Sırbistan'da geçen ay yapılan Len Avrupa Masterlar Yüzme Şampiyonası'nda Türk sporcular önemli başarılara imza attı. Kendisi de bisiklet sporcusu olan İpek Alakuş, "Büyük, çok büyük bir başarı" diyerek bu şampiyonada madalya alan bir isme dikkatimi çekti. Özkan Dizar, 800 metre serbest branşında 35-39 yaş kategorisinde Avrupa ikincisi olmuştu. Detayları öğrenmek için yine aynı şampiyonadan iki altın madalya ile dönen Hilal Zeyneb Saraç'ı aradım. Saraç, kendi başarısını bırakıp Dizar'ın yüzmeye sevdasını anlattı: "Özkan abi iki mesafede yarıştı, ilkinde madalya kazandı. Daha sonra Belgrad'dan ayrılıp uçuşlar yaptı. Ardından dönüp ikinci yarışına katıldı. İki yarış arasında uçuşa gitti. Sonra büyük bir yorgunlukla dönüp yarışmaktan çekinmedi" yorumunu yaptı. Sporcularımızın madalyalarının hepsi değerliydi ama Özkan Dizar'ınki biraz farklı anlamlar taşıyordu. Dizar uçuşları arasında sorularımızı yanıtladı.
- Yüzmeye kaç yaşında başladınız?
- Eski Milli Su Topu oyuncusuyum. Gerçek branşım su topuna ailemin yönlendirmesi ile beş yaşlarında başladım. Pilotluk mesleğine başladıktan sonra değişken mesai saatleri ve programlar nedeniyle takım sporuna devam etmek pek mümkün olmadığından bireysel spor olan yüzmeye devam ettim.
- Yarışlar arasında görevinizi ihmal etmeyip uçuşlarınıza devam etmişsiniz. Detay verebilir misiniz?
- Avrupa Şampiyonası bir hafta sürecekti. Katılacağım ilk yarışım şampiyonanın ilk günü, ikincisi ise son günüydü. Genelde yaz dönemi yoğun bir uçuş programımız oluyor. Bu süre zarfında uçuşlarımı bir hafta aksatmam pek mümkün olmadığından, Avrupa ikincisi olduğum 800 metre serbest yarışından sonra İstanbul'a dönüp 3-4 gün uçuşlarıma devam edip tekrardan Belgrad'a gidip 400 metre serbestte kendime ait Türkiye rekorunu yeniden kırdım.
- Biraz kendinizden bahseder misiniz?
- Babam Kosova, annem Samsun, ben İstanbul doğumluyum. Şimdiki ismiyle Gebze Teknik Üniversitesi Elektronik Mühendisliği mezunuyum.
Sonrasında THY'nin "Yetiştirilmek Üzere Pilot Alım Süreci"ni başarı ile tamamlayarak pilotluk eğitimi için Florida Institute of Technology üniversitesine yollandım. 2012 yılından bu yana da aktif olarak uçmaktayım. Bir buçuk sene A320 tipi uçaklarda 2. Pilotluk görevinde bulundum.
Devamında beş sene A330 tipi uçaklarda 2.Pilotluk görevime devam ettim. Son beş buçuk yıldır da A320 tipi uçaklarda Sorumlu Kaptan Pilot ve Kontrol Pilotu olarak görev yapmaktayım.
- Yaptığınız zorlu sporların mesleğiniz pilotluğa katkısı nasıl oluyor?
- Spora çok erken başladım. Hayatım hep bir disiplin içinde geçti diyebilirim. Pilotluk mesleği de içinde disiplin barındırmakta. Bu nedenle sporla geçen bir hayatın mesleğime çok katkısı olduğunu söyleyebilirim.
- Çevrenizden "Hâlâ niye yüzüyorsun, yeter artık" diye bir tepki geliyor mu?
- Maalesef! Bazen arkadaşlarımın 'Bugün de mi yüzeceksin' şeklinde serzenişleri olabiliyor. (Gülüyor) Orda da bir denge kurmaya çalışıyorum. İş ve spor anlamında yoğun olduğumu iyi bildiklerinden eninde sonunda bana anlayış gösteriyorlar.
PİLOTLUK ÇOCUKLUK HAYALİMDİ
- Pilot olmasanız hangi mesleği yapardınız?
- Küçükken ilk kez uçağa bindiğim andan itibaren hayalimdeki meslekti pilotluk. Başka bir mesleği hiç düşünmedim.
Mühendislik okumamın sebebi de pilot olmak istememdi. Lisede okuduğum dönemlerde, THY sadece belli mühendislik bölümlerinden pilot alımı yapıyordu, bu nedenle Elektronik Mühendisliği okudum. Pilot olamasaydım sporun içinde kalabilmek adına, spor doktoru olmak isteyebilirdim.
- Hiç kolay bir meslek yapmıyorsunuz. Pilotluğun spor kariyerinize katkısı oluyor mu?
- Bazen minimum dinlenme süreleriyle uçuşa gittiğim günler oluyor. Tabii böyle zamanlarda antrenman yapamıyorum. Bu da mesleğin bir parçası. Bazen de herkesin çalıştığı bir vakitte ben boş gün yaparak spora dilediğimce vakit ayırabiliyorum.
Hem avantaj hem dezavantaj olabiliyor.
IRONMAN ÇILGINCA BİR MEYDAN OKUMA
- Defalarca Ironman oldunuz. Bu üç spor dalından (Yüzme, bisiklet, koşu) kalan ömrünüzde sadece birini yapabileceğiniz söylense hangisini seçerdiniz?
- Dokuz kez Ironman oldum. Çılgınca bir meydan okuma diyebiliriz Ironman için... Her seferinde yarışırken bir daha asla yapmam deyip ,yarıştan sonra yeni bir yarış arayışına girdiğim çılgın bir dönemdi .Bisiklete binmekten ve koşmaktan çok keyif aldığım doğru .Bisiklette de bazen öyle güzel manzaralarda ve parkurlarda pedal çeviriyorsunuz ki insan yorulduğunu anlamıyor. Ancak yüzmenin motivasyonu farklı. Özellikle de kış sezonunda çok daha zor. Yüzme birçok konuda geri planda kalsa da her yaptığım antrenman sonrasında bana diğerlerinden farklı bir haz veriyor. Terapi gibi bir şey. Bu yüzden cevabım yüzme.
HERKESİN VAKTİ VARDIR, ÖNEMLİ OLAN ÖNCELİKLER
- Yüzme sporu yapan insanlar belli bir yaştan sonra antrenman yapacak yer bulmakta zorlanıyor. Çalıştıkları şirketler anlayış göstermiyor. Türk Hava Yolları'ndaki durum nedir?
- Zor bir şehirde yaşıyoruz. Spora vakit ayırmak gerçekten kolay değil. Gitmesi gelmesi hazırlanması beslenmesi dinlenmesi derken büyük bir zaman ve fedakarlık gerekiyor. Ancak gönülden isteyen, azimli olan herkesin vakit bulabileceği kanaatindeyim. Şirketlerden bağımsız, herkesin kendine ait bir meşguliyeti var. Ancak boş vakti de var. Önemli olan bunu nasıl kullanmak istediğiniz ve öncelikleriniz. Benim de yoğun bir uçuş programım var. Aynı zamanda yüzme de çok nankör bir spor. Dediğiniz gibi 2-3 gün ara verdiğinizde formunuz hemen düşüyor. Ben de bu aralıkları minimuma indirip süreci iyi yöneterek sporuma yeterli vakti yaratabildiğimi düşünüyorum.
YAPAY ZEKANIN DAHA ÇOK YOLU VAR
"Uçak kazasını konu alan Sully filmini izledim. Yapay zeka, o uçağı kullansaydı büyük ihtimal piste yetiştirecekti ve nehire inmelerine gerek kalmayacaktı. Ancak kaptan pilot savunmasında insan faktöründen ve irkilme tepkisinde geçen süreden bahsediyor. Sonrasında bu süreyi yaşayan hiçbir pilot o uçağı piste indiremiyor. İnsan faktörü devreye girdiğinde bir gecikme yaşansa da çok dahice bir kararla nehre iniş sorunsuz gerçekleştiriliyor. Başka bir örnek verirsek kalkıştan çok daha kısa bir sonra bu olay yaşanmış olsaydı yapay zekanın da yapabileceği pek bir şey olmayacaktı. Ancak kaptan yetkinliklerini kullanarak yine o uçağı bir şekilde indirebilme başarısını gösterecekti. Sonuçta yapay zeka, insan deneyimleri ve verilerinden bir anlam türetiyor. Yani bizim de yapay zekanın da alacağı daha çok yol var."