Büyüklerin öğretileri hep çok basittir. 'Az konuş' mesela. Ya da 'çok yeme' gibi. En sık duyduklarımızdan biri de 'mutluluğu uzakta arama' şeklinde oluyor. Ama ne var biliyor musunuz? Modern tıp da onaylıyor. Yani büyüklerimiz haklı. Yapılan çok sayıda bilimsel araştırmaya göre başkalarına iyilik yapmak aslında kişinin kendisine yaptığı bir iyilik olarak geri dönüyor. İyilik yap denize at misali. O sana sağlık, mutluluk veya huzur olarak geri geliyor. İslamiyetin en önemli öğütlerinden olan güzel ahlakın önemi de yine açıkça ortaya çıkıyor. Gelin iyiliğin ne gibi faydaları olduğuna göz atalım.
PLANA GEREK YOK RASTGELE
Hong Kong Üniversitesi'nden uzmanlar, daha önce yapılmış 200'ün üzerindeki araştırmada yer alan 198 binden fazla kişinin verilerini inceledi. Araştırmalar cömertlik üzerineydi. Çıkan sonuçlara göre planlı bir iyilikten ziyade karşınıza rastgele çıkan birine iyilik yapmanın kişiyi daha çok mutluluk verdiği belirlendi. Yani bir yerde gönüllü yer alıp yardımlarda bulunmak da kişinin iyi hissetmesini sağlıyor, ancak örneğin bir anda karşınıza çıkan ve elleri torbalarla dolu komşunuza yardım etmeniz size daha iyi geliyor. Uzmanlar merhamet, dayanışma ve güvenin toplumun bir parçasına olduğuna dikkat çekerek "İyilik yaptığınız zaman bu parçalar güçleniyor. Ve bu da size fiziksel ve ruhsal sağlık olarak geri dönüyor" diyor.
TANSİYONA İYİ GELİYOR
ABD'de bulunan Brigham Young Üniversitesi araştırmacılarına göre fedakar yani karşılık beklemeden iyilik yapanların diğerlerine göre uzan yaşama ihtimali daha yüksek oluyor.
British Columbia Üniversitesi'nden uzmanlar 6 haftalık sıra dışı bir çalışma yürüttü. İki gruba harcamaları için paralar verildi. Deneklerin yüksek tansiyon şikayeti vardı. Araştırmanın sonucuna göre verilen paraları başkaları için harcayanların tansiyonlarının daha dengeli olduğu görüldü.
Amerikalı psikolog Elizabeth Dunn da Kanada'da benzer bir inceleme yaptı. Rastgele seçilen deneklere sabah saatlerinde akşamüzeri saat 17.00'a kadar harcamaları için bir miktar para verildi. Daha sonra parayı kendisi için harcayanlarla başkalarına verenlerin ruh halleri ölçüldü. Çıkan sonuçlara göre parayı bağışlayanların daha mutlu ve pozitif hissettikleri görüldü.
DEPRESYONDAN KORUYOR
Princeton Üniversitesi bünyesinde yayınlanan başka bir çalışmaya göre yetimlere düzenli olarak iyilik yapmak kişinin acı duyma eşiğini güçlendiriyor. Yani iyilik yapmak ağrı hissini de hafifletiyor.
İngiltere merkezli Kent Üniversitesi'ne göre iyilik yapmak mutluluğu da artırıyor. Üstelik sadece üç günlük iyilik bile yetiyor. Uzmanlar bu noktada çeşitli iyilik yapma alışkanlığını tavsiye ediyor. Şöyle ki sürekli aynı tip yardımlaşmadan kalmayın. Farklı iyilik yöntemleri geliştiren kişilerin daha rutin bir iyilik yapma eğiliminde olanlara göre daha fazla mutlu olduğu belirlendi.
Sonuçları Oxford Academic'te yayınlanan bir diğer incelemeye göre ise düzenli olarak ve gönüllü bir şekilde hayır kurumlarında görev alanların depresyona girme riski diğerlerine nazaran daha düşük oluyor.
Harvard Üniversitesi'ndeki bir araştırma da zengin ya da yoksul olsun fark etmeksizin tüm ülkelerde kendisinden bir şeyler veren kişilerin çok daha mutlu olduğunu ortaya koymuştu.
George Washington Üniversitesi'nde yürütülen çalışmanın neticesinde çevresine karşı iyilik içerisinde olanın diğerlerine göre erken ölüm riskinin yüzde 24 daha düşük olduğu tespit edildi.
Massachusetts Üniversitesi'ne göre de düzenli olarak hayır işlerinde bulunmak kalp sağlığını koruyor.
YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPANLAR DİKKAT
İş değiştirmek, taşınmak ya da farklı bir şehirde yeni bir okul hayatına başlamak... Hayat geçişleri her zaman kendi içerisindeki zorluklar gelir. Ancak Simon Fraser Üniversitesi'nden araştırmacılar yeni okul döneminde farklı kentlere yerleşen 200 üniversite öğrencisini inceledi. Çıkan sonuçlara göre gittiği yerde vakit kaybetmeden çevresiyle uyum sağlayan ve çeşitli iyilik hareketlerinde bulunanların içinde bulundukları yeni koşullara adapte olmaları diğerlerine göre daha kolay oluyor. Araştırmacılara göre insan sosyal bir varlık. Dolayısıyla yardımlaşma insanın doğasındaki birçok olumlu unsurları aktive ediyor. Örneğin yaşamın anlamını daha iyi anlamak gibi ya da sabahları daha anlamlı bir şekilde uyanıp güne başlamak gibi. Tüm bunlar da aslında arka planda kişinin kendisini diğerlerine göre daha iyi ve pozitif hissetmesini sağlıyor.
ZİNCİRLEME HALKA GİBİ
Birçok farklı araştırma iyilik görenlerin çevrelerine karşı nasıl olduklarını inceliyor. Çıkan ortak sonuçlar da iyiliğin aslında toplum içerisinde bir zincirleme halka gibi olduğunu ortaya koyuyor. Yani iyilik bulan iyilik yapıyor. BBC'deki bir araştırma kapsamında bir sosyal deney yapıldı. Bir bilgisayar odasında deneyden habersiz denekler vardı. Bilgisayarı bozulan kişiye ekipten olan bir kişi yardım etti. Ardından bir süre sonra ekipten olan kişi odadan çıktı. Sonrasında yine ekipten olan bir diğer kişinin de bilgisayarı bozuldu. Kendisine iyilik yapılan kişinin de hemen kalkarak ona yardım ettiği görüldü.