Türk milletinin istiklal ve istikbal mücadelesi verdiği bir dönemde stratejik görevler üstlenen ve milli mücadele tarihimize adını altın harflerle yazdıran Kazım Karabekir Paşa'nın, toplumsal hafızamızdaki canlılığı her geçen gün daha da belirginleşiyor.
Askeri hayatı başarılarla dolu olan ve Türk milletinin emperyalist işgale karşı başarılı olmasında kritik bir rolü olan Kazım Karabekir Paşa, 23 Temmuz 1882'de İstanbul'da doğdu. Karabekir, Kuleli Askeri İdadisi'nde (Lise) öğrenim gördükten sonra 1902'de Harbiye Mektebi'ni bitirdi. 1905'te Erkan- ı Harbiye'den yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. Mezuniyetinin akabinde ise ömrü milletin selameti için cepheden cepheye koşmakla geçti.
ÇANAKKALE'DE FRANSIZLARA GEÇİT VERMEDİ
14 Nisan 1912'de binbaşılığa terfi eden Karabekir, Balkan Savaşları döneminde Trakya Sınırında bulundu. Çanakkale Savaşı'nın başlaması üzerine de bölgeye gönderildi. Karabekir, 1914'te patlak veren 1. Dünya Savaşı'na kaymakam rütbesiyle katıldı. Çanakkale cephesinde Fransızlara karşı gösterdiği destansı kahramanlık nedeniyle miralay rütbesine getirildi.
KUT'ÜL AMARE'DE DESTAN YAZDI
Alman Mareşali Graf Von der Gotz Paşa'nın kurmay başkanı olarak Irak'a giden Karabekir, Maraşel'in vefatından Bağdat Savaşı sonuna kadar 18. Kolordu Komutanı oldu. Kut'ül Amare'de İngilizlerin bozguna uğradığı savaşta yer aldı.
ERMENİ ÇETECİLERDEN KURTARDI
Karabekir Paşa, 1917'de Diyarbakır'a 2. Kolordu Komutanı olarak atandı. Burada Ruslara karşı savaştı. Daha sonra Doğu'da terör faaliyetleri gerçekleştiren Ermeni çetelerine karşı mücadele etmek üzere 3. Ordu'ya bağlı 1. Kafkas Kolordu Kumandanlığına getirildi. Bölgedeki ağır kış koşullarına rağmen Erzincan ve Erzurum'u bölgedeki çetecilerden kurtardı. Rusların boşalttığı Kars, Ardahan ve Batum'u, Ermeni ve Gürcülerden almak için operasyonlar gerçekleştirdi. Karabekir Paşa, bu başarılarından dolayı da 'Mirliva' (Tuğgeneral) rütbesine yükseltildi.
TBMM BAŞKANLIĞI YAPTI
31 Aralık 1938'de İstanbul milletvekili olan Paşa, 23 Temmuz 1946'da TBMM Başkanı seçildi. 26 Ocak 1948'de Ankara'da vefat eden Kazım Karabekir, önce Hava Şehitleri Mezarlığı'na defnedildi. Karabekir'in cenazesi daha sonra 30 Ağustos 1988'de Atatürk Orman Çiftliği'nde oluşturulan Devlet Mezarlığı'na nakledildi.
SONUNA KADAR UĞRAŞMALI
Kazım Karabekir Paşa, işgal yıllarında İstanbul'a geldiğinde gördüğü bir manzara kendisini derinden etkiler. Karabekir Paşa, vapurla İstanbul Boğazı'na girerken, güverteden el dürbünü ile etrafı gözetler. Boğazın iki yanındaki işgal donanmalarına ait gemileri görür. Hele ki Türk bayrağının indirilip İngiliz bayrağının çekilmesini görmesi yüreğinde büyük yaralar açar. Bu manzara karşısında Kâzım Karabekir, "Tek dağ başı mezar oluncaya kadar uğraşmalı" sözlerini dile getirir. Bu ifadeler, milli mücadelenin sonuna kadar hem kendisine hem de yönettiği ordulara bir parola olur.
SANATI UYARICI BİR ETKİNLİK OLARAK KULLANDI
Donanımlı bir kişilik olan Karabekir Paşa, halkı uyarmak ve milli mücadele etrafında kenetlemek için her imkanı kullandı. İzmir işgal edildiğinde, Yunanlılar tarafından sergilenen vahşet, acıklı bir piyes haline getirildi. Bu piyes öğretmenlere ve subaylara sahneletilerek halka izlettirildi. Böylece Doğu'da olabilecek bir işgalde halkın başına neler gelebileceği gösterilmiş oldu. Bu tiyatrolara 'İbret Yeri' adı verildi.
ERMENİ ORDUSU İKİ SAATTE BOZGUNA UĞRATILDI
30 Ekim'de de Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa'nın Üçler Tepesi'ndeki karargahından idare ettiği bir taarruz ile Ermeni ordusu üç saat içinde bozguna uğratıldı. Kaçan Ermeni birlikleri takip edilerek Kars'ın doğu cephesindeki tabyalar da ele geçirildi. Karabekir Paşa, öğleden sonra karargâhını Kars'ın içinde kurdu. Akşama doğru da Kars'ın Türk ordusu tarafından kesin olarak zabt edildiğini Ankara'ya Büyük Millet Meclisi'ne müjdeledi.
CEPHEDEN CEPHEYE KOŞTU
Kazım Karabekir Paşa, görevli olduğu bölgede önemli çalışmalar yaptı. Bölge halkını kongreler ve konferanslar konusunda örgütledi. 10 Temmuz'da toplanan Erzurum Kongresi'nin Temsil Heyeti'ne seçilen Kazım Karabekir, Sivas Kongresi çalışmalarını da yakından takip etti ve kongrenin aldığı kararları destekledi. Karabekir Paşa, Kurtuluş Savaşı dönemi boyunca Edirne Milletvekili ve Doğu Cephesi komutanı olarak vatana hizmet etti. Karabekir Paşa, Doğu'da sükûneti sağladıktan sonra bölgedeki askerlerinin büyük bir kısmını Batı cephesine yardıma gönderdi.
YETİM KALAN EVLATLARA KOL KANAT GERDİ
Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir Yıldıran, daha önce yaptığı açıklamalarda, babasına dair bilinmeyen birçok detaydan bahsetmişti.
Yıldıran, "Biz üç kız kardeşiz ama bizden önce binlerce evlada gerçek bir baba olmuş. Gerçekten daha babalığı yaşamamış bir adam, o şefkati yüreğinde hissediyor. Kundakta bile kreşte evlatları var. Savaşta yetim kalmış evlatlar. Bunlar 4 bin erkek ve 2 binden fazla kız evlat... Onlara sadece maddi olarak karnını doyurması sırtını giydirmek değil, onlarla oya işler gibi onların karakterinde etkili oluyor. Ne meslek sahibi olacaklar, becerileri hangi konuda, onlarla teker teker ilgileniyor. Benim aklımın gerçekten almadığı şu ki bir tarafta bir savaş, bir tarafta gerçekten o evlatlarla şefkatli bir baba olarak uğraş..." diyerek babasının yetimleri himaye ettiğine dikkat çekmişti.
SEVGİ DOLU BİR İNSANDI
Babasının sevgi dolu bir insan olduğunu da hatırlatan Yıldıran, "Babamla olan 7 yılın her günü bayramdı. Ablalarımın çocukluğunda babam askerlikten ayrılmış ve milletvekilliğine de ara vermişti. Benim çocukluğumda babam milletvekili olmuştu. Benim ilk öğretmenim babam. Yazı yazmayı, az da olsa Almanca kelimeleri, özellikle kendi yazdığı marşları hep babamdan öğrendim. Bizden önceki evlatlarına marşlar yazmış Türk Yılmaz marşı var ki bu bizim hayatımızda ailemizin hayat felsefesidir. Ne olursa olsun yılmak yok. İstiklal Marşı yarışmasına da katıldığı Hür Vatan Marşı var, 'Ya İstiklal ya ölüm' diyor. Kazım Karabekir'i bir komutan olarak gördüğümüz zaman sert bir adam izlenimi olabilir. Babam çok şefkatli, çok sevgi dolu bir insan." demişti.