Dünya genelinde çocuklara bir haller oluyor. Durum hiç de iç açıcı değil. En vahim tablo Batılı ülkelerde diyebiliriz. ABD ve Avrupa'da adı konmamış bir alarm durumu var. Biz de hafta içerisinde Eskişehir'deki vahşetle sarsıldık. 18 yaşındaki saldırgan, çay bahçesinde 5 kişiyi bıçakladı. Üstelik saldırıyı Batı'daki gibi aşırı sağcı faşistlerin saikleriyle yaptığı belirlendi. Haberimizde Batı'daki gençlere neler olduğunu ele alacağız. 11 yaşında polise taş atan veya 20 yaşında başkana suikast girişiminde bulunan var. Ya da 5 yaşındaki çocukları öldürecek kadar canileşenler... Gençler niye radikalleşiyor? Sosyal medyanın rolü ne? Dijital dünyadan çıkmaları sağlanamaz mı? Uzmanlar ne diyor? Ve tablo ne kadar vahim? ABD ile başlayalım:
TRUMP'I ÖLDÜRECEKTİ
13 Temmuz'a dönelim. Dünyanın kaderi bir anda değişebilirdi. Adeta direkten dönüldü. Donald Trump saliseler içinde suikasttan kurtulmasaydı, ABD'de yer yerinde oynamıştı. Olay yerinde öldürülen saldırgan 20 yaşındaydı. Thomas Matthew Crooks... Yalnız kurt muydu, aşırı sağcı mıydı? Ya da bu yaştaki biri neden başkan adayını öldürmek istemişti? Bu sorular hâlâ aydınlatılamadı. Amacı neydi bilemiyoruz. 5 Kasım'da seçimlere hazırlanan ABD, konuyu kapattı çünkü. Thomas Matthew Crooks aslında çevresi tarafından 'iyi' biri olarak biliniyordu. Hatta lisede Ulusal Matematik ve Bilim Girişimi Yıldız Ödülü'nü almıştı. Satranç ve kodlamayla ilgiliydi. Adli kaydı ile psikolojik sorunları yoktu veya FBI'ın radarında değildi. İngiltere'ye geçelim. Yine geçen ay bir olay yaşandı. 29 Temmuz'da. Southport bölgesindeki bir dans eğitim merkezinde vahşet yaşandı. 5-6 yaşlarındaki çocuklara yönelik bıçaklı bir saldırı yapıldı. 3 çocuk yaşamını yitirdi, 11 kişi de yaralandı. İlk başta sadece saldırganın 17 yaşında olduğu açıklandı. Reşit değil diye kimliği saklandı. Ancak anında sosyal ağlar üzerinden yalan haberler dönmeye başladı. Aşırı sağcılar saldırganın isminin Ali olduğunu ileri sürdü. Hemen sokak olayları başladı, çünkü faşistlere göre katil Müslüman'dı. Tam da aradıkları fırsat ellerine geçmişti. Saldırgan Müslüman değil. Afrika kökenli Hristiyan'dı. Axel Rudakubana... Ama sokaklar karıştı bir kere. Göstericiler polise saldırmaya başladı. Çatışma görüntüleri geldikçe herkesi şok eden gerçek de gün yüzüne çıktı. Faşistlerle birlikte polise taş atanlar arasında 11 yaşındaki çocuklar da vardı. Ya da göçmenlerin kaldığı oteli ateşe verenlerin bazıları daha 12'sindeydi. 12 yaşlarındaki çocukların şiddet olaylarına karışmaktan yargılanmalarına başlandı. Hatta biri suçlu bulundu. Cezası 2 Eylül'de açıklanacak.
BİRBİRLERİNİ ÖLDÜRÜYORLAR
Biraz da Avrupa'nın geneline bakalım. İngiltere'deki olayların sıçradığı İrlanda veya İskoçya'da da çok sayıda çocuk polise saldırmaktan gözaltına alındı. Avusturya'da terör örgütü DEAŞ sempatizanı oldukları açıklanan 17, 18, 19 yaşındaki üç şüpheli konsere saldırı planlamaktan tutuklandı. Fransa'nın birçok kentindeki banliyölerde çocuklar arasındaki şiddetin önüne geçilemiyor. Dünyanın en mutlu ülkeleri olarak bilinen İsveç, Norveç, Danimarka'da da zaman zaman gençler büyük sorun oluyor. Geçmiş yıllarda haberini yapmıştım. İskandinav ülkelerindeki gençlerin sıkıldıkları için lüks arabaları kundakladıkları belirlenmişti.
TEK BİR NEDEN YOK
Uzmanlar dünyanın dört bir yanındaki gençlerin hatta çocukların neden bu şekilde radikalleştiklerine dair gerekçeleri sıralıyor. Ortak görüş tek bir ana nedenin olmadığı yönünde oluyor.
Pandemi sonrası akıl sağlığına dair sorunlar arttı.
Gençler kendilerinden önceki nesil için "Biz pandemi yaşadık, kriz gördük, savaşlar var, dünya iyi bir yöne gitmiyor, iklim felaketi kapıda... Bizde şans yok. Siz bizim yaşımızda sokaklarda gezip tozuyordunuz" diyerek karamsar bir tablo çiziyor.
Sosyal hayatta karşılaştıkları zorlukların sorumlusu olarak göçmenleri görüyorlar.
Araştırmalarda yüksek oranda mutsuz ve kaygılı çıkıyorlar.
Teknoloji bağımlılığı, sosyal medyadaki yalan haberlere inanma, komplo teorilerini gerçek kabul etmek, dijital dünyada çok fazla vakit geçirip gerçeklerden kopmak gibi faktörler de uçurumun kenarındaki gençleri adeta aşağıya itiyor.
Birçoğu zamanla insanlardan nefret etme eğilimine kapılıyor ve kendince insanları cezalandırmak için radikal eylemler yapabiliyorlar.
GENEL TABLO ÇOK VAHİM
ABD: 2001-2022 döneminde yaşları 8'le 12 arasında değişen 2 bin 241 çocuk intihar etti.
Fransa: 12 – 25 yaş arasındakilerde antidepresan kullanımı hızla yükseliyor.
Lancet dergisindeki araştırmaya göre 10-24 yaşlarındaki kişilerde görülen sağlık sorunlarının yüzde 45'ini ruhsal hastalıkların oluşuyor.
16-24 yaş aralığındaki gençler günde ortalama 7 saatten fazla internette zaman geçiriyor.
Her dört gençten biri akıllı telefon ve sosyal medya bağımlılığı sorunları yaşıyor.
DİJİTAL PARMAK İZLERİ AYNI
Kanlı eylemler gerçekleştiren 'yeni nesil saldırganların' dijital dünyada takıldıkları yerler genellikle aynı oluyor.
Sosyal ağlardaki aşırı sağcıları takip ediyorlar.
Komplo teorilerini okuyorlar.
Saldırı günü internette manifesto yayınlıyorlar.
Örneğin Eskişehir ile ABD'de saldırganlar Steam isimli oyun platformundan manifesto yayınladı.
Genellikle 'yalnız takılan biri' olarak tarif ediliyorlar.
Vakitlerinin çoğunu odalarında tek ve bilgisayar karşısında oyun oynayarak geçiriyorlar.
Aynı sosyal ağlara takılıyorlar.
Bu sosyal ağlar da Instagram, Facebook, X gibi daha üst yaşlardakilerin vakit geçirdiği adresler olmuyor.
Daha çok oyun platformlarındaki sohbet gruplarından bahsediyoruz.
TAYLOR SWIFT HEDEFTE
Bu yıl verdiği konserleriyle Birleşik Krallık ekonomisine 1,3 milyar dolar kazandırdı. İskoçya'daki sahnesi sırasında kalabalığın etkisiyle sismik hareketlilik saptandı. TIME dergisi Yılın Kişisi seçti. ABD'de 5 Kasım yapılacak başkanlık seçimlerinde Donald Trump'a yarışı kaybettirebilir yorumları yapılıyor. ABD'li şarkıcı Taylor Swift'ten bahsediyoruz. Bu denli bir güç ve şöhrete karşılık 34 yaşındaki şarkıcının konserleri radikalleşen gençlerin de hedefinde. Geçtiğimiz günlerde Avusturya'da vereceği konserler terör tehdidi nedeniyle iptal edildi. 17, 18, 19 yaşındaki üç şüphelinin, terör örgütü DEAŞ'tan esinlenerek konserleri hedef alacağı belirlendi. Bu arada İngiltere'de 29 Temmuz'da 3 çocuğun öldürüldüğü saldırı da Taylor Swift temalı dans dersinde gerçekleştirilmişti.
10 SENE SONRA BU ÇOCUKLAR NE OLACAK?
BATI'da gençlerin internet üzerinden radikalleşmeleri aslında çok güncel bir konu değil. En az 7-8 yıldır tartışılıyor. Ancak bundan 7 yıl önce bu gençlerin nereye evrilecekleri bilinmiyordu. Yani şimdilerde 20 yaşlarında olanların neler yapabileceği kestirilemiyordu. Maalesef gördük ki münferit olarak saldırılar düzenlemekten geri durmuyorlar. Gelelim şimdilerde 12-13 yaşında olanlara. Radikalleşme yaşı da saldırıya geçme süreci de gittikçe küçülüyor. Birleşik Krallık'taki yaşananlar aslında bize şunu gösteriyor, dijital dünyada bir şekilde radikalleşen çocuklar artık kitlesel saldırılar içerisinde yer alabiliyor. Dolayısıyla bu çocuklara 10 yıl sonra ne olacak düşünmek bile istemiyorum. Ya da dedik ya ABD'de Trump'a suikastta bulunan da Eskişehir'deki saldırgan da muhtemelen tek başına hareket etti. Peki ya, bu 12-13 yaşlarındaki çocuklar yarın öbür gün herhangi bir merkezden yönlendirilirse ne olacak?