Türkiye'de araştırmalara göre nüfusun yüzde 2.3'lük oranının üstün zekâlı... Bu da 700 bin üstün zekâlı çocuk anlamına geliyor. Peki çocukların üstün zekâlı olup olmadığı nasıl tespit ediliyor? Uygulanan testler neler? Bu çocukların öne çıkan özellikleri neler? Tüm bunları Türkiye Üstün Zekalı ve Dahi Çocuklar Eğitim Vakfı (TÜZDEV) Genel Müdürü Yusuf İslam Akay'dan dinledik. Türkiye genelinde bir tarama yapılması gerektiğinin altını çizen Akay, "Bu çocukları teker teker bulursak içlerinden yeni Selçuk Bayraktarlar, Aziz Sancarlar, Cahit Arflar çıksın. Taramak ve tanılamakla bitmez. Bu çocukların ailelerine, öğretmenlerine ve kendilerine eğitimler verilmeli. Ayrıca üstün zekâlı çocukların zihin akranlarıyla bir arada olacağı eğitim sistemine tabi tutulmaları lazım" görüşlerini dile getiriyor.
2 İLA 16 YAŞ ARASINDA ZEKÂ TESTİ YAPILIYOR
TÜZDEV Genel Müdürü Yusuf İslam Akay, ilk olarak zekâ testlerinin iki yaşından itibaren yapılabildiğini ifade ederek şunları söylüyor: "2 ila 16 yaş arasında Stanford-Binet Zekâ Testi var. Bu zekâ testini uyguluyoruz ama bu test çok eski bir test. Binet'in 5'i çıktı ama Türkiye'de henüz yapan çok fazla yer yok. Özellikle 5 yaşından sonra çocukların tanımlanmasını daha doğru olduğunu düşünüyoruz. 6 yaşından itibaren Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği-IV (WISC-IV) ve (WISC-R) testi uygulanıyor. Farklı alt alanlarda çocuk performansı ölçülüyor."
140-150'NİN ÜZERİNE ÇIKARSA DEHÂ
Testlerle bilgi veren Akay, zekâ testlerinde seviyelerin olduğunu vurgulayarak örnek veriyor: "Örneğin 5 yaşındaki çocukların yüzde 90'ının bir seviyesi bulunuyor. Hepsi seviye seviyedir. Sorular bütün çocuklara aynı ve birbirini tamamlayan sorular. Çocuk yaptıkça ilerliyor. Üç yanlış yaptığında test sona eriyor. Böylece çocuğun ne kadar ileri gittiğini görebiliyoruz. Ve test sonrası '5 yaşında bu çocuk ama 10 yaşındaki çocukların ilerleyebildiği kadar ilerledi' diyoruz. Algısal akıl yürütme, işlemleme hızı gibi farklı alt alanlarda ne kadar ilerlediğine bakıyoruz. Sonra toplam puan çıkıyor. Çocuklar, CAS ve WISC-IV gibi testinde '120 bandının üzerine çıkarsa üstün zekâlı, 130 bandının üzerine çıkarsa çok üstün zekâlı, 140-150'nin üzerine çıkarsa dehâ çaplı' diyoruz. Normal çocuklar ise 90 ila 110 arasında bantta, parlak çocuklar 110 ila 120 bandı arasında puan alıyorlar. Üstün zekâlı çıkan çocukların zihin kapasiteleri ve performansları yüksek çocuklar olarak adlandırıyoruz."
İÇERİKLERİMİZ AKIL OYUNLARI
Testlerin içeriği hakkında da bilgi aktaran Yusuf İslam Akay, bizlerin algıladığımız gibi bilgi sorularının testlerde olmadığını ifade ederek şunları söylüyor: "Testi yapan örneğin küplerle desen yapmasını istiyor. Ne kadar hızlı olduğuna ne kadar doğru olduğuna bakıyor. Akıl oyunları ya da zekâ soruları gibi sorular diyebiliriz. Sözel kavrama becerisinde sözel bir ifade soruyor, çocuğun o soruyu anlayıp cevap verip verebildiğine bakarak zekâyı ölçüyor. Örnek soru konulmaz bu yasak. O sadece klinik psikologlar tarafından yapılan testler. Sertifikası olmayan birinde bu testin olması sıkıntılı. Bunlar matematik düzeyini ölçen zekâ testleri değil, genel zihin düzeyini ölçen zekâ testleri. Matematik, tarih, Türkçeden dil bilgisi sorusu sorulmaz. Hepsi uzmanlar tarafından geliştirilmiş, çocukların algısıyla alakalı yürütme ve zekâ becerilerini ölçen zekâ testleridir. Üstün zekâ testleri çocuğun performansına göre değişir; 1 saat ve 2 saat kadar. Çocuk ne kadar ilerlerse o kadar sürer."
TÜRKİYE'DE 700 BİN ÜSTÜN ZEKÂLI VAR
Şu an kullanılan testlerin hepsi yabancı menşeili. Türkiye'nin de ulusal bir zekâ testi var. Anadolu Üniversitesi tarafından geliştirildi. Adı Anadolu Sak Zekâ Ölçeği Bataryası (ASİS Testi). Bir de henüz devreye girmeyen Türkiye Ulusal Zekâ Ölçeği (TUZÖ) yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı da ciddi taramalar yapılıyor. Bilim Sanat Eğitim Merkezleri (BİLSEM) var. Buraya aday gösterilen çocuklar ilk önce bir değerlendirmeye tabi tutuluyor ve sonra zekâ testine alınıyor. Bu zekâ testlerini yapanlar da Rehberlik Araştırma Merkezleri (RAM). Çocukları ölçmek için bizim gibi vakıf ya da dernekler ya da uzman klinik psikologlar da kendi yerlerinde zekâ testleri uyguluyorlar. Türkiye'de yüzde 2,3 üstün zekâlı olduğu genel kabul. Bu da 700 bin üstün zekâlı çocuk anlamına geliyor. Üstün zekâlı 105 bin çocuk eğitim hizmeti alıyor ama kalan 595 bin çocuk bu eğitim hizmetinden mahrum. Bu çocukları tanılayamıyoruz. Neden? Doğu'nun bir köyünde, Karadeniz'in dağlık bir tepesinde ya da eğitim sistemi bu çocuğu yaratıcılığını, zekasını, becerisini ister istemez köreltmiş, körelttiğinden dolayı bunlar da kamufle olan çocuklar. Bu çocuklara ulaşılması lazım. Türkiye genelinde bir taramanın yapılması gerekli. Bu çocukları bulursak içlerinden yeni Selçuk Bayraktarlar, Aziz Sancarlar, Cahit Arflar çıksın. Taramak ve tanılamakla bitmez. Bu çocukların ailelerine, öğretmenlerine ve kendilerine eğitimler verilmeli. Ayrıca üstün zekâlı çocukların zihin akranlarıyla bir arada olacağı eğitim sistemine tabi tutulmaları lazım."
ÜST DÜZEY ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ NELER ?
Üstün zekâlı çocukların özelliklerinden söz eden Yusuf İslam Akay bazı özellikleri şöyle sıralıyor:
Erken yaşta okula gitmeden okumayazma öğrenmesi.
Çok hareketlidirler. Meraklıdırlar, çok sorgularlar. Aşırı duyarlıdırlar.
Yemekleri seçerler. Matematik becerileri erken yaştan itibaren gelişmiştir.
Kendilerine özgü farklı ilgi alanları vardır. Erken yaştan itibaren dinazorlar, robotik, mekanik, dil alanı gibi alanlarda özel ilgili alanları vardır.
Arkadaşları ve akranlarıyla çok iyi anlaşamayabilirler. Sınıfta problem yaşayabilirler. Çünkü üstün zekâlı çocuklar akranlarını ama zihin akranlarına arar.
Çocuğun zekâ kapasitesi 10 yaşındaki bir çocuk ama takvim yaşı 5 yaşındaki bir çocukla anlaşamayabilir. Bu yüzden sosyal problemler yaşayabilirler.
İlk önce velinin bilinçlenmesi lazım. Saydığımız bu ve benzeri durumlarda aileler 'Acaba çocuğum üstün zekâlı mı?' deyip çocuklarını zekâ testlerine yönlendirebilirler.