Afrika kıtasının güneyinde Zimbabve'de dünyaya gelmişsiniz. Yüzme hocası anneniz ve özel bir şirketin satış departmanın yöneticisi babanızla henüz ilkokuldayken Güney Afrika'ya taşınmışsınız... Anneniz sayesinde yüzme sporuyla tanışıyorsunuz. Ülkenizde ve yakın coğrafyada çok tanınan bir yüzücü oluyorsunuz. Çeşitli turnuvalarda altın madalyalar kazanıyorsunuz.
BİR PRENSİ EKSİKTİ...
Ülkenizi olimpiyatlarda temsil etmeye hak kazanıyorsunuz. Sarı saçlarınız ve mavi gözlerinizle masallarda bize anlatılan prenseslerden hiç bir farkınız yok... 20'li yaşlardasınız kariyeriniz ışıl ışıl parlıyor, popülersiniz, başarılısınız, güzelsiniz... Bu muhteşem tabloyu tamamlamak için özel hayatınıza bir prensin adım atması ne mükemmel olurdu öyle değil mi?
1978 yılında dünyaya gelen Charlene Wittstock için hayat kusursuz bir uyum içinde devam ederken, bir anda kendisini gerçek bir peri masalının içinde buldu. Düşünsenize gerçek bir prens, Monako Prensi Albert bir yüzme yarışması sırasında kendisiyle tanıştı ve çift 2006 yılında bir başka yarışmaya beraber katılarak aşklarını tüm dünyaya ilan etti...
Büyüleyici değil mi? Dünyanın gözde tatil lokasyonlarından biri olan Monako'nun prensesi olabilme ihtimali bile heyecan verici öyle değil mi? Bir gün kendilerini sonsuza dek sevecek prensleriyle evleneceklerini hayal eden dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca küçük kız için gerçek bir peri masalı hikayesi...
2006 yılında ilişkilerini gözler önünde yaşamaya başlayan, 2010 yılında nişanlandıklarını duyuran çift 2011 yılında dünyanın nefeslerini tuttuğu bir düğünle dünyaya girdi. Hollywood'un gelmiş geçmiş en ünlü kadınlarından Grace Kelly'nin oğlu Prens Albert de tek kelimeyle lüksün, gösterişin, modanın, servetin, popülaritenin ete kemiğe bürünmüş hali gibiydi düğünde...
Charlene'e herkes gıpta ediyordu. Sonuçta dünyanın en popüler erkeklerinden birini yıllar süren bir ilişkinin sonunda kendisiyle evlenmeye ikna etmişti. 1958 doğumlu prens sayısız çapkınlık hikayesiyle magazin dünyasında sık sık haber olan bir isimdi sonuç olarak... Gerçek hayat sonuç olarak masallardan daha farklıydı...
ÇOK ÇAPKIN BİR ADAM
Prensimiz çok ama çok çapkındı... Ayrıca prensin iki evlilik dışı ilişkisinden Alexandre ve Jazmin Grace isimlerini verdiği, resmen tanıdığı iki de çocuğu vardı... Çocukları Monako'da anneleriyle birlikte yaşıyordu... Ve prens her iki çocuğuyla da onların anneleriyle de son derece dostane ilişkiler içindeydi... Dedik ya hayat tam da masallardaki gibi değildi...
Bu ünlü çift bu sene evliliklerinin 11'inci yılını kutladı... 8 yaşına basan bir kız bir de erkek ikiz çocuklarıyla birlikte... Dünyanın en zengin noktalarından birinde, davetlerle, lüksle, modayla, modayla, mücevherlerle bezenmiş bir hayat görünürde... Ancak bir yandan da geri planda hiçbirimizin bilmediği, tahmin de edemeyeceği ancak yabancı basında ara ara çıkan haberlerden bir-iki şey öğrenebileceği kapalı bir evlilik...
EVLİLİK DIŞI ÇOCUKLAR
Charlene'in belirli aralıklarla sağlık sorunları nedeniyle kendi ülkesine gitmesi, bu seyahatlerle ilgili hiçbir açıklanma yapılmaması, prensesin sosyal medya hesabını silmesi, son olarak İsviçre'ye taşınıp hayatını orada sürdürmeye karar verdiği de yine son günlerde sürekli gündemde... Prens bir yandan Charlene ve iki çocuklarıyla güzel bir tekne tatili yapıyor, bir yandan sık sık diğer çocuklarıyla yemek yiyor ve onlarla da zaman geçiriyor.
Sonuç olarak belli ki tüm yaşananlar henüz 45 yaşında olan ve tüm kariyerini ve hayatını geride bırakıp bir peri masalına adım atan Charlene için çok da kolay değil... Fransız basını Charlene ve prensin şu an resmi toplantılar dışında asla bir arada bulunmadığını, çocuklar için belirli aralıklarla buluştuklarını, hatta randevu almadan birbirlerinin yanına bile gidemediklerini yazıyor. Sonuç mu? 40'lı yaşlarındaki yaşıtları mutlu ve huzurluyken kendisi içten içe ölen bir Charlene... Her fotoğrafta yaşadığı depresif süreç net bir şekilde yüzüne yansıyan, mutsuzluğu kilometrelerce öteden hissedilen bir genç kadın... Hayat masallara benzemiyor ve her peri masalı da mutlu sonla bitmiyor.