İnsan tabiatı, her ruh hali bedene de yansıyor. Beden ve ruh bir bütün... Kaygılar, üzüntüler hatta aşırı coşku ve neşe bile bir şekilde bedende karşılık buluyor. Psikolojik rahatsızlıklar, karakter özellikleri vücut sağlığımızı da etkiliyor. Psikiyatr Cem Keçe, ruh ve beden sağlığı arasındaki ilişkiyi şöyle özetliyor: "Psikoloji ve beden sağlığı arasındaki ilişki oldukça karmaşık ve karşılıklıdır. İki alan birbirini etkiler ve birçok farklı yolla ilişkilidir... Psikolojik stres, vücut üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Kronik stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir. Aynı zamanda sindirim sorunlarına, baş ağrılarına ve diğer fiziksel rahatsızlıklara yol açabilir... Ruhsal sağlık sorunları, beden sağlığı üzerinde de etkili olabilir. Örneğin, depresyon veya anksiyete, uyku problemlerine neden olabilir ve kişinin genel sağlık durumunu kötüleştirebilir... İyi bir psikolojik sağlık, sağlıklı yaşam tarzı seçimlerini teşvik edebilir. Mutlu ve motive hisseden kişiler, düzenli egzersiz yapma, sağlıklı beslenme ve düzenli doktor kontrollerine gitme konularında daha motive olabilirler... Kronik fiziksel hastalıklar, psikolojik belirtilere yol açabilir. Ağrı, yorgunluk ve kısıtlanmış yaşam tarzı gibi faktörler, kişinin ruh halini ve duygusal sağlığını etkileyebilir."
ÇOK YÖNLÜ VE KARMAŞIK BİR İLİŞKİ
Keçe, fiziksel sorunların tedavisinde psikoloji bilimine de büyük rol düştüğü görüşünde: "Psikoloji, fiziksel sağlık sorunlarının tedavisinde önemli bir rol oynar. Psikoterapi, kronik ağrı, obezite, bağımlılık ve diğer fiziksel sağlık sorunlarına yardımcı olabilir. Aynı zamanda, hastalıkla başa çıkma becerilerini geliştirmek için önemlidir... Sosyal destek, psikolojik sağlığı ve fiziksel sağlığı iyileştirebilir. İyi ilişkiler kurma ve sürdürme, insanların duygusal ve fiziksel sağlıklarını destekleyebilir... Bu faktörler, psikoloji ve beden sağlığı arasındaki ilişkinin sadece birkaç örneğidir. İnsanların psikolojik sağlığı ile beden sağlığı arasındaki ilişki karmaşık ve çok yönlüdür. Bu nedenle hem fiziksel hem de ruhsal sağlığın korunması ve geliştirilmesi önemlidir. Her iki alanı da destekleyen bütünsel bir sağlık yaklaşımı, insanların daha iyi yaşam kalitesi ve genel sağlık durumu elde etmelerine yardımcı olabilir."
RUH KELİMESİNİN KÖKENİ BEDEN
Psikolojik rahatsızlıkların vücuda yansıttığı sorunlara psikomotik hastalıklar deniyor. Uzman klinik psikolog Tuğçe Betül Şenel, psikomotik hastalık kavramını şu sözlerle açıklıyor: "Psikosomatik, psikolojik kökenli fiziksel hastalıklar için kullanılan bir isimdir. Eski Yunanca'da ''ruh'' anlamına gelen psyche ile ''beden'' anlamına gelen soma kelimelerinin birleşmesinden türemiştir. Kişinin aşırı mükemmeliyetçi, hırslı olması, ayrıntılara fazlasıyla takılıp kalması ve işkolik olması bu hastalıklara yol açabilir. Kronik olarak depresyonlu kişiler ya da kronik olarak anksiyeteli kişilerde psikosomatik hastalıklar görülebilir." Peki hangi psikolojik rahatsızlıklarda ve karakter özelliklerinde ne gibi fiziksel rahatsızlar görülüyor? Psikomotik rahatsızlıklarda ruh ve beden sağlığı uzmanları birlikte nasıl bir tedavi uyguluyor? Uzmanların görüşleri eşliğinde tüm bu soruların cevaplarını aradık.
AYSU ÇELENOĞLU (Uzman Klinik Psikolog)
Ruh ve beden sağlığı uzmanları, birlikte tedavi ediyor
"Psikosomatik rahatsızlıkların psikolojik kökenli olması, yalnızca ruhsal tedaviyle iyileştirileceği anlamına gelmez. Bedensel semptomların giderilmesi için medikal ve ruhsal tedavi birlikte yürütülmelidir. Şikayetlerin altında yatan sıkıntıyı bulmak ve çözmek, eğer psikolojik bir hastalık mevcutsa bu hastalığı tedavi etmek, kişilik yapısı ve davranış örüntülerini keşfetmek, stresi etkili bir şekilde yönetmeyi öğrenmek önemlidir. Fakat bu bir süreçtir ve zaman alabilir. Bu arada, fiziksel ağrının ve diğer semptomların tedavi edilmesi gerekir. Örneğin; boynunuzda ağrı varsa, stres tetikleyicileriyle baş etmeyi öğrenmek, ağrıyı önlemeye yardımcı olabilir. Ancak kronik stres, boynunuzdaki kaslarda iltihaplanmaya neden olan bir dizi kimyasal maddenin vücudunuzda salgılanmasına sebep olur ve bu da ağrıya davetiye çıkarır. Ağrınızı yönetmek için anti enflamatuar ilaçlara veya fizik tedavi gibi ek kaynaklara da ihtiyacınız olacaktır. Bunun dışında; bazı durumlarda, psikiyatrik ilaçların kullanımına da ihtiyaç duyulabilir. Antidepresanlar, anksiyolitik (kaygi giderici) ilaçlar, antipsikotikler ve duygudurum düzenleyiciler bir uzman kontrolü altında belirli dozlarda kullanılarak, tedavinin daha hızlı ve etkin sonuç verebilmesi sağlanır. Bu tür ilaçların mutlaka psikoterapi ile beraber kullanılması önemlidir."
BEDENİMİZ HER OLAYA TEPKİ VERİR!
"Ruh ve beden sağlığı birbiriyle doğrudan ilişkide olan iki alandır. Fiziksel sağlığımız kötüyse, kendimizi ruhsal anlamda iyi hissedemeyiz. Veya ruhsal olarak iyi değilsek, bedenimiz buna mutlaka bir şekilde tepki verir. Baş, boyun, sırt ve eklem ağrıları, migren, egzama, sedef, mide ve bağırsak sorunları, yüksek tansiyon, vücutta karıncalanma ve uyuşma, göğüste ağrı, sıkışma, çarpıntı, nefes darlığı ve halsizlik gibi duyumsamalar iç dünyadaki çatışmaların dışa vurumlarıdır. Kronik stres, anksiyete ve depresyon gibi ruhsal hastalıklar; hayat kalitemizi düşüren bu gibi fiziksel semptomlara neden olabileceği gibi, yaşamımızı önemli ölçüde etkileyen ciddi rahatsızlıklara da neden olabilir. Bazen bedenimizde bir kist veya tümör görülebilir, bazen de aşırı stres sebebiyle, vücudumuzdaki fiziksel sistemler zayıflar ve çeşitli hastalıklar gelişebilir." (Aktaran: Uzman Klinik Psikolog Aysu Çelenoğlu)
AYHAN ALTAŞ (Uzman Klinik Psikolog)
Kişilik özelliklerine göre rahatsızlıklar
Tip A Kişiliği ve Kalp Hastalıkları:
Tip A kişilik özellikleri, rekabetçi, sabırsız ve sürekli olarak hızlı sonuçlar isteyen bireyleri tanımlar. Bu tür kişilikler, kronik stres ve yüksek tansiyon riskini artırabilir, bu da kalp hastalıkları riskini artırabilir.
Yüksek Kaygılı Kişilik ve Gastrointestinal Sorunlar: Yüksek kaygılı kişiliklere sahip bireyler, mide rahatsızlıkları, irritabl bağırsak sendromu (IBS) veya sindirim sorunları gibi gastrointestinal rahatsızlıklara daha yatkın olabilirler.
Zihinsel stres, mide ve bağırsak işlevini etkileyebilir.
Obsesif-Kompulsif Kişilik ve Yeme Bozuklukları: Obsesifkompulsif kişilik özelliklerine sahip kişiler, aşırı düşünce ve mükemmeliyetçilik eğilimleri gösterebilirler.
Bu, yeme bozuklukları gibi psikolojik sorunlara yol açabilir ve vücut ağırlığı, kilo kontrolü gibi fiziksel sağlık sorunlarına neden olabilir.
Depresif Kişilik ve İmmün Sistem Sorunları: Depresif kişilik özellikleri, bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir ve dolayısıyla enfeksiyonlara veya diğer immün sistemiyle ilgili rahatsızlıklara daha yatkın olabilirler." Yüksek Stresli Kişilikler: Yüksek stresli kişiler, stresli durumlarla daha fazla başa çıkma güçlüğü yaşayabilirler. Kronik stres, psikosomatik semptomların tetikleyicisi olabilir.
Depresif Kişilikler: Depresif kişilik özellikleri, duygusal sıkıntılar ve fiziksel semptomlar arasında bir ilişkiyi işaret edebilir. Depresyon, psikosomatik semptomları artırabilir.
Anksiyöz Kişilikler: Yüksek anksiyete düzeylerine sahip bireyler, vücutlarında fiziksel semptomlar yaşama eğiliminde olabilirler. Anksiyete bozuklukları, mide rahatsızlıkları, baş ağrıları ve diğer somatik belirtilere yol açabilir.
Somatik Hassasiyet: Bazı kişiler fiziksel rahatsızlıklara daha hassas olabilirler ve küçük fiziksel belirtileri bile büyük bir anlam yükleyebilirler. Bu durum, psikosomatik semptomların gelişme riskini artırabilir.
Obsesif-Kompulsif Kişilikler: Obsesif- kompulsif kişilik özelliklerine sahip bireyler, mükemmeliyetçi ve aşırı düşünce eğilimleri gösterebilirler. Bu düşünce kalıpları, psikosomatik semptomları tetikleyebilir.
Aşırı Hassas Kişilikler: Her yaşananı aşırı derece önemseyen, kafaya takan sürekli bunları düşünen, başka insanların kendisi ile ilgili düşüncelerini aşırı önemseyen, sürekli başka insanların kendisi hakkında olumlu düşünsünler diye uğraşan, güçlü gözükmeye çalışan, herkesin yardımına koşmaya çalışan kişilerde de psikosomatik yatkınlık gözlemlenmektedir.
TUĞÇE BETÜL ŞENEL (Psikolog)
Danışanımın kaygısı nefes darlığına yol açmıştı
"Yetişkin bir kadın danışanımın uzun süredir devam eden nefes darlığı şikayetleri devam etmekteydi. 5-6 ay boyunca sürekli doktor doktor gezmiş ve organik bir sebep bulunamamış. Psikolog yönlendirmesinden sonra terapi sürecimiz başladı. Süreç başladığında seans içerisine bile konu getirmekte zorlanmaktaydı çünkü kendisine göre hayatında sorun olarak gördüğü bir durum yoktu.
Sürecimiz ortalama iki ay devam ettikten sonra bir seansta kayıp konusu geçti ve ortalama bir sene önce çok sevdiği bir komşusunu birden kaybettiklerini dile getirdi. Bu durumun üzerine bir süre konuştuktan sonra nefes darlığındaki artış, dışarıdan fark edilebilecek boyuta geldi. Komşusunun kaybı danışanımda yoğun kaygıya sebep olmuştu. Ve o an fark etti ki ölüm konusu onda yoğun bir kaygıya sebep oluyor. Bu korkusunu kendi iç dünyasında o kadar yoğun şekilde bastırıyor ve kimseyle rahatça konuşamıyordu. Bir süre bu kaygı yaşadığı durum üzerine seanslara devam ettikten sonra semptomlarında giderek azalmalar göze çarpıyordu."
CEM KEÇE (Psikiyatr)
Kötü bir evlilik, fiziksel rahatsızlıklara yol açabilir!
"Psikosomatik rahatsızlıkların psikolojik tedavisi için çeşitli terapi yöntemleri ve yaklaşımları kullanmak mümkündür. MetaPsikoterapi psikosomatik semptomların altında yatan olumsuz düşünce ve duygusal kalıpları tanımlamayı ve değiştirmeyi hedefler. Kişiye semptomlarını anlaması ve duygusal olarak nasıl tepki verdiğini fark etmesi konusunda yardımcı olur. Ayrıca stres yönetimi teknikleri ve rahatlama egzersizleri gibi becerileri öğretir. Psikodinamik terapi, psikosomatik semptomların altında yatan bilinçdışı konuları keşfetmeyi amaçlar. Terapist, hastanın içsel çatışmalarını ve geçmişteki deneyimlerini anlamasına yardımcı olur. Bu yaklaşım, kişinin semptomlarını daha iyi anlamasına ve çözmesine yardımcı olabilir. Duygusal özgürleştirme terapisi, kişinin içinde biriken duygusal yükleri ifade etmesini ve serbest bırakmasını teşvik eder.
Bu terapi, kişinin psikosomatik semptomlarına duygusal nedenleriyle başa çıkmasına yardımcı olabilir. Mindfulness ve kabul temelli psikoterapi kişinin anlık deneyimlerine odaklanmasını ve stresle daha iyi başa çıkmasını teşvik eder. Bu terapi, kişinin duygusal ve fiziksel durumlarını daha iyi tanımasına yardımcı olabilir. Biofeedback terapisi, kişinin fiziksel reaksiyonlarını ölçmesine ve kontrol etmesine yardımcı olur. Kişi, vücudu üzerindeki gerilimi ve stresi azaltmayı öğrenir. Psikosomatik rahatsızlıkları olan kişiler için grup terapisi, destek sağlayabilir ve duygusal deneyimlerin paylaşılmasına yardımcı olabilir. Aile ve evlilik terapisi aile içi ilişkilerin ve aile dinamiklerinin psikosomatik semptomlara etkisi olabilir. Bu nedenle aile terapisi, aile üyeleri arasındaki etkileşimleri ele alarak tedavi sürecine katkıda bulunabilir. Her birey farklıdır, bu nedenle tedavi yaklaşımı bireyselleştirilmelidir. Tedavinin etkili olabilmesi için hastanın semptomlarının altında yatan psikolojik etkenleri anlaması ve bu etkenlerle başa çıkma becerilerini geliştirmesi önemlidir. Bu nedenle, psikosomatik rahatsızlıkların psikolojik tedavisi, bir uzman psikiyatrist, psikolog veya psikoterapist tarafından yönlendirilmelidir."