Kendinizi sürekli başkalarına yardım ederken mi buluyorsunuz? Herkes dertlerini ve sorunlarını size mi anlatıyor? Herkese yardım ediyor, herkese zaman ayırıyor ama birini unutuyorsunuz, kimi? Evet, kendinizi. Bunun pek çok nedeni olabilir... Biz bu hafta kendimizi unutmamızım, kendi istek ve ihtiyaçlarımızın çevremizdeki insanların istek ve ihtiyaçlarının gerisine koymamızın temel nedenlerini ele alacağız.
1. İyi insan olma baskısı: Toplumsal beklentiler ve hatta toplumsal baskı, birçok kültürde iyi insan olmanın yegane yolunun başkalarına yardım etmek olduğunu vurgular. Örneğin, bir arkadaşın zor zamanında yanında olmak veya bir komşunun taşınma gününde yardım etmek gibi davranışlar, çevremizdeki insanlar tarafından çok olumlu karşılanır ve takdir edilir. Eğer böyle davranırsanız toplum sizi iyi biri olarak görür. Ancak bu sürekli yardım etme durumu, bazen kendi ihtiyaçlarınızı göz ardı etmenize ve ihmal etmenize neden olur. Mesela, kendi sağlığınıza dikkat etmeye ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda bile başka birisinin ihtiyacına öncelik verebilirsiniz.
Toplumun beklentileri nedeniyle kendimize zaman ayırmak veya kendi sorunlarımızı çözmek yerine, başkalarının sorunlarına odaklanma eğilimi gösterebiliriz. Tabii ki çevremizdeki insanlara yardım etmek önemlidir, ancak bu süreçte kendi sağlığımızı ve ihtiyaçlarımızı göz ardı etmememiz de gerekiyor. Kendimize de özen göstermeliyiz; çünkü eğer kendimiz mutsuz, yorgun ya da sağlıksızsak, başkalarına sağlıklı bir şekilde yardım etmek ne kadar mümkün olur? Unutmayın, zihinsel ve bedensel ruh sağlığımıza dikkat etmek, başkalarına daha etkili yardımcı olabilmemiz için bir zemin hazırlar. Kendi mutluluğumuzu ve refahımızı koruyarak, başkalarına da daha etkili ve pozitif bir şekilde yardım edebiliriz.
2. Empati ve özdeşleşme: Empati dediğimiz şey, başkalarının duygularını anlama ve onlarla aynı hissi paylaşabilme yeteneğidir. Bazı insanlar bu konuda gerçekten çok hassaslar, yani başkalarının acılarını ve ihtiyaçlarını sanki kendi başlarına gelmiş gibi yoğun bir şekilde hissedebiliyorlar. Bu durum, başkasının derdiyle dertlenmeyi adeta bir amaç bir görev gibi görmelerine neden olabiliyor. Yani diyelim bir arkadaşın çok kötü bir gün geçiriyor, sen de onun üzüntüsünü o kadar içinde hissediyorsun ki, kendi derdini unutup hemen ona yardım etmeye koşuyorsun. Bu empati yüzünden bazen kendi ihtiyaçlarını, hatta kendi sağlığını bile arka plana atabiliyorsun.
Bu toplumlumuzda çok takdir gören bir şey olarak gözükse de, sürekli başkalarını düşünmek, kendi sağlığına ve mutluluğuna zarar verebilir. Bu davranışı sergileyen birçok insan tanıdım, kendileri ne kadar kötü durumda olurlarsa olsunlar, sağlıklarını, zamanlarını, hatta bazen yakınlarını bile göz ardı edip, başkalarına yardım etmeye koşuyorlar. Yani insanların dertleriyle empati kurmak harika bir şey ama kendine de biraz zaman ayırmak, kendi ihtiyaçlarını da gözetmek önemli. Yoksa kendini tüketirsin, hem de farkında olmadan.
3. Kendi sorunlarından kaçış: Bazen kendi dertlerimizle yüzleşmek o kadar zor gelir ki, başkasının sorunlarıyla ilgilenmek daha çekici bir seçenek haline gelir. Özellikle kendi sıkıntılarımız büyük ve karmaşık olduğunda, başka birinin işini halletmek bize bir rahatlama hissi verir. Kendi problemlerini çözmek yerine başkalarınınkine dalınca, bir nevi kendi dertlerimizden kaçmış oluyoruz. Mesela, iş yerinde sıkıntılar yaşıyorsun ve üzerine düşünüp çözmen gerekiyor diyelim; bu problemi çözmekle uğraşmak yerine işten çıktığın gibi bir arkadaşının taşınmasına yardım etmeye koşuyorsun. Ya da aşk hayatında problemler varken bir arkadaşının ilişki problemlerine yardım etmeye çalışıyorsun. Başkalarının sorunlarıyla ilgilenmek, kendi problemlerimizle yüzleşmekten daha basit geliyor çünkü başkalarının sorunları üzerinde kontrolümüz daha fazla gibi hissediyoruz ve sonuçta onları çözdüğümüzde kendimizi daha iyi hissediyoruz. Ama bu, sadece geçici bir çözüm.
Başkalarına yardım etmek güzel bir şey ama, unutmamak lazım ki kendi sorunlarımızla yüzleşmezsek, onlar bir yerde bizi bekliyor olacak. Ve eğer sürekli kaçmaya çalışırsak, bu sorunlar zamanla daha da büyüyüp daha zor hale gelebilir. Yani, başkalarına yardım etmekle kendi sorunlarını çözmek arasında sağlıklı bir denge bulmak önemli. Kendi sorunlarını çözerken başkalarına da yardım edebileceğin yolları bulmak, hem senin için hem de çevrenizdekiler için en iyisi olacaktır. Unutma ki, başkalarının sorunlarını çözmek kendi sorunlarını çözmeni sağlamaz, sadece bir süreliğine erteler. Tıpkı sabah alarmını durdurup biraz daha uyumaya çalışman gibi, bu da sadece geçici bir çözüm.
4. Kendini ifade etme ve anlam arayışı: Çoğu zaman insanlar için başkalarına yardım etmek, kendi hayatlarına bir anlam katar. Biri yardıma muhtaçken orada olmak veya birine destek çıkmak, insanın kendi değerini ve amacını hissetmesini sağlıyor. Yani, başkasının işini görürken kendini iyi hissediyorsun, çünkü bir işe yaradığını ve fark yarattığını görebiliyorsun. Bu süreçte insanlar kendi kimliklerini ifade etme şansı buluyor, sanki "Ben buradayım ve bu dünyaya bir katkı sağlıyorum" diyor. Ve gerçekten de, başkalarına katkı sağlamak ve yardım etmek yaşamının değerini arttırır; bu anlam, sizin mutluluk seviyenizi yükseltir. Ancak, kendinizi unutmak pahasına bunu yapmak, kısa vadede mutluluk verse de uzun vadede yıkımlara neden olacaktır. Hayatta her şey dengede olduğunda sağlıklıdır. Sadece kendinizi düşünmek iyi olmadığı gibi, sadece başkalarını düşünmek de iyi değildir. Hayat, denge ile güzeldir. Sonuç olarak, dengede olan bir yaşam sağlıklıdır. Eğer kendinizi sürekli başkalarına yardım ederken buluyorsanız, bunun nedeni toplumun dikte ettiği iyi insan olma baskısı ya da sağlıksız bir duygusallık olabilir. Belki de bunu kendi sorunlarınızdan kaçmak ya da hayatınıza anlam katmak amacıyla yapıyorsunuzdur. Bunlar, mutluluk yolunda çok değerli ve önemli adımlardır, sadece kendimizi unutmamak kaydıyla. Unutmayın, ancak siz mutlu olursanız başkalarını mutlu edebilir ve huzurlu olursanız etrafınıza huzur saçabilirsiniz. Kendinize öncelik verdiğiniz huzurlu ve mutlu bir yaşam dileğiyle. Başka bir yazıda görüşmek üzere.