İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte sosyal medya şirketleri 2000'lerin başından itibaren hızlı bir ivme kaydetti. Pek çok farklı alanda yeni platformlar türedi. Günümüzün dijital çağında bu sosyal medya uygulamaları ve arama motorları hayatımızın vazgeçilmezleri haline geldi. Birçok alanda hayatımızı kolaylaştırdılar. Ancak, kusursuz değiller. Birçok risk barındırıyorlar.
Neredeyse hayatın her alanında elimizin altında olan bu platformların insani değerleri yok sayan kural tanımazlığı son yıllarda dikkat çekici bir şekilde arttı... Irkçılık, yalan haber (fakenews) dolandırıcılık, çocuk istismarı, terör propagandası, kişilik haklarına saldırı, suçu ve suçluyu meşrulaştırma...
Ancak internet-sosyal medya açısından artık ''hiçbir şey eskisi gibi olmayabilir.'' Çünkü bir kontrol mekanizması devrede. Avrupa Birliği'nin (AB) Dijital Hizmetler Yasası (DSA) olarak bilinen yeni kuralları 25 Ağustos 2023'te resmen yürürlüğe girdi. Böylece Google, Facebook ve Amazon gibi teknoloji devleri ve daha fazlası, kendilerine çeki düzen vermek zorunda. Çünkü, platformlarında paylaşılan içeriklerden yasal olarak sorumlular. Bu devlerin, artık kapsamlı bir mevzuata uyması gerekiyor.
Dizginleri ele alacak yasa nasıl işleyecek?
Bu yasal düzenleme, AB ülkeleri bireylerinin güvenliğinin arttırılmasına yönelik esas ve usulleri içeriyor. Dijital Hizmetler Yasası'nın genel amacı, daha güvenli çevrimiçi ortamları teşvik etmek. Bu platformlar yasadışı mal, hizmet veya içerik barındıran gönderileri önleme ve kaldırma yollarını uygulamak, kullanıcılarına bu tür içerikleri bildirebilecekleri araçlar sunmak zorunda. Kişinin cinsel yönelimine dini, etnik kökeni veya siyasi inançlarına göre hedefleme yapan reklamlar yasak. Çocukları hedefleyen reklamlar yasak. Platformlar, algoritmalarının nasıl çalıştığına dair daha şeffaf olmak zorunda...
Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, AB'de faaliyet gösteren 19 büyük platform ve arama motoru veri toplama, gizlilik , dezenformasyon, nefret söylemi, vb. konularda yeni kurallara uymaya zorunlu hale geldi. Yasanın belli başlı kriterleri şöyle;
'Akışı kişiselleştirmeme' seçeneği: 'Otomatik öneri sistemleri' denilen algoritmalar insanların profillerine göre akışlarında ne göreceklerine karar veriyor ve kapatılamıyordu. Avrupalılar artık bunlar kapatılabilecek. Bireylerin seçimini haksız olarak etkileyen, tüketimini manipüle eden algoritmalar kullanılamayacak.
Zararlı içerikleri bildirme: Kullanıcılar, kanunları çiğneyen veya bir platformun kurallarını ihlal eden bir gönderiyi, videoyu veya yorumu çok daha kolay şekilde rapor edebilecek. Yetkililere bildirebilecek. Böylece bu içerikler hızlıca incelenip kaldırılacak veya erişimi engellenecek.
Her şey şeffaf olacak: Yasa tüm platformların nasıl çalıştıkları konusunda daha şeffaf olmalarını istiyor. Örneğin bir kullanıcının hesabı askıya alındığında nedeninin belirtilmesi gerekecek.
Sahte ürünleri rapor etme: Dijital yasa yalnızca içeriği denetlemekle ilgili değil. Aynı zamanda markalara ait sahte ve kopya ürünlerin satışını ve pazarlanmasını da durdurmayı amaçlıyor. Örneğin kopyası yapılmış Gucci marka çanta orjinal gibi ortaya konamayacak.
Çocuklara koruyucu kalkan: En önemli özelliklerden biri de çocuklar, daha fazla korunacak. Yasa, mahremiyet ve manipülasyonla ilgili endişeler nedeniyle çocukları hedef alan dijital reklamları önleyecek. Yani çocukların reklamlar aracılığıyla hedef alınmasının önüne geçilecek.
NE KADAR ETKİLİ OLACAK?
Peki bu yasa, dijital devlerin yarattığı riskleri kontrol altına almada etkili olabilecek mi? Yukarıda da belirttiğimiz gibi artık internet-sosyal medya açısından ''hiçbir şey eskisi gibi olmayabilir.'' Bunu zaman gösterecek. Bu yasa Türkiye için de bir örnek olabilir. Çok kolay bir şekilde önümüze düşüp bizi yanıltan, öfkelendiren, zarara uğratan... Özellikle çocuklarımızı hedef alarak ileriki hayatlarını etkileyecek içeriklere karşı hem bireysel hem de toplumsal olarak tepki vermek gerekiyor. Evet hayatımızın içindeler ancak onlar da bizsiz var olamazlar. İnsani değerlere saygılı olmak zorundalar.
KİM ONLAR?
AB'de aylık 45 milyondan fazla kullanıcısı olanplatformlar, "çok büyük çevrimiçi platformlar" olarak kabul ediliyor. AB'de şu ana kadar bu kategoriye giren 19 platform ve arama motoru var. Onlar şunlar: Alibaba Ali- Express, Amazon Mağazası, Apple Uygulama Mağazası, Booking.com, Facebook, Google Play, Google Haritalar, Google Alışveriş, Instagram, LinkedIn, Pinterest, Snapchat, TikTok, Twitter, Vikipedi, YouTube, Zalando, Bing, Google Arama.
PEKİ YASA ÇİĞNENİNCE NE OLACAK?
Dijital Hizmetler Yasası'nın kurallarına uymayan platformlar, küresel cirolarının yüzde 6'sına varan para cezalarına çarptırılabilecek. Hatta ciddi ihlallerde geçici olarak faaliyetin sonlandırılmasına varan yaptırımlar uygulanabilecektir.