayılmış geniş topraklarına oranla nüfus düşük kalıyor. İngiliz Milletler Topluğuna bağlılar. İngiltere Kralı III Charles'ın temsiliyetleri bulunuyor yani. Peki Avustralya'da ya da diğer 'gelişmiş-modern' ülkelerde hayat gerçekten düşünüldüğü gibi tozpembe mi? Cevap basit aslında. Maalesef değil. Dışarıdan 'tam yaşanılacak yer' olarak düşünülen birçok ülke aslında çok sayıda kronikleşen problemlerle boğuşuyor. Bunlardan bir tanesi de aile içi şiddet oluyor. Avustralya'da hafta içerisinde yayınlanan bir rapor bu acı gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi.
GENÇLER VE KADINLAR MAĞDUR
Dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olan Avustralya'da evsizlerle ilgili veriler paylaşıldı. Ülkede 122 binden fazla evsiz bulunuyor. Bu kişiler devletin yetersiz desteği nedeniyle yıllarca sokaklarda ya da eski arabaların içinde yaşamak zorunda kalıyor. Aslında buraya kadarki veriler tipik bir Batılı ülke profili gibi. Sonuçta ABD'den Fransa'ya ya da İngiltere'den Belçika'ya kadar birçok ülkede evsizlik problemi korkunç boyutlara ulaşmış durumda. Ancak Avustralya'daki raporun alt metinlerinde daha farklı trajediler saklıydı. Örneğin evsizlerin üçte birini 25 yaş altındaki kadınlar oluşturuyor. Ya da evsizlerin yüzde 23'ü 12 ila 24 yaşlarındaki gençler. Avustralya İstatistik Bürosu'nun verilerine göre Avustralya'da her 10 gençten birisi sokaklarda yaşıyor. Yani özetle evsizlik en fazla kadınları, gençleri ve hatta çocuk yaştakileri vuruyor. Bu durumun en temel nedeni de aile içi şiddet ve geçim sıkıntısı oluyor. Ama aile içi şiddetin ülkede artık bir salgın haline geldiği yorumları yapılıyor.
HER 5 GENÇTEN İKİSİ MAĞDUR
Avustralya'daki verilere biraz daha yakından bakmaya devam edelim.
Mission Australia isimli hayır kurumunun yayınladığı veriler de korkunç 15 ila 19 yaşlarındaki her 10 gençten biri evsiz...
Homelessness Australia adlı bir diğer kuruma göre evsizlerin yüzde 28'i aile içi veya diğer sebeplerden şiddet ve istismara maruz kaldığını, bu nedenle yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.
Victoria eyaletindeki evsizlerin yüzde 82'si maruz kaldığı aile içi şiddetin evsiz olmasında öncelikle neden olduğunu dile getriiyor. Bu arada bu kişilerin yüzde 54'ü çocuk koruma servislerince biliniyor.
Şiddete dair son bilgimiz şu olsun: Avustralya'da 15 yaş üstü nüfus içinde her 5 kişiden ikisi fiziksel ya da cinsel şiddete uğramıştı.
Ülkedeki evsizlerin sayısı tahmini 122 bin dedik ama konut yardımı talebinde bulunanların toplam sayısı 423 bini aşıyor.
DÜNYANIN KANAYAN YARASI
Aile içi şiddete karşı Birleşmiş Milletler'den Dünya Sağlık Örgütü'ne kadar çok sayıda uluslararası kurum öneriler yayınlıyor. Ancak birçok ülke bu acı tabloyu değiştirmekte başarılı olamıyor.
Almanya'da aile içi şiddet mağdurlarının sayısı 2023'te bir önceki yıla oranla yüzde 6,5 artarak 256 bini geçti.
Fransa'da İçişleri Bakanlığı'nın yayımladığı son rapora göre son üç yıldır aile içi şiddet olayları yüzde 9 yükseldi.
Hollanda'da yapılan bir araştırmaya göre, 50 yaşın altındaki her 6 erkekten 1'i kadına şiddet uygulamayı kabul edilebilir buluyor.
ULUSAL KRİZ İLAN EDİLDİ
Avustralya'da yaşanan bu aile içi şiddet sarmalını 'salgına' benzetenler var. Hükümet daha geçtiğimiz haftalarda özellikle kadına ve çocuklara yönelik şiddetin önüne geçmek için okullarda başlayacak bir dizi önlem programlarına başlayacaklarını duyurdu. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ise içinde bulundukları durumu 'ulusal kriz' ilan ederek özetledi. Geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada "Ortalama her 4 günde bir kadının, partnerinin elinde ölmesi, ulusal krizdir" dedi. Bu arada Avustralya'da çocukları ailelerinden ve arkadaşlarından uzaklaştırdığı gerekçesiyle köklü bir sosyal medya yasağı uygulamaya alınacak.
MODERN KÖLELİĞE KARŞI BASIN ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR
Avustralya ile ilgili aile içi şiddet haberinin detaylarını araştırırken farklı bir dosya ile karşılaştım. South China Morning Sitesi'nin özel bir haberiydi bu. Ülkenin başkenti Canberra'da geçiyor. Burası güçlü diplomat ve hükümet yetkililerinin yaşadığı yer. Ama habere göre başkentte modern kölelik çok yaygınlaşmış durumda. Haber Sri Lanka ya da dünyanın farklı ülkelerinden getirilip pasaportlarına el konularak üst düzey bürokratların evlerinde modern birer köle olarak nasıl yıllarca çalıştırıldıklarını ve bu durumu kimsenin haberleştirmediğini ele aldı. Bazı eyaletlerde 14 yaşın altındaki çocuklara sosyal medya sitelerine erişim yasağının getirilmesi gündemde...
MODERN ÜLKELERİN KONUŞULMAYAN ÇİRKİN GEÇMİŞLERİ
Güney Kore, Almanya, Japonya, Belçika, İsviçre, Hollanda ve dahası... Hepsi de günümüzün en 'modern' ülkeleri değil mi? Sosyal ağlarda övüle övüle bitirilemeyen yerler. Her muhabbette örnek gösterilen adresler. Ama ne var biliyor musunuz? Aslında bu ülkelerin geçmişleri, ki çok eskilere gitmeye gerek de yok, düşünüldüğü kadar temiz değil.
BEBEKLERİ ÇALDILAR
Hafta içerisinde Güney Kore'de bir rapor yayınlandı. 1980'lere ait bilgileri içeriyordu. Belgeleri Güney Kore Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu duyurdu. 1960'lar ile 1980'ler arasında evlatlık verilenlere dair verilerin yer aldığı acı itiraflardı. Bu arada evlatlıklar denilirken ailelerinden koparılıp zorla başka ailelere verilen çocuklardan bahsediliyordu. Bu rapora göre binlerce kişinin hapsedildiği saptandı. Hatta köleleştirildiği görüldü. Tüm bunlar yetmezmiş gibi sapkınlığın arkasında devlet de çıktı. Bebekler, devletin finanse ettiği tesislerde doğanlardı. Buralarda doğum yapan kadınların bebeklerini Batılı ülkelere evlatlık vermeleri için baskı gördüklerine dair yeni kanıtlara ulaşıldı. Bu skandaldan yola çıkarak yakın zamanda diğer ülkelerde ortaya çıkan çirkinlikleri hatırlatalım istedik:
DEVLET ELİYLE VAHŞET
GÜNEY KORE
Güney Kore'de daha birkaç hafta önce başka bir skandal basına yansımıştı. Adres Busan kentiydi. Brothers Home isimli bir toplama kampı ortaya çıkarıldı. Burada 657 ölüm, binlerce tecavüz ve işkencelerin yapıldığı saptandı.
JAPONYA
Asya'dayız yine. Bu kez bakacağımız yer Japonya. Nanking Katliamı / 1937... Çin'e yönelik bu katliamda 300 bin sivil öldürüldü. Japon askerler 20 binden fazla kadına tecavüz etti. Binlerce kadın seks kölesi olarak kullanıldı.
İSVİÇRE
Birçoğumuz çizgi film karakteri Heidi'yi biliyoruz. Ama çıplak ayaklı Heidi'nin gerçekte neyi temsil ettiği son zamanlarda konuşulmaya başlandı. 1970'lere kadar İsviçre'de binlerce yetim çocuk köle gibi çiftliklerde çalıştırıldı. Devlet tarafından ailelerinden zorla koparılan bu çocuklar tıpkı Heidi gibi.
KIRMIZI SOKAK REZALETİ
ALMANYA
Utançlarla dolu geçmiş yolculuğunda şimdiki adresimiz Almanya. Akıllara hemen Yahudi soykırımı gelmiştir. Ama biz bu sefer 100 yıl öncesine gidelim. Almanya, eski sömürgesi Namibya'ya bir soykırım yaptı ve 100 binden fazla kişi katledildi. Şimdilerde Namibyalılar, katledilen atalarının Almanya'ya götürülen kafataslarının iadesini istiyor.
ABD
Yakın geçmişleri bile katliamlarla dolu ülke... Afganistan, Irak... Şimdilerde İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırımın finansörü oldular. Ama biz bu sefer ABD'nin Vietnam savaşı sırasında kaçırdığı bebekleri hatırlatacağız. Binlerce Vietnamlı bebek uçaklarla ABD'ye kaçırılmıştı.
BELÇİKA
1900'lerin ortalarına kadar süren bir utanç... Dünyanın dört bir yanından getirilen yerliler Belçika'da kafeslere konularak "hayvan" gibi sergileniyordu.
HOLLANDA
Utanç turumuzu Hollanda ile tamamlayalım. Şimdilerde bile turizm adresi olarak kullanılıyor. Kırmızı Sokaklardan bahsediyoruz. Birçok ülkeden buralara zorla getirilen gencecik kızlar seks kölesi olarak çalıştırılıyor.