90'larda ve 2000'lerde yavaş yavaş genç kızlığa adım atanlar ya da genç kız olanlar için güzel bir fiziksel görüntünün karşılığı 0 beden olmaktı... Yani durum şu zamanlardan oldukça farklıydı... Vücut olumlama, yuvarlak bedenler, göğüs ve kalça protezi yaptırıp kum saati fiziğine kavuşmaya çalışmak diye bir şey yoktu doğal olarak... 0 beden değilseniz güzel olmanız imkansız gibi bir şeydi... Kalça, göğüs ve poponuzun olması son derece kötüydü... Ve moda endüstrisi tamamen bu kavramlar üzerinde yükseliyordu. Eğer vintage mağaza gezmek, oralardan alışveriş yapmak gibi bir alışkanlığınız varsa zaten 90'larda ve özellikle de 2000'lerde tasarlanmış kıyafetlerin beden kalıplarının ne kadar da küçük olduğunu fark etmemeniz imkansız... Uzun uzun yazarak başladım yine... Birazdan merak etmeyin geliyoruz ana konumuza... 0 beden dendiği zaman ise ilk akla gelen isim kesinlikle İngiliz manken Kate Moss'tur... Ocak ayında dünyaya gelen Moss, moda, sanat ve dünya jet setinden önemli isimlerle bir arada kutladı bu yıl yeni yaşını. Londra'daki partide Moss'a eşlik eden isimler arasında kendi yolundan gelen kızı Lila Grace ve 10 yılı aşkın süredir bir arada olduğu Alman soylu bir aileye mensup bulunan Nikolai von Bismarck da bulunuyordu... Babasından kontluk ünvanını alacak olan ve babası bir Alman prensin soyundan gelen Von Bismarck dünya jet setinin de önemli isimlerinden biri dememize gerek yoktur umarım... Annesi moda dünyası içinde bulunan ve bir yandan da kendisi moda ve sanat fotoğrafçılığıyla ilgilenen Von Bismarck'ın sevgilisine sıkı sıkıya sarıldığı fotoğraflar günlerce dünya magazin sitelerinde yer aldı... Ve sezon trendlerine uygun bir şekilde transparan elbisesiyle son derece güzel görünüyordu.
Ve Kate Moss bu ihtişamlı partiyle 50 yaşına girdi... Hepimizin gözleri önünde o ikonik Calvin Klein markasına ait reklamlardaki görüntüsü olan Moss bu ay 50 yaşına basarak önemli bir miladı doldurdu... Ne fiziğinden, ne aurasından, ne de iş hayatındaki gücünden hiçbir şey kaybetmemiş çok güzel ve seksi bir kadın var karşımızda... Mankenliğe ilk başladığı döneme göre o çılgın gece hayatından, alkol ve bağımlılık yapan tüm maddelerden uzak duran Moss çok daha zinde, huzurlu ve mutlu da görünüyordu üstelik. Pandemi döneminde Cosmoss isimli bir iyi yaşam markası kuran, mumları, parfümleri, oda kokuları ve kristalleri yok satan Moss bir yandan da kozmetik dünyasının en gözde markalarından Charlotte Tilbury'nin yeni yüzü... Yaklaşık 40 milyonsterlinlik bir serveti olan, yaşayan en zengin mankenlerden biri olarak kabul edilen ve sanat koleksiyonunun değeri hakkında yorum bile yapılamayan yaşayan bir pop kültür efsanesi Kate Moss, resmen tüm dünyanın gözleri önünde çılgın ve iddialı bir hayat yaşadı.
1988 yaşında henüz 14 yaşındayken New York'ta keşfedildi. Annesi barmen, babası bir havayolu çalışanıydı. 13 yaşında boşanmaları doğal olarak onu çok etkiledi. Ve mankenlik mesleğine bu kadar tutkuyla sarılmasına da neden oldu... 2016 yılından bu yana Kate Moss Agency isimli bir ajansı bulunan Moss, Rita Ora'nın da aralarında bulunduğu pek çok ünlünün kreatif çalışmalarına, halkla ilişkiler kampanyalarına destek veriyor. Ama kendi sözleriyle hayatındaki esas değişim daha sağlıklı bir yaşamı hak ettiğine karar verdiğinde gelişmiş. Şu an çok önemli bir etkinlik olmadığı sürece evinden ve yakın çevresinden kopmayan Moss, gece dışarıda bulunduğu süreyi de hep kısıtlı tuttuğunu ifade ediyor. "Kimse pek bir şey konuşmuyor. Aynı sözler dönüyor. Derinlik yok. Gereksiz dedikodulara dönünce konuşma ya da herkes kendisinden bahsetmeye başladığında ben de bölgeyi terk ediyorum" diye konuşan Moss, ailesine daha çok vakit ayırabildiği için şu an kendisini mutlu hissettiğini söylüyor.
HUZURLU İNSAN İSTİYORUM
Hiçbir zaman anoreksik olmadığını, o kadar küçük yaşlarda o kadar provokatif pozlar verdiği için asla mutlu olmadığını, alkol ve bağımlılık yaratan maddelerden yıllardır uzak durduğunu söyleyen Moss, "Kendi markamı da tam olarak kendi iyi yaşam sürecimden ilham alarak oluşturdum. Kendimi daha iyi ve mutlu hissedebilmek benim için yıllar içinde daha da önemli oldu. Çevremdeki insanların enerjisi çok önemli. Huzurlu ve mutlu hisseden insanların yanında bulunmayı tercih ediyorum" diyor... Onun bu yolculuğu da hepimize ilham verecek türden...