İnsan olarak hepimizin ortak ideali mutlu bir yuva kurmak ve huzurlu bir hayat sürmektir. Evlilik sıcak bir yuvanın mihenk taşıdır. Hayatın zorluklarına karşı birlikte mücadele etmek, beraber ağlayıp beraber gülmek arzusuyla kurulan evlilikler bazen hedeflendiği gibi sürmeyebiliyor. Birçok nedenden dolayı, çevremizdeki evliliklerin son bulduğuna şahit olmuşuzdur. Çiftlerin bir ömür boyunca hayat yolunu birlikte yürüme arzusuyla yaşamlarını birleştirme iradesi olan evlilikler, çoğu kez istenildiği gibi gitmeyebiliyor. Eşler arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklı sorunlar, aile birliğini sarstığı gibi evliliğin de sonlanmasına neden olabiliyor. Peki ya narsist bir kişiliğin baskısı nedeniyle biten evlilikler... Geride gözü yaşlı çiftler, yarım kalmış hayaller ve hatta daha da acısı, anne ve babasının ayrı yaşamasına katlanmak zorunda kalan masum çocuklar kalıyor. Bütün bunlar gündelik hayatımızın içerisinde karşılaştığımız durumlar. Narsisizmin mağduru insanların yaşadıklarını, mağdurların boşanma avukatı Güzide Şeniz Özsoy'a bu konuyu sorduk. Okuyucularımız için ufuk açıcı bir sohbet gerçekleştirdi.
BOŞANMANIN ANA SEBEPLERİNDEN BİRİ NARSİSİZM
"Mesleğe başladığım senelerden beri boşanma avukatlığı yapıyorum. Narsizm, bilindiği gibi uzmanlar tarafından bir kişilik bozukluğu olarak nitelendiriliyor. Salt bir akıl hastalığı değil. Sosyal hayatta narsist bireyler çok fazlalaştı. Bu durum benim de ilgimi çekmeye başladı. Narsist kişilik bozukluğunu hukukta nasıl değerlendirebiliriz? Narsist mağduru bireyler eşinin, 'Evet bu narsist. Ben bu durumu mahkemede ispat etmeliyim. Ama psikoloğa da gelmiyor' aşamasında geliyor. Bence narsist kişilik bozukluğu nedeniyle boşanmaların oranı yüzde 50, yüzde 60'lara ulaşmış durumda. İnsanların egolarını tatmin etme çabasından dolayı da, bu mağduriyet çok daha fazlalaşmış durumda. Kişi narsist mağduruysa eğer, gerçekten hassas davranmanız gerekiyor. Gelenler, genelde narsist mağduru olduklarını biliyorlar. Çözümlemişler.
UÇ SEVİYEDE İSTEKLERİ OLABİLİYOR
Ama tanımlayamıyorlar. Psikoloğa ya da psikiyatriste gitmişlerse tanımlayabiliyorlar. Kafalarında oturtmuşlar. Bu zaten benim konumlayabileceğim bir durum değil. O süreci doktorla birlikte tanımlayanlar biraz daha sağlıklı oluyorlar. Bir insanın narsist kişilik bozukluğuna sahip mi ya da gerçekten narsist hareketler gösteren tipler mi bunu da ayırmak lazım. Narsist mağdurların bazı spesifik özellikleri var. Bir defa psikolojik olarak yorgun bu insanlar. İnanılmaz bir psikolojik şiddete, ekonomik şiddete, cinsel şiddete maruz kalmışlar. Narsist bireylerin çok üst noktada cinsel istekleri oluyor. Kadını yok sayabiliyorlar. Eşleriyle göz teması bile kurmuyorlarmış.
DEĞERSİZLİK HİSSİ OLUŞTURUYORLAR
Fakat aynı insanlar evliliğin ya da ilişkinin ilk yıllarında karşısındaki insana mükemmel davranıyorlar. Fakat ondan sonraki süreçte, kadın bir boşluğa düşüyor. Narsist baskıya maruz kalmış bir kadın vardı. Çok güzel bir kadındı. İnanılmayacak kadar güzeldi. Öğretmendi. Bu kadının kocası, sürekli başka kadınlara bakıyor. Bunu da kadının yanında yapıyor. Eşi bunu söylediği zaman ise, 'sen uyduruyorsun', 'Sen zaten her gittiğimiz yerde bunu yapıyorsun' gibi kadını suçlayan bir tavır içine giriyormuş. Bu durum kadının, kendini yetersiz ve değersiz hissetmesine neden oluyor. Kadın burada direkt kendini suçlamaya başlıyor. Mağdur bu defa, 'Evet ben yanlış yaptım', 'Beni terk edecek', 'O yanlış bir şey yapmadı' diye düşünmeye başlıyor. Karşısındaki insani kaybetmemek adına kendinden veriyor. Bağımlılıktan kaynaklı.
LOVE BOMBİNG'TEN SONRASINA DİKKAT
Boşanma avukatı Güzide Şeniz Özsoy, son dönemlerde çok gündemde olan bir duruma da dikkat çekti: "Aşk bombardımanı ya da 'Love Bombing' dediğimiz dönemde kadın göklere çıkartılıyor. Fakat sonrasında durum değişiyor. Narsist bireyler, dışarda çok başarılı kimseler. Yardımsever, çok para harcayan bireyler. Dışarıya karşı çok iyi. Hatta kadının ailesine karşı da çok iyi. Fakat eve geldiği zaman cimri davranabiliyor. Aşağılayabiliyor, 'Beceriksizsin' diyebiliyor. Erkek mağdurlar da var. Mesela bir müvekkilim o kadar bağımlı hale gelmişti. Kadın, erkeği aldatıyor. Erkek bunu biliyor. Fakat 'Ben nasıl erkeğim' diye düşünüp, suçu kendinde buluyor. Durumu tolere ediyor. Ve adam boşanmaktan vazgeçti."
Güzide Şeniz Özsoy
MANİPÜLASYON YETENEKLERİ ÜST DÜZEYDE
Avukat Güzide Şeniz Özsoy, "Narsistler, çok iyi de mağdur rolü oynuyor. Bir tanesi kadını delirtmiş. Soğukkanlılar. Yukarda da değindiğim gibi iyi bir manipüle yetenekleri var. Narsist mağdurları üç dört yıl kendine gelemiyor. Psikolojik manipülasyonlardan dolayı kişilikleri yok oluyor. Bunu ilişkiden çıktıktan sonra anlayabiliyorlar. Bu konu çok önemli ve üzerinde durulması gereken bir mesele" diyor.
NARSİSTLERİN EN TEMEL ÖZELLİKLERİ
Hep en doğruyu onlar bilir.
En özel, en güzel, en zeki onlardır.
İlk görüşte çok güçlü bir izlenim bırakır ama...
Başkalarını aşağıda görerek kendilerini üstün hissederler.
Kendilerinden başka insanları anlama istekleri yoktur.
Kendisinin kıskanıldığına inanır, başkalarını kıskanırlar!
Sadece üstün bulduğu kişilerle arkadaşlık kurarlar.
KİŞİYİ YALNIZLAŞTIRIYORLAR
"Narsist bireyler, karşısındaki kişiyi o kadar yalnızlaştırıyor ki, kendisine bağımlı hale getiriyor" diyen avukat Güzide Şeniz Özsoy, partnerlerin nasıl bir buhrana sürüklendiği şöyle anlattı: "Arkadaşlarından soyutluyor, ailesinden soyutluyor. Herkesten koparıyor. Sadece kendisine bağımlı hale getiriyor. Akabinde de kadın, eşinden kopmaya korkar hale geliyor. Ne olursa olsun onu kaybetmek istemiyor. Kadınlar çoğu zaman haklılığını ispat etmeye çalışıyor. Bir müvekkilim, 'Allah insanı haklıyken özür dileyecek duruma getirmesin' demişti. Haklısınız, biliyorsunuz ama gidip, özür diliyorsunuz. Narsizmin temeli. 'Vicdan yok', 'Empati yok'. 'Ben bu hareketi yaparsam, karşımdaki üzülür mü' diye bir kaygılar yok. Saygı da yok. Kariyer olarak çok iyi konumdaki kadınlar, narsist bir bireyin etkisiyle gözlerinin ferinin kaçtığını görüyorum. Narsist mağdurların en önemli özellikleri kendilerini değersiz hissetmeleridir. Endişelidirler. Bazen bu narsist bireyler iyi bir baba olabiliyor. Çocuk da hatayı annede görüyor. "
TUĞBA YAĞAN
Mutlaka tedavi olmaları gerekiyor
Uzman Psikolog Tuğba Yağan ise narsist bir bireylerin mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini düşünüyor: "Narsist biri, manipülasyon, istismar yaşatır evlilikte. Eşini duygusal olarak anlamaz. Eşin kendi içine kapanmasına neden olur. Bir tartışma ya da çözmeye çalıştığın bir sorun, ya da dile getirdiğin beklentilerin karşısında söylediklerine saygı duymaz. Lafını sürekli böler ve tartışamazsın bile. Çünkü önemli olan onun beklentileridir. Eşinden de sürekli olarak kendi beklentilerini karşılamasını ister. Gerek fiziksel gerek zihinsel olarak yorar."
TRAVMATİK BİR DENEYİM
"Narsistle evlilik ve ilişki yaşamak, travmatik bir deneyimdir. Kendi duygu ve ihtiyaçlarınızı dile getirdiğinizde, ya ilgi göstermez ya da genel geçer cevaplar vererek ilgisinin azlığını göstermiştir. Narsist öfkelenir, üzülür. Eşine, benim duygu ve ihtiyaçlarım karşı tarafı incitiyor ve onun için bir yük oluyor hissi yaşatır. Böyle olduğunda da eşi olarak siz sürekli olarak konuşarak bunu düzeltmeye çalışırsınız, kendinizi açıklamaya çalışırsınız. Narsist biri, psikiyatrik tedavi ya da psikolojik destek almadığı sürece, size ayrılmaktan başka çare bırakmadığını hissettirir, düşündürür. Ayrılmaya kalkıştığınızda da sizi öfke ve nefret dolu, tehdit ve karalama kampanyalarına maruz kalacağınız yıpratıcı bir süreç bekler."