Geçmişin izlerini günümüze taşıyan Kars, Anadolu'nun ilk Türk İslam şehri Ani'yi barındırarak, İslam tarihinin başlangıç noktalarından biri olarak öne çıkıyor. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim şehir, restorasyon çalışmalarıyla yeniden hayat buldu. Kış turizmi denince akla gelen ilk yerlerden biri olan Kars, ziyaretçilerine eşsiz kar manzaraları sunuyor. Ancak bu kadim şehir, yalnızca kış aylarında değil dört mevsim boyunca binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan bir destinasyon olarak öne çıkıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ani Ören Yeri, Peynir Müzesi, Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi ve Çıldır Gölü gibi önemli turistik alanlar, Kars'ın kültürel ve tarihi zenginliğini gözler önüne seriyor. Avrupa Birliği (AB) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğinde hayata geçirilen 'Tarihi Kimliği ile Kars' projesi kapsamında şehrin kültürel ve tarihi değerleri basın mensuplarına tanıtıldı. Serhat Kalkınma Ajansı'nın (SERKA) katkıda bulunduğu projenin amacı ise, bölgeyi ziyaret eden turist sayısını arttırarak şehrin güzelliklerini anlatabilmek...
ANİ ÖREN YERİ
Son dönemde sosyal medyanın da etkisiyle popülerleşen Doğu Ekspresi, Ankara'dan Kars'a uzanan demir yolu hattında unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. Bu yolculuk, yalnızca doğal güzellikleri değil aynı zamanda Ani'nin tarihî ve kültürel mirasını da keşfetme fırsatı sağlıyor. Ani, "Dünya Kenti", "Medeniyetler Beşiği", "Binbir Kilise" ve "40 Kapılı Şehir" gibi isimlerle anılan, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir. Kafkaslardan Anadolu'ya geçiş kapısı olan ve İpek Yolu üzerinde yer alan Ani, cami, kilise ve katedral gibi çeşitli dini yapılarıyla dikkat çekiyor. Anadolu'daki ilk Türk İslam şehri olarak kabul edilen Ani, aynı zamanda İslam tarihinin de önemli bir başlangıç noktası olarak görülüyor.
ANADOLU'NUN İLK TÜRK CAMİSİ
Ani'de bulunan ve Anadolu'daki ilk Türk camisi olarak bilinen Ebu'l Menuçehr Cami ise ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Anadolu'nun fethi sonrası 1072 yılında Sultan Alparslan tarafından atanan Ani Beyi Menuçehr tarafından inşa ettirilen bu cami, sekiz köşeli minaresi ve 99 basamaklı merdivenleriyle dikkat çekiyor. Minaredeki 'Bismillah' yazısı, caminin mistik atmosferine katkıda bulunuyor. Caminin pencerelerinden Arpaçay nehrinin panoramik manzarası görülebiliyor, bu da camiye ayrı bir huzur katıyor. Restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra 3 Ağustos 2021'de ibadete açılan camide, ilk ezan sesi yankılandığında Ani'nin tarihî dokusu yeniden canlanmıştı. Kafkas Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Muhammet Arslan'ın başkanlık ettiği kazı ekibi, tarihi yapıyı gün yüzüne çıkarmak için yoğun bir çaba harcıyor.
AYAKTA KALMIŞ EN BÜYÜK YAPI, FETHİYE CAMİ
Ani şehrinde ayakta kalabilmiş en büyük yapı Ani Katedrali (Fehtiye Cami)'dir. Çok renkli, iyi kesilmiş taşlardan inşa edilen yapı 1064 yılında Sultan Alparslan'ın Ani'yi fethi sonrası camiye çevrilmiş ve ilk fetih namazı da burada kılınmıştır. Sembolleşen bu kilisenin mimarının aynı zamanda Ayasofya Kilisesinin tamiratını yapan Tiridat Usta olduğu bilinmektedir. Haç yapılı bu kilise incelendiğinde 3 adet giriş kapısı olduğu görülmektedir. Batıda halk, kuzeyde patrik ve güneyde de kral kapısı yer alır. Bu görkemli yapının güçlendirilmesi ve yenilenmesi amacıyla günümüzde restore çalışmaları yapılmaktadır.
KAFKAS CEPHESİ HARP TARİHİ MÜZESİ
Kanlı Tabya olarak bilinen binada yer alan müze, Kafkas Cephesi'nde yapılan savaşlar hakkında tarihi belgelerin yer aldığı ve askerlerin yaşadıkları zorlukları canlandırıldığı interaktif bir deneyim sunuyor. Ayrıca müzede bulunan balmumundan figürlerle askerlerin revirde tedavi edilmeleri, ameliyatlarının gerçekleştirilmesi, koğuşta dinlenmeleri, mektup okumaları, mutfakta yemek yapmaları canlandırılıyor. O dönemde kullanılan bir savaş aletleri, askerlere ait bazı fotoğrafların yer aldığı müzede şehitlerin sonsuza kadar hatırlanacağını temsil etmek amacıyla askerlerin çarıkları ışıklandırmalar ve aynalar sayesinde görsel bir şov hazırlanmış.
KAZIM KARABEKİR PAŞA'YA AİT VAGON
Müzenin bahçesinde yer alan Beyaz Vagon, 13 Ekim 1921 Kars Antlaşması için kente gelen Rus askeri heyeti tarafından 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa'ya hediye edilmiş. Paşanın daha sonraları özel seyahatleri kullandığı vagon hiçbir değişiklik yapılmadan korunmuş. Vagonun dış cephesinde Osmanlıca ve Rusça olarak "Bu vagon Kızılordu'nun Kazım Karabekir Paşa'ya hediyesidir" yazmakta ve o dönem paşaya olan saygıyı gözler önüne sermektedir. Vagonun içinde salon, dinlenme odası, çalışma odası, mutfak ve kalorifer kazanı gibi bölümler ve Kazım Karabekir Paşa'nın yazdığı kitaplar ve Paşa'ya ait fotoğraflar da sergilenmektedir.
HEDEF DAHA ÇOK ZİYARETÇI ÇEKMEK
Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) Genel Sekreteri Nurullah Karaca, Ani Ören Yeri ziyaretinin ardından basın mensupları ile bir araya geldi. Tarihi Kimliği İle Kars projesi hakkında bilgilendirme yapan Karaca, "Projemizin ana paydaşları Kars Valiliği, Kars Belediyesi, Kars İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Koruma Kurulu. Projemiz 5,5 milyon euroluk bütçeye sahip. Ziyaretçilerimizin yüzde 90-95'ini yerli, geri kalanını da yabancı ziyaretçiler oluşturuyor. Yurt dışında Avrupa ve Rusya pazarlarını hedef pazar olarak belirledik. Yurt dışı ve yurt içinde birçok fuara katıldık. Proje sonrasında bu çalışmaları devam ettirebilmesi için Kars Kültür ve Turizm Altyapı Birliğimiz (KARTAB) var. Bu altyapı birliği Kars'ın hem turizm hem de tanıtım altyapısını üstlenecek. Bizim Kars olarak 1 milyon turist hedefimiz var. 1 milyon turist sayısı iddialı bir rakam ama önümüzdeki yıllarda 500-600 bin turist sayısı önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde olabilecek bir rakam. Eğer pandemi dönemi olmasaydı biz zaten bu rakamları konuşuyor olurduk" dedi.
KATERİNA AV KÖŞKÜ
19. Yüzyıl sonunda dönemin Rus Çarı 2.Nikola tarafından, Baltık mimari tarzında, Doğu-Batı istikametinde inşa edilmiş. Tek bir çivi dahi kullanılmadan yapılan Katerina Köşkü, peç denilen bir ısıtma sistemini kullanıyor. Köşkün Çar Nikola'nın hasta oğlu Aleksi için rehabilitasyon merkezi olarak yaptırdığı anlatılıyor. Ayrıca köşkün birçok Türk filminin seti olduğu biliyor.
PEYNİR MÜZESİ
2022 yılının Mart ayında ziyaretçilere kapılarını açan müze Kars'ın adını sıklıkla beraber andığımız lezzet olan peynirin tüm yapım süreçlerini anlatıyor. Süt sağımından muhafaza etme aşamasına kadar peynirin tüm yolculuğunu gözler önüne seren müze içerisinde bulunan plastik ve balmumu kullanılarak yapılmış heykellerle de dikkat çekiyor. Kars'ta üretilen birçok peynire tat veren endemik çiçeklerin de tanıtıldığı müzede, gravyer yapım, peynir salonu, video odası, temsili Kars Garı, Kars bitki örtüsü, Ankara Gazi Garı, Kars evleri, şef ve atölye bölümleri yer alıyor.