İrfan geleneğimizin unutulmaya yüz tutmuş eserlerini bir kuyumcu titizliğiyle işleyen ve geçmiş ile gelecek arasında gönül köprüleri kurmayı kendine şiar edinen Yalova Üniversitesi Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli ile konuştuk. Türk tasavvuf müziği başta olmak üzere sanata dair çok kapsamlı bir söyleşi yaptık. Prof. Dr. Sezikli, "Anadolu'da, peygamber efendimiz Hz. Muhammed'e sonsuz bir sevgisi vardır. Efendimizin şahsını yücelten eserlerin yüzde 75'i Anadolu'dan çıkmıştır. Sadece bu topraklarda 22 binin üzerinde salatu selam (Hz. Peygamber (s.a.s.) için okunan ve Allah'ın rahmet ve selâmının onun üzerine olması dileğini ifade eden dualar) var. Anadolu'nun peygamber sevgisi başka bir boyuttadır. İslam sanatının tamamı Hz. Peygambere olan sevgiden ortaya çıkmıştır" dedi.
11 ayın sultanı Ramazan'ı Şerif'in hikmetlerinin inanan gönülleri kuşattığı bu müjdelerle dolu günlerde yüreklerimiz bir başka coşkuyla atıyor.
İlahiler, salatu selamlar ve naatlar (peygamberimizi öven şiirler) daha bir aşk ve şevkle söyleniyor. Türk tasavvuf müziğini akademik bir alt yapıya kavuşmasında büyük emek sahibi olanların en başında gelen Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli ile mübarek ayın önemini daha iyi idrak edeceğimiz kapsamlı bir sohbet yaptık. Biz bu sohbetten fazlasıyla istifade ettik. Okuyucularımızın da aynı şekilde yararlanacağı düşüncesiyle kaleme aldık.
DİNİ MÜZİĞİ AKADEMİK ZEMİNE OTURTTUK
Benim zamanımda beş-altı kişi dini musikiye müracaat ediyorduk. Bugün gelinen noktada, İstanbul, Ankara, Marmara, Konya ve Erzurum gibi yerlerde açıldı. Müziği ilahiyatta akademik bir zemine oturtmak için gayret gösterdik. Bu bir ilim dalı. Sonuçta Anabilim Dalı ilahiyatlarda. Bunu ilim dalı olarak oturtmamız zaman aldı. 22 senedir ancak yerine oturdu. Dini müzik tandanslı konservatuarların içinde yer almamız inancı, bende ve diğer arkadaşlarımızda daha fazla yaygınlaştı.
İBN-İ SİNA'NIN MÜZİK KİTABI VAR
Kindi, Farabi, İbn-i Sina, Gazali gibi insanların müstakil birer müzik kitaplarının olması beni çok şaşırtmıştı. Farabi'nin bir kitabı 630 sayfa. O da bir cildi. Diğer cildi kayıp. İbn-i Sina'nın, Şifa'daki müzik risaleleri...
Baktığımızda bunların bir ilim geleneği içerisinde olduğunu görüyoruz. Musiki, felsefe ve matematikle aynı sırada geliyor. Bu beni çok etkilemişti.
Böyle bir geleneğe sırtımızı dönmüşüz. İçeriği irfan olan müziği dinlemeliyiz.
İRFAN GELENEĞİMİZE SIRT DÖNEMEYİZ
Yunus'taki irfanı almadan bir din eğitimi almak insanı eksik bırakır. İrfanla beraber yürümek lazım. Niyazi Mısri'nin şiirlerine bakın. Bir irfandan süzülmüştür. Bu Anadolu'nun mayasıdır. Yesevi'nin sözlerine bakın. Yunus'un, Tapduk'un... Balkanlardakine gelirseniz, Türk islam bölgelerine giderseniz, hep aynı irfanı işlediğini görürseniz. Maya budur. Maya halkın gözünde budur. Din, akla değil, kalbe işleyendir. Bu geleneği çocuklara öğretmek lazım.
BİN 200 DERLEME YAPTIK
Dönüşümüz salt dini müziğe değil, Türk müziğine olmalıdır. Bir insan sanat müziği dinlemeyebilir. Bir insan ilahi dinlemeyebilir. Bir insan türkü dinlemezse çok şey kaybeder. Özellikle türkü boyutunda bunu çocuklara dinletmemiz lazım.
Bin 200'e yakın derlememiz var. Hazreti peygambere her coğrafyadan salatu selam var. Her coğrafyada, dinin ortak dili Arapça yazılmış genelde. Onlardan bir kolaj yaptık. En çok Anadolu coğrafyasında yazılmış. 22 binin üstünde salatu selam var. Sadece metin olarak. Bu coğrafya çok farklı. Peygamberimizi öven şiirlerin 22 bini Anadolu'dan çıkıyor. Anadolu bu işin bel kemeği.
DÜNYADA İSLAMIN BAYRAKTARLIĞINI YAPMIŞIZ
Biz İslam'ın bayraktarlığını yapmışız. Biz bu bayraktarlıkta Hz. Peygamberin bize rol model olduğunu çok iyi çözmüşüz. Hz. Peygambere duyduğumuz bu sevgi bize bu yolu açmış. İsmi Şerif okunduğunda elimizi kalbimize götürmemiz, ayağa kalkmamız ona olan sevgiden. Nabi'nin, Medine'ye giderken, ayağını uzatan sadrazama yazdığı bir eser var: Sakın terk-i edebten kuy-ı Mahbub-i Huda'dır bu Nazargah-i ilahidir, Makam-ı Mustafadır bu...
Bu milletle aşık atamazsınız. Çünkü rehber peygamber. İlahiler hep bunu yapar. Bakın Yunus'un ilahilerine... Hz. Peygamber, ilahilerle de milletin gönlüne girmiştir. Biz bu muhabbeti niye terk ediyoruz. İslam sanatının tamamı, Hz. Peygamber sevgisinden ortaya çıkmıştır.
KISIR TARTIŞMALARDAN UZAK DURMALIYIZ
Bugün gelinen noktada yapay müzik konusu tartışılırken, hala kısır çekişmeler yaparsak bu komedi olur. Makam dediğin an müzik işin içine girer. Makamsız Kur'an okuyamazsın. Yaratılışında olan bir şey budur. Fıtratında olan şeyi reddedemezsin. Müzik insanın yaratılışında var. Kötü olan şey ne? Tartışılan şey müzik değil. Tartışılan güftedir. Evet, güfte haram olabilir. Söz haram olabilir. Haddi aşan sözler. Müzikle istediğin şeyi dinletebilirsin. Onun için dikkat etmemiz gereken şeyler var. Sema gösterileriyle bir yere gittiğimizde, tebliğe açık bir kitleyi görüyorsunuz.
ŞAİR PADİŞAHLARIMIZ VAR
Yavuz, Kanuni hiçbir şey yapmamış olsa bile şu an edebiyatın ilk 10 zirvesinde bunları anıyorduk. Muhibbi divanı... Edebiyat devi Kanuni. Edebiyat açısından büyük şiirler. 3. Selim gibi padişahlar var. Müzikte makam bulmuş. Sadece 7 makamı adam icat etmiş. Yeniden bulmuş. Kimileri de 10 diyor. Aynı zamanda Batı'da dinliyor 3. Selim'i. En zor yazılan şiir naattır. Şiirin zirvesidir. Padişahların peygamberlere yazdığı naatlar var. 12 Osmanlı padişahının naatı var. Diğer İslam ülkelerinin hükümdarları da var. Ama bizdekilerin ayarında asla değil. Ufku görüyorsunuz burada.
İRFAN İÇEREN HER ŞEYİ DERLİYORUZ
Derlediğim eserlerde irfan içeren her şey var. Camilerde, tekkelerde ne varsa topluyoruz. Kaynak kayıtlarını alıyoruz. 13 albümümüz var. Sadece Balkan coğrafyasından. Şimdi Türk cumhuriyetlerinin olduğu bölgeye gideceğiz. Anadolu mayası budur. Aşık Veysel iç dünyasında yazmıştır. Işığı görmüştür.
RAMAZAN BİR EĞLENCE AYI DEĞİLDİR
Ramazan'ın ruhuna uygun programlar önemli. Zaman ve mekan İslam açısından önemlidir. Cuma günü, vaktinde namaza gitmezsen, sonrasında kılsan, Cuma namazı kılmış olmazsın. Ramazan'ın bir özelliği vardır. Bunu sıradanlaştıramazsınız. Ramazan eğlencesi adı altında, farklı tarz müzik yapanları sahneye çıkartamazsınız. Çünkü ramazan bir eğlence değildir.
Ramazan'da tevhid olur. Bu ay Cenabı Allah'ın bir ikramıdır. Bunun bilincinde olmak gerekiyor. Bu gerçeği ıskalamamak lazım. Bu çok tehlikeli bir algı.
11 ay yaptığın müziği yine yapıyorsun. Bu işin farklılığı nerede kaldı?
Ramazan ahiretin içindir. Sana bir lütuftur. İçinde Kadir gecesi var. Eski seyyahlar, ramazanı tarif ederken, 'Eğer İstanbul'a girdiğinizde, ay onların özel ayıysa bunu mutlaka fark edersiniz' diyor. Bu farkındalığı sıradanlaştırırsan olmaz. Festival havasına büründürürsen olmaz.
MÜZİKTE YAPAY ZEKA
Teknoloji ile ilgili yaptığımız çalışmalar var. Müzikte yapay zeka üzerine çalışıyoruz. Rumind diye bir uygulamamız var. Bunu da Emre hocamız anlatsın...
Ben Emre Işık, ilahiyat fakültesinde öğretim görevlisiyim. Bu yaptığımız bir müzik terapi uygulaması. Bu uygulamayı indirdiğinizde içerisinde, depresyon, kaygı, odaklanma gibi başlıklar göreceksiniz. İbn-i Sina, bazı hastalıkların tedavisinde müzik frekanslarından bahseder. Bu frekansları buradan seçiyoruz. Enstrümanlar var. Bu frekanslara uygun tonlarda, doğaçlama eserler icra ettik.
Bu bizim geleneğimizde var. Misalen, odaklanma sorunu olanlara bizim geleneğimizde hicaz dinletmişlerdir. Ama Batı ile birleştiriyoruz. Batı'nın da bir frekans sistemi var. Bununla birleştiriyoruz. Bu bütünüyle hocamızın projesi.
Biz uygulayıcı olarak yer aldık. Bu Türkiye'de ilk proje. Bu çok önemli. Bununla ilgili üç hastaneyi dünya üzerinde ilk biz kurmuşuz.
Amasya, Edirne bir tanesi de Bursa'da var. Bunlar müzik terapi merkezi. Ruh ve sinir hastalıkları hastanesi gibi düşünün.