Madonna Louise Ciccone ya da bildiğimiz ismiyle Madonna... Pop'un kraliçesi lakaplı Madonnai 1958 yılında ABD'nin Michigan şehrinde dünyaya geliyor... Doğru hesapladınız tam 65 yaşında... Henüz 20'lerini yaşlarını görmemiş gençler için Madonna sosyal medya hesabından 'pek de yaşına bakmadan' paylaştığı provokatif danslarıyla sık sık gündeme gelen bir isimden ibaret belki de... Oysa birçok nesil için sınırları yıkan, devrimci bir savaşçı... Cinsiyet, cinsellik, siyaset ve din konuları kariyerinin ilk günlerinden itibaren önceliği... Her cinsiyeti, inancı, eğilimi benimseyen bir tavırla hem milyonları kendisinden nefret ettiren hem de milyonları kendisine hayran bırakan bir sanatçı... Adını duymaya başladığımız ilk günden itibaren sosyal konular, savaşlar, dini inanışlar hep gündeminde... 20 ve 21'ini yüzyılı şekillendiren en önemli ikonlardan biri... 1978 yılında yani birçoğumuz henüz dünyaya gözlerimizi açmadan evvel, modern dans kariyerine başlayabilmek için aile evinden New York'a taşınıyor Madonna... 1983 yılında ilk solo albümü Madonna'yı piyasaya çıkarmasından, kısa süre önce start verdiği Celebration isimli dünya turnesine kadar da bu aykırı, baş kaldıran duruşunu hiç değiştirmiyor...
BALE ÖĞRENDİ
Bakmayın çılgınlığına... İki kez evleniyor Madonna, iki kocası da sinema dünyasına damga vuran isimler arasında yer alan aktör Sean Penn ve yönetmen Guy Ritchie... Madonna ayrıca altı çocuk annesi... En büyüğü 1996 yılında dünyaya gelen Lourdes olmak üzere dördü siyahi altı çocuğu var... Katolik bir aileden gelmiş olmasına rağmen dinin manipülasyon aracı olarak kullanılmasına gösterdiği tepki nedeniyle aforoz edilmiş... Her dini, ırkı, rengi, inancı, eğilimi, sosyal duruşu desteklediğini defalarca dile getirmiş bir isim... Turnesinin Londra ayağında da "Çocuklar hepimizin. Dünyadaki hiçbir gücün masum, korunmasız çocuklara dokunmaya, zarar vermeye hakkı yok. Ne zamandan beri dünya bu kadar kötü bir hale geldi. Bunun durması lazım" diyecek kadar bildiği adaletli, eşit ve barışçıl dünya görüşünü ifade edebilecek kadar yürekli üstelik de... Güçlü bir kadın bulunduğu yaşta bu yaz aylarında felç geçirerek hastaneye kaldırıldı... Ayağa kalkar kalkmaz ilk yaptığı şey yeniden turnesi için çalışmalara başlamak oldu. Şov dünyasında, kabul edelim oldukça acımasız olan şov dünyasında ayakta kalmayı yıllar boyunca başardı. Ancak 50'lerden sonraki süreci pek de kolay geçmedi Madonna... Çünkü o bir yandan da tüm kariyerini bir seks sembolü olması üzerine kurguladı. Dedik ya 50'lerden sonra hepimizin sayısız hatalar yaparak kullanmayı başardığı sosyal medyada bir seks sembolü statüsüne vurgu yapmak pek de kolay değil aslına bakarsanız... Bu nedenle Madonna da son yıllarda acımasız Z jenerasyonu tarafından sık sık ağır eleştirilere maruz kaldı. Fiziği, düzenli spor yapıyor olmasına rağmen sarkan teni, buna rağmen giydiği oldukça iddialı kıyafetler sık sık yeni gençler tarafından t'ye alındı. Sadece birkaç ay evvel felç geçirmiş 60'larındaki bir kadın olarak sahnede milyonlarca kişinin karşısına çıkıp dans etmesi alkışlanmak yerine cildi, yüzü, kıyafetleri alay konusu oldu çoğu zaman...
35 DOLARLA YOLA ÇIKTI
Annesini küçük yaşta kaybeden, piyano ve klasik bale dersleri alan, okulda da dersleri çok iyi olan bir kadından bahsediyoruz şu anda... Okulunun amigo kızları arasında yer alan her dersi A olan Madonna, Michigan Ünivesitesi'ne de danstaki yeteneği sayesinde burslu olarak kabul ediliyor. Cebinde 35 dolarla New York'a gelmesi içinse verdiği her röportajda "Tüm hayatım boyunca yaptığım en cesurca şeydi" diyerek bahsediyor ünlü yıldız... Bir yandan modern dans gruplarıyla çalışan, bir yandan Donkin Donuts gibi fast-food zincirlerinde çalışarak para kazanan Madonna, müzik kariyerine başladıktan çok kısa süre sonra dünya çapında şöhrete kavuşuyor. İlk andan itibaren bir stilistle çalışması sayesinde 80'li yılların stil ikonu olarak da hafızalara kazınıyor. Chopin ve Mozart dinlemeyi seven, küçük yaşta dans stüdyosundan dönerken uğradığı taciz sonrası 'baskıcı, erkek dominant, iki yüzlü dünyaya' kendisine göre savaş açan Madonna şu anda da hem kendi neslinden hem de farklı nesillerden birçok kadına kendi ayakları üzerinde durmaları, başkalarının acımasız eleştirilerine kulaklarını kapamaları yönünde ilham kaynağı oluyor.
AKILLI ADIMLAR ATTI
Amerikan basını, "Bu boyuttaki bir şöhreti sürdürebilmek, normal bir insanın hayatını yaşamak mümkün değil. Çok büyük şöhretler çok erken dünyayı terk etti. En akıllı olanları yaşlanma süreçleri başladığında inzivaya çekildi, gözlerden uzak bir yaşam sürmeye başladı. Oysa Madonna hem sosyal medyayı kullanıyor, hem oradan gelen tüm eleştirilere rağmen herkesin sözlerine kulaklarını tıkayıp bildiği gibi hayatını sürdürüyor. Bir yandan çocuklarıyla ilişkisini mükemmel bir şekilde sürdürüyor. Bir yandan bir sevgilisi var. Bir yandan sosyal medyada aktif, dans çalışmaları sürüyor, albüm üzerine çalışıyor ve bir turneye çıkmaktan da geri kalmıyor. Tüm kalıplara karşı dimdik ayakta duruyor. 60'larındaki bir kadın olarak cinselliği, güzelliği, fiziği, iddiayı her şeyi net bir şekilde ortaya koyuyor. Kimseden çekinmeden ayaklarının üzerinde durmayı sürdürüyor. Eleştiriler yüzünden yaşamaktan vazgeçenlerin aslında en büyük hatayı yaptıklarını her gün defalarca yüzümüze çarpıyor. Devrimci değil de ne Madonna?" diye yazıyor.