Kadınların estetik kaygısının son dönemlerdeki en önemli parçalarından biri olan protez tırnakların güzel görünümünün altında büyük bir tehlike saklı çıktı. Protez, kalıcı veya jel tırnak gibi değişik isimlerle bilinen işlemler bakımlı ve estetik tırnaklara sahip olmak için pratik bir çözüm sunsa da sağlığa büyük zararları bulunuyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlkin Zindancı, bu tırnakların tümör oluşumunu tetikleyebileceğini söyledi ve hamileler ile kanser ve otoimmün hastalarının çok dikkatli olması gerektiğini bildirdi.
ENFEKSİYONLAR ÖNEMLİ
Estetik görüntü kaygısıyla yaptırılan bu işlemin taşıdığı tehlikeyi anlatan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlkin Zindancı, "Medikal gerekliliği bulunmayan bu uygulamalar kısa süreli kozmetik iyilik sağlamakla birlikte bazı komplikasyonlara da neden olabiliyor. Bunların başında da enfeksiyonlar geliyor. Tırnak bariyerinin zarar görmesi, kullanılan malzemelerin steril olmaması gibi nedenlerle bakteriyel ve viral enfeksiyonlar işlemler sonrasında sıkça görülüyor. Özellikle mantar enfeksiyonları, tırnaklarda uzun süren şekil ve renk bozukluğuna sebep olur ve ancak uzun süreli tedavi ile geriler" dedi.
VÜCUT YABANCI CİSİM TEPKİSİ VEREBİLİR
Protezlerin yapışmasını sağlamak amacıyla kullanılan malzemelerin tırnağın keratin tabakasına zarar vererek doğal yapının bozulmasına da neden olabileceğini kaydeden Prof. Dr. İlkin Zindancı, "Bu durumun sıkça tekrarlaması hasarı arttırdığından protezler çıkarıldığında şekli ve rengi bozuk tırnakların görülmesi de yaşanan problemlerden biridir. Ayrıca bazı tırnak uygulamalarında yapay tırnağın alttaki yatağa tutunması amacıyla UV (ultraviyole) ışığı uygulanmaktadır. Ultraviyole direkt olarak kansere yatkınlık yaratır. Bu durum nadir de olsa tırnak dibindeki pigmentasyonu olumsuz etkileyerek onların anormal çoğalmasını kolaylaştırarak melanoma sebebiyet verebilir, tümör oluşumunu tetikleyebilir" dedi.
Oluşabilecek alerjik reaksiyonlara dikkat çeken Prof. Dr. Zindancı, "Görülen komplikasyonlardan biri de kullanılan maddelere karşı oluşan alerjik reaksiyonlardır. Kişisel duyarlılığa bağlı olarak gelişebilecek reaksiyonlardan önce test yapılması uygun olabilir. Kanser hastaları, kemoterapi alanlar, gebeler, süt verenler ve otoimmün hastalık grubundan olanlar (vitiligo, çölyak vb.) özellikle vücuda uygulanan bazı işlemleri, deri içerisine verilen boyaları yabancı bir cisim olarak algılayarak ciddi bir reaksiyon oluşturur. Bu bazen alerjik bir reaksiyon olurken, bazen de alerjik olmayan mekanizmalarla deri dışı sistemleri etkileyen sistemik hastalıkları başlatabilir. Bu durumlarda biz 'bilinmeyen bir antijenik bu hastalığı başlatıyor' deriz. Protezler de buna güzel bir örnektir" açıklamasında bulundu.
BAZI TANILARIN KONMASINDA ZORLUK ÇIKARIR
Prof. Dr. İlkin Zindancı bu tür uygulamaların dermatolojik olarak önerilmediğini belirterek, "Tırnaklar çoğu zaman sağlığımızın göstergesidir. Tırnakların şekli, rengi, tırnak dibinin incelenmesi kişilerde bulunan bazı hastalıklar hakkında fikir verir. Bahsedilen uygulamalar hem tırnağı örterek hem de şekil ve yapısını bozarak muayene bulgularının görünmemesine neden olabilir. Mesela kolojen doku hastalıkları ve anemi tırnak diplerine bakılarak anlaşılabilir. Fakat üzerinin kapatılıyor olması modern tıpta bazı tanıların konulmasında zorluk yaratabilir" ifadelerini kullandı.