Türkiye son dönemde artan oranda teknolojik atılımlarıyla da göz dolduruyor. Bu zafer yürüyüşünün ön sıralarında ise elbette ki Türk kadınları yer alıyor. Eğitimden sağlığa, spordan ticarete kadar her alanda varlıklarını hissettiren Türkiye'nin öncü kadınları, milli teknoloji hamlesinde de göz dolduran başarılara imza atıyor. Geliştirdiği projeler devlet tarafından destek gören Özlem Ertekin Demirboğa, ülkemizde üretilmeyen ve yüzde yüz oranında dışa bağımlı olduğumuz hayvan hastalıklarının tanı kitlerini, üretmeyi başardı. Böylece hem ülkemizi büyük bir ithalat kalemi yükünden kurtardı hem de onlarca kişiye istihdam sağladı. SABAH Pazar ekibi, ilham verici bu hayat hikayesinin sahibi Demirboğa ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
TANI KİTLERİ ÜZERİNE ÇALIŞTIM
"2004 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünden mezun olduktan sonra 14 yıl boyunca Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİ- TAK) Marmara Araştırma Merkezi'nde çalıştım. Aynı zamanda doktoramı Gebze Teknik Üniversitesi'nde tamamladım. Japonya'da Osaka Üniversitesi ve Almanya'da Erlangen Üniversitesi'nde araştırma çalışmaları yaptım. Tüm bu süreç içerisinde uzmanlaştığım temel konu tanı kitlerinin ve bu kitlerde kullanılan hammaddelerin üretimi oldu. Bu nedenle yurda dönüşümün ardından özel sektörde, tanı kiti üreten şirketlerde AR-GE Müdürü olarak görev yaptım."
PROJEM FİNALE KALDI
"Kamu ve akademideki tecrübelerime özel sektör tecrübesi eklenince sektörün temel ihtiyaçlarını net bir şekilde gördüm ve bu ihtiyaçlara çözüm getirmeyi görev bildim. Sağlık sektöründeki ihtiyaçların karşılanması için pek çok alanda hayvan ve plastik kullanımı kaçınılmaz. Ama mümkün olan alanlarda hayvan kullanımını ortadan kaldırmamız ve plastik kullanımını azaltmamız, bu şekilde sürdürülebilir vegan biyoteknoloji yolunda adım adım ilerlememiz mümkün. Bu vizyonla hazırladığım, hayvan ve plastik kullanımı gerektirmeyen tanı kiti hammaddelerinin geliştirilmesi konusundaki projemle 6. Dönem 'İnovasyonda Kadın' finalistleri arasında yer aldım."
DEVLETTEN DESTEK
"Aynı proje Fikri ile TÜBİTAK BİGG programından destek alarak 2021 yılı Kasım ayında Diagno Biyoteknoloji Şirketini kurdum. Projeyi başarı ile tamamlayarak dünyada ilk kez vegan tanı kiti geliştirdik. Bu süreç içerisinde sektörel paydaşlarımızdan çok olumlu geri dönüşler aldık. Ülkemizde insan sağlığı alanında tanı kiti üretimi yapan farklı firmalar bulunmakta, ancak hayvan hastalıklarının teşhisinde kullanılan veteriner tanı kitlerinde %100 dışa bağımlıydık. Ülkemizin ithalata bağımlılığını ortadan kaldırmak ve yerli veteriner tanı kitleri üretebilmek amacıyla şirketimizin bilgi ve birikimini veteriner tanı kitleri üzerine odaklama yönünde stratejik bir karar aldık."
FABRİKAMIZI KURDUK
"Gerekli yasal altyapının sağlanması sürecine paralel olarak, biz de yıllardır sanayide altyapı kurulumu ve işletilmesi alanında çalışan eşim Çağrı Demirboğa'nın tecrübeleri ile Manisa'da kit üretim fabrikamızı kurduk. Dünya standartlarında üretim yapmamızı sağlayacak ISO 9001 Kalite Yönetim sistemi ve ISO 13485 Tıbbi cihazlar Kalite yönetim sistemlerimizi kurduk ve TÜRKAK tarafından onaylı belgelerimizi aldık. Kurduğumuz altyapı ile Diagno Biyoteknoloji olarak veteriner tanı kiti üretim yeri olarak 18 farklı ürün ile başvurumuzu yaptık ve üretim iznimizi alarak Türkiye'nin ilk T.C. Tarım ve Orman bakanlığı onaylı veteriner tanı kiti üretici olmanın gururunu yaşıyoruz."
18 TANI KİTİ ÜRETİLİYOR
"Şu an üretim tesisimizde Kedi ve Köpek enfeksiyon hastalıklarının teşhisine yönelik 18 farklı hızlı tanı kiti üretilmektedir. COVID-19 pandemi döneminde hep birlikte gördüğümüz gibi enfeksiyon hastalıklarına sebep olan virüs ve mikroorganizmalar mutasyon geçirmekte ve farklı ülkelerde farklılaşmaktadır. Tesisimizde üretilen her kit Türkiye'de aktif olan patojenlerin doğru teşhisini sağlaması amacıyla özel olarak seçilmiştir ve yüksek doğruluk oranı sunmaktadır. Halen devam eden uluslararası ortaklı projelerimizle ise ürünlerimizin Başta İngiltere, İspanya, Hollanda ve Almanya olmak üzere farklı ülkelerdeki patojenler için etkinliklerini test etmekte ve iyileştirmekteyiz."
ÖNCÜ OLDUK
"Bu kararı aldığımız sırada bu ürünleri üreten herhangi bir üretici olmamasının yanı sıra, üretimi için yasal altyapının bulunmadığını gördük. Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin de desteği ve çabasıyla 1 yıl gibi bir süre içerisinde gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasına öncü olduk. Oluşturulan talimat ile ülkemizin yüksek kaliteli ve dünya standartlarının üzerinde veteriner tanı kitleri üretebilmesi için gerekli şartlar belirlendi. Bu yasal altyapı ile ülkemizin veteriner tanı kitleri alanında ithalatçı konumundan kısa süre içerisinde ihracatçı konumuna geçebileceğine inanıyorum."
VETERİNER HEKİMLERİN İLGİSİ BÜYÜK
"Ürünlerimizi Türkiye'de gerçekleşen fuar ve kongrelerde veteriner hekimlerin görüşlerine sunduk. Kısa süre içerisinde Türkiye'nin dört bir yanındaki veteriner hekimler ürünlerimizi kullanmaya başladı ve son derece olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bunun yanı sıra İngiltere'de Diagno Biotechnology International Limited şirketini kurduk ve Londra'da yapılan VetShow UK etkinliğinde görücüye çıkarttık. Ürünlerimiz Avrupa'da da yüksek ilgi gördü ve bir distribütörlük anlaşması imzaladık."
İŞ BİRLİKLERİMİZ VAR
"Bu çabalarımızın yanı sıra, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri ile 'Tek sağlık' başlığı altında yaptığımız çalışmalara son derece önem veriyorum. Hızlı tanı kitleri teşhis sağlamanın yanı sıra son derece önemli toplumsal sağlık tarama araçlarıdır. Özellikle insanlara da bulaşabilen, zoonotik hastalıklar adını verdiğimiz Leishmania, Toxoplazma, Giardia gibi hastalıklar hayvanlara bulaşmakla kalmaz, insanlara da taşınır. Hayvan sahibi olmasanız dahi, mahallenizde yaşayan hasta bir köpekten sivrisinek yolu ile bulaşabilen hastalıklar vardır. Bu nedenle hayvan sahiplerinin kendi hayvanlarını, belediyelerin ise sokak hayvanlarını düzenli olarak taramaları sadece hayvanlar için değil, insanlar için de hayati öneme sahiptir. Böyle bir tarama çalışması hem hayvan refahını arttıracak, hem de insanlarda görülen zoonotik enfeksiyonların azalması ile daha sağlıklı bir topluma ulaşmamız mümkün olacak ve sosyal güvenlik sistemi üzerindeki yük hafifleyecektir. "
ARGE ODAKLI ÇALIŞIYORUZ
"Şu an 5'i kadın olmak üzere 7 kişilik ARGE ekibimizle her geçen gün daha kaliteli ürüler üretmek ve ülkemizi uluslararası arenada başarıyla temsil etmek üzere var gücümüzle çalışıyoruz. Bundan sonra çıkartacağımız ürünler için TÜBİTAK ve KOSGEB destekli projelerimiz halen devam ediyor. Hedefimiz ARGE ekibimizi 2 yıl içinde en az 20 kişiye çıkartmak Türkiye'nin önemli Biyoteknoloji ARGE merkezlerinden biri haline gelmektir. 15 kişilik de çalışanımız var."