Sadece düşünerek doğru ilişkiyi, zenginliği ve mutluluğu kendimize çekebilir miyiz? Bu sorunun cevabına çoğunlukla birbirinden zıt iki yaklaşım var. Bazılarımız düşünerek ve hayal kurarak, hiçbir çaba göstermeden her şeyi hayatımıza çekebileceğimize inanır. Diğer yandan, düşünmenin ve hayal etmenin tamamen anlamsız olduğunu ve hiçbir işe yaramayacağını savunanlar da vardır. Bu iki kutup arasında, çoğu zaman gerçek bir çözüme ulaşamayız.
Düşünmek ve hayal kurmak çok önemlidir. Tarihe iz bırakan büyük insanlar, genellikle zamanının önde gelen hayalcileridir. Kimsenin aklına getirmediği şeyleri düşünen, imkansızı isteyen ve herkes aksini söylese bile başaracağına inanan insanlardır. Ancak sadece hayal güçleriyle başarıya ulaştıklarını söylemek onlara haksızlık olur. Gece geç saatlere kadar çalıştıklarını, başarısız olsalar bile yıllarca pes etmediklerini, tüm olumsuz cevaplara karşı direnç gösterdiklerini ve sürekli yeni planlar geliştirdiklerini unutmamalıyız. Tüm bu çabalar, onları tarihin en etkili insanlarından biri yapmıştır.
BİR HAYALPERESTİN YOLCULUĞU
Örneğin, Leonardo da Vinci, hayatı boyunca sıra dışı hayaller kuran ve bu hayallerini gerçekleştirmek için hiçbir zaman pes etmeyen bir dahi olarak tarihe geçmiştir. O, sadece bir ressam değil, aynı zamanda bir mucit, mühendis, anatomist ve bilim insanıydı. Zamanının çok ötesindeki tasarımlarıyla, kendi yaşadığı çağda birçok kişi tarafından sadece bir hayalperest olarak görülse de, Leonardo asla vazgeçmedi. Leonardo'nun aklında sürekli olarak yeni fikirler ve yenilikler vardı. O, uçan makineler, sıra dışı araçlar ve çeşitli mekanik aletler gibi birçok icadı tasarladı. Ancak bu fikirler o kadar ileri düzeydeydi ki, çoğu zaman çağdaşları tarafından anlaşılamadı.
Bu durum onu yıldırmadı; aksine, hayallerini gerçeğe dönüştürme arzusunu daha da artırdı. Bu yolda ilerlerken, projeleri için destek ve finansman bulabilmek adına birçok Avrupa kralına ve soyluya mektuplar yazdı. Gönderdiği mektuplarda, tasarladığı aletlerin ve makinaların potansiyelini detaylarıyla anlattı. Çoğu zaman bu mektuplar sonuçsuz kalsa da, Leonardo pes etmedi. Sonunda, Leonardo'nun yetenekleri ve kararlılığı, onun sayısız başarıya ulaşmasını sağladı. Sanat ve bilim alanlarında bıraktığı miras, bugün bile hala hayranlık uyandırmaktadır. Leonardo da Vinci, vizyoner bir düşünür olarak vazgeçmeyen ruhu ve yenilikçi tasarımlarıyla tarihte kalıcı bir iz bıraktı.
MUTLAKA EMEK DE OLMALI
Düşüncelerimizi, evrene gönderiyoruz mesajımıza cevap veriyor gibi değil de, bir toprağa tohum ekiyor gibi düşünün. Toprakla uğraşmamış pek çok kişi, tohumun kendiliğinden çıkacağını zannedebilir. Ancak gerçekte, tohumun filizlenmesi ve sağlıklı bir bitki haline gelmesi için toprağın uygun koşullara sahip olması gerekiyor. Bu, sadece tohumu ekmenin ötesinde bir dikkat ve özen gerektirir. Toprağı hazırlamak, yeterince su sağlamak, güneş ışığına maruz bırakmak ve zararlılardan korumak gibi birçok adımı vardır. Aynı şekilde, düşüncelerimiz de birer tohum gibidir; onların gerçekleşmesi için doğru ortamı, zamanı ve bakımı sağlamalıyız. Bir fikri kafamızda canlandırdığımızda, onu gerçekleştirebilmek için gerekli adımları atmalı ve sabırla sonucunu beklemeliyiz.
Fikirler ve hayaller, uygun şartlar altında beslendiğinde en iyi şekilde gelişir ve sonuç verir. Bu süreçte sabır ve emek esastır. Tıpkı bir çiftçinin tohumu ektikten sonra sabırla filizlenmesini ve büyümesini beklemesi gibi, bizim de düşüncelerimizin hayata geçmesi için zamana ihtiyacımız var. Eğer acele ediyor ve başaramayınca hemen pes ediyorsak, gerçekten isteyip istemediğimizi düşünmeliyiz. Zira gerçekten arzuladığımız bir şeyden kolayca vazgeçmeyiz.
FIRSATLARI GÖRMEMİZİ SAĞLAR
Pozitif düşünce, insanların çevrelerindeki fırsatları görmelerine ve bu fırsatlara daha iyi yanıt vermelerine yardımcı olur. Mesela, para konusunda olumlu bir düşünce yapısı, bir kişinin yatırım yapmaya, yeni iş olanakları aramaya veya kendini geliştirmek için eğitimlere katılmaya daha istekli olmasını sağlayabilir. Bu durum ilişkiler ve sağlık gibi alanlarda da benzer şekilde işe yarar. Örneğin, sağlık yönünden olumlu düşünen bir kişi, daha sağlıklı seçimleri fark edebilir ve hayatına uygulayabilir. İlişkiler adına olumlu düşünen bir kişi, doğru kişilere yönelik algılarını daha açık tutacaktır. Düşünce gücümüzün farkında olmalı ve bunun yanında verilen emeği de asla göz ardı etmemeliyiz. Bir başka yazıda görüşmek dileğiyle.
"İnsanın düşünce biçimini değiştirerek hayatını değiştirebileceğini öğrenmesi, benim neslimin en büyük keşfidir."
Psikolog William James