Farkında mısınız moda dünyası ilkbahar- yaz sezonuna oldukça hızlı bir giriş yaptı. Futbol üzerinden bir benzetme yapacak olsak takımların teknik direktörlerine benzetebileceğimiz modaevlerinin kreatif direktörleri açısından oldukça heyecan verici gelişmeler yaşandı. Bu kadar hızlı gelişme yine futbol dünyasından bir benzetme yapmamız gerekecek olsa ancak futbol dünyasında transfer döneminde yaşanabilir diyebilirim mesela... "İdil moda dünyasıyla futbolun ne alakası var? Yeşil sahalara benzemiyor defileler ve moda haftaları nereden çıktı bu benzetme olayı?" diye soracaklar vardır kesinlikle... Futbol açık açık trilyonluk sermayelerin, büyük bir rekabetin, kar-ter ve göz yaşıyla özdeşleştirişmişse emin olun moda dünyasının da ondan aşağı kalır yanı yoktur. Sonuç olarak dünyanın en büyük üçüncü endüstrisinin sadece pamuk şekeri pembesi tüller, güzeller güzeli mankenler ve süslü-püslü çantalardan ibaret olduğunu düşünmek zaten oldukça naif bir yaklaşım olurdu... Silah ve ilacın ardından gelen dünyanın üçüncü büyük endüstrisi olan moda endüstrisinin milyar dolarlık iş hacmiyle zaten nasıl büyük bir savaş alanı olduğunu tahmin etmek çok da zor olmasa gerek...
ZORLU BİR DÜNYA
"Peki neler oluyor bu zorlu dünyada anlat biraz" diyenleriniz için, hemen anlatmaya başlayayım... Bundan birkaç yıl önce yıllık gelirinin 13 milyarı aştığını açıklayan Fransız Pinault ailesine ait olan Kering Grup bünyesinde bulunan Gucci mesela oldukça hareketli bir dönem yaşadı. Modaevinin uzun ve sessiz bir dönemin ardından yeniden yükselişe geçmesini sağlayan Alessandro Michele yaklaşık 1.5 yıl önce markayla yollarını ayırdı. Onun yerine de Valentino modaevinin kadın koleksiyonlarının kreatif direktörlüğünü yapan Sabato De Sarno geçti... Mart başında Katar merkezli Mayhoola for Investments isimli yatırım grubunun bünyesinde yer alan Valentino'nun kreatif direktörü Pierpaolo Piccioli koltuğundan ayrıldığını açıkladı. Ve bu hafta Valentino'nun yeni kreatif direktörünün ismini açıkladı.... Bilin bakalım yeni kreatif diretktörü kim oldu? Gucci ile yollarını ayırmış olan Alessandro Michele tabii ki... Daha bunların şokunu atlatamadan moda dünyasında 38 yıldır yer alan nadir tasarımcılardan biri emekli olduğunu açıkladı. Belçikalı Dries Van Noten'in moda dünyasından ayrılması moda dünyasını kelimelerle ifade edilmeyecek kadar büyük şoka uğrattı. Kurduğu bu muhteşem ve ilham verici markanın hayatta kalabilmesi için 2018 yılında hislerinin büyük bölümünü İspanyol Puig Grup'a satan Van Noten'in ayrılık kararı sonrası emin olun tasarım dilinin hayranları henüz kendilerine gelebilmiş değil. 10 yılın üzerinde bir modaevinde yer alan, markanın belirli bir tüketici grubuna ulaşıp, etkinliğini güçlendirmesini sağlayan tüm bu isimlerin yer değiştirmesi, istifa etmesi ve hatta birbirlerinin koltuklarına geçmesi moda dünyasındaki savaşın ne kadar kanlı olduğunun da bir göstergesi.
İNSANLIK DEMODE Mİ?
Arka arkaya gelen bu haberlerin ardından New York Times gazetesi bu hafta moda dünyasını mercek altına alan bir makale yayınladı. "İnsanlık demode mi oldu?" başlıklı makalede son derece rekabetçi ve zor çalışma koşullarına sahip olan moda dünyasında yaşanan bu gelişmelerle ilgili olarak, "Çok garip bir dönemden geçiyoruz. Son iki yıldır arka arkaya moda dünyasında neler yaşanmadı ki? İlk önce Alexander McQueen'in kreatif direktörü Sarah Burton 13 yıllık görevini bıraktı. Ardından Dries van Noten emekliye ayrıldı. Ardından Pierpaolo Piccioli... Moda dünyasında emekleri kadar, insanlıklarıyla tanınan, çalışan ekiplerine olduğu kadar ülkelerindeki el işiyle çalışanlara da kucak açan bu tasarımcıların moda dünyasından ayrılıyor olması bir dönemin bitmesi anlamına geliyor. İyiler, insanlıklarıyla hayatta kalanların tutunamadığı bir dönemden mi bahsediyoruz yoksa? Gerçekten de insanlık moda dünyasında tam olarak ne anlama geliyordu bunu bile hatırlayamadığımız bir dönemdeyiz. Bu sürecin sonunda içinde yer almak istemediğimiz için, üretimin de durduğu, yaratıcılığın ortadan kalktığı bir dönem yaşamayız umuyoruz ki" yorumunda bulundu.