Kitaplarda, bilim kurgu filmlerde gördüğümüz bir durum artık gerçek oldu. Bilim adamları rüyaları kaydetmeye başladı. Üstelik bu gelişmiş teknolojinin sonu zihnimizden geçen düşünceleri okumaya kadar gidiyor.
Yıllar önce ilk izlediğimiz filmlerde bize imkansız gelen kurgular, zamanla teker teker gerçekleşti. Şimdi buna bir yenisi daha ekleniyor, rüyaların kaydedilmesi ve zihnimizden geçenlerin okunması... Bazılarımız elimizdeki gelişmiş teknolojiye rağmen bunun hâlâ gerçekleşmiş olabileceğine pek inanamasa da bilim insanları durmadı ve bunun bir yolunu buldu.
Japonya'daki Osaka Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, insanların uykuda rüya görürken oluşan beyin dalgalarını kaydettiler ve bunu dalgaları tekrar görüntüye çeviren bir yapay zeka modeli geliştirdiler. İşte bu yeni yapay zeka özelliği de, dalgaları görüntüye çevirerek, gece görülen rüyaların izlenmesini sağladı. Peki, bu teknoloji insanlığa neler sağlayacak?
İlk başta sadece rüyalar yardımı ile insanların psikolojik durumları yorumlanabilir şeklinde düşünülse de, bu teknoloji felçli hastalarda, Alzeimer, demans hastaları ile otizm ve dikkat bozukluğu gibi hastalıkların tedavisi için de kullanılabilecek.
Ancak, asıl gelişmenin zihin okuma çalışmalarına yardım edeceğini ve yapay zeka yardımı ile yakın vakitte düşüncelerin okunmasının mümkün olacağı söyleniyor. Biz de bilim dünyasındaki bu heyecan verici gelişmeleri Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık ile konuştuk.
"Rüyaların kaydedilmesi fikri yeni değil, ancak şimdi AI'nın yardımıyla bunu yapabiliyor olmamız daha fazla araştırmayı hak eden bir konu... Northwestern Üniversitesi'ndeki Kellogg School of Management'ta pazarlama profesörü olan Moran Cerf, bazı insanların rüyaların anıları kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe taşımanın veya bastırılmış düşünceleri yükseltmenin bir yolu olduğuna inandığını söyledi. Bazı bilim adamları, önemli bilgileri pekiştirmeye odaklanabilmemiz için beynimizin fazla bilgiyi boşaltma yolu olduğunu düşünürken, diğerleri rüyaların duyguları işlememize yardımcı olduğuna inanıyor. Nitekim bu yıl itibariyle Japonya'daki Osaka Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, insanların beyin tarama verilerini kullanarak gördükleri görüntüleri yeniden oluşturabilen bir yapay zekâ modeli geliştirdi. Araştırmacılar, bu teknolojinin ilerletilmesinin rüyaların kaydedilmesi ve felçli hastaların sözel olmayan iletişim kurması gibi potansiyel uygulamalara yönelik bir adım olabileceğini belirttiler.
GÖRÜNTÜYE DÖKÜLDÜ
Bu teknoloji, metin ipuçlarına dayalı olarak görüntüleri üretebilen algoritmaların geliştirilmesiyle uyumludur. Araştırmacılar, mevcut bir algoritma olan "Stable Diffusion"ı kullanarak daha verimli sonuçlar elde ettiklerini belirtti. Farklı beyin bölgelerinden elde edilen beyin tarama verileri kullanılarak, yapay zekâ modeli görüntülerin yeniden oluşturulması için bağlantılar meydana getirdi.
YÜZDE 80 DOĞRU TESPİT
Deneylerde, dört katılımcının fMRI tarama verilerini kullanarak yapay zeka algoritmasının yaklaşık yüzde 80 doğrulukla yaklaşık bin görüntüyü yeniden oluşturabildiği bulundu. Ancak, bu teknolojinin şu an için sadece dört katılımcı üzerinde özelleştirilmiş olarak çalıştığı ve büyük bir kullanıcı grubu için ölçeklendirilmesinin pratik olmadığı vurgulanmıştır.
fMRI, "fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme" teriminin kısaltmasıdır. Beyin aktivitesini belirli bir zamanda ve belli bir görev ya da uyaran altında görüntülemeye yarayan bir tıbbi görüntüleme yöntemidir. fMRI, nörobilim ve bilişsel psikolojide yaygın olarak kullanılmaktadır. fMRI, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ile beyin aktivitesini izleyen bir tekniktir. MRI, insan vücudundaki su içeriğini kullanarak 3D görüntüler oluşturan bir görüntüleme yöntemidir. fMRI ise, beyindeki kan akışındaki değişiklikleri algılayarak aktif beyin bölgelerini tespit eder.
Beyin aktivitesi arttığında, aktif bölgelerdeki kan akışı artar ve buna bağlı olarak oksijenli kan da artar. fMRI, bu oksijenli kan değişimlerini tespit ederek aktif beyin bölgelerini belirler ve bu bölgelerin görüntülerini oluşturur.
YETER Kİ HAYAL ET!
Araştırmacılar, bu teknolojinin gelecekte, insanların düşüncelerini ve rüyalarını kaydetmeye ve hatta sadece hayal ederek sanat oluşturmalarına olanak tanıyabileceğini ifade etmişlerdir. Ancak, teknolojinin yaygınlaşması ve daha geniş kullanıcı kitlesine hitap edecek şekilde geliştirilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu belirtilmiştir.
Araştırmacılar, "Mind-Video" modelini geliştirmişler, iki modüllü bir boru hattı oluşturarak görüntü ve video beyin kod çözümünü etkin bir şekilde birleştirmiştir.
fMRI verilerinden elde edilen beyin sinyallerini kullanarak fMRI kod çözücüsünü eğiterek ve geniş kapsamlı görüntü veri tabanlarından faydalanarak ve metodolojilerini geliştirerek, ekip olağanüstü başarılar elde etmiştir. Yakalanan yaklaşımla oluşturulan videolar, gerçekçi hareketleri ve sahneler arasındaki dinamik geçişleri sergileyerek, yüzde 85 oranında bir doğrulukla etkileyici bir seviyede hassasiyet sunmuştur. Çalışmanın sonuçları yayınlanmıştır.
Kısacası yapay zekânın bu konuda da yoğun bir etkisi olacaktır. Elde edilen bilgilere göre beyniniz, detayları kendi başınıza hatırlamaya çalışmak yerine uyurken beyin aktivitesini kaydeden bir cihaza bağlanabilir. Toplanan verilerden yüksek çözünürlüklü görüntüler ve sesler oluşturulabilir ve bunlar daha sonra dijital bir arşivde saklanabilir. Yapay zekâ ise, toplanan bilgileri anlayabilmeli yani her bir görüntü veya sesle ilişkilendirilen beyin aktivitesini tanımlayabilmeli ki bu mümkün olsun. İşte bu noktada, bilgisayarların desenleri tanımasını ve verilere dayalı kararlar almasını öğreten yapay zekânın bir alt dalı olan makine öğrenmesi devreye girmektedir."
DÜŞÜNEREK TABLO ÇİZMEK MÜMKÜN OLACAK
Yapay zekânın bu yeni yeteneği tıp dünyasında kullanılabilir. Araştırmacılar, alzeimer, demans hastaları için şifa olabileceğini, otizm ve dikkat bozukluğu yaşayanların da sorunlarını çözeceğini belirtiyorlar. İlginç bir tarafı da insanlığın sadece hayal ederek sanat yapabilmesine olanak sağlayacağı öngörüsü oldu. Yani, kalem, kâğıt kullanmadan sadece düşünerek bir tablo çizmek mümkün olabilecek.
SIRADA DÜŞÜNCELERİN OKUNMASI VAR
"Yapılan araştırmalar neticesinde bu sayede yapay zekâ destekli teknolojinin, sağlık sektörüne giderek daha fazla gireceğini gösteriyor. Fakat yapay zekâ, beyninizdekileri beyin dalgalarıyla tam anlamıyla algılayabiliyorsa açıkçası bu tehlikeli bir sonun da başlangıcı olabilir. İnsanların düşünceleri de ortaya çıkabilir."