Geçirdiğimiz pandemi süreci ve sonrasında maruz kaldığımız abartılı moda trendleri giyime olan yaklaşımımızı değiştirdi. İlerleyen süreç içerisinde abartılı trendler, yerini sadeliğe bıraktı. Sessiz lüks, İngilizce söylemek gerekirse 'quiet luxury', özellikle Sophia Richie'nin düğünü ile birlikte çok ön plana çıktı. Bu kavram doğruyu söylemek gerekirse bizim moda sayfalarımızın radarına da bu düğünle girdi. Abartısız, logolarla, pullarla, payetlerle, gold detaylarla, zincirlerle detaylandırılmamış parçalar bir anda yükselişe geçti. Zenginliği açık açık vurgulamak demode oldu. Lüks moda evleri kıyafetlerin üzerine logo koymuyor mesela bir süredir. Üstelik bir kere giyilip atılacak şaşalı giysiler yerine, her sezona uygun olan sade kıyafetler tasarlamaya yönelmiş durumdalar. Bej, krem, beyaz ve gri tonlar yükselişe geçti.
Minimalizm kavramıyla da çevreci moda akımıyla da uyumlu olan bu trend aslına bakarsanız herkesimin kalbini çalacak türden. Sessiz lüks, henüz bir akım olmadan önce de Gwyneth Paltrow, Jennifer Lawrence, Victoria Beckham, Jennifer Aniston, Rosie Huntington-Whiteley ve Olsen ikizleri gibi pek çok ünlü isim tarafından uzun yıllardır tercih ediliyordu. Zamansız bir şıklığa ve seneler geçtikçe göz yormayacak bir stile sahip olabilmek için kesinlikle bu akıma adapte olmakta fayda var.
HIZLI TÜKETİM DÜŞÜŞTE
İlk bakışta gösterişten uzak ve rahat bir izlenim yaratsa da sessiz lüks akımı, kaşmir, saten ve deri gibi kaliteli materyallerin usta işçiliklerle buluşmasıyla hem bir yüksek statü göstergesine hem de bir ayırt ediciliğe işaret ediyor. Özellikle yüksek bir sosyal statü itibarı yaratmak amacıyla pek çok akımın etkisiyle tek tipleşen giyinme biçimlerimiz aynı zamanda kapitalizmin bireyselliği görmezden gelen yanını daha çok ön plana çıkarmasına hizmet edebilecek olsa da sessiz lüks aynı zamanda gelir-geçen sezon trendlerini takip etmeyi reddeden doğası gereği hızlı tüketim alışkanlıklarımızı da yeniden düşünmeye sevk ediyor.
Sessiz lüks, dünyanın durumunun insanların kıyafetlerine olan etkisini birebir gösteriyor. Azalan harcama gücü, ekonomik durgunluk, sürdürülebilirlik, bilinçli tüketim ve iş güvencesi konularına yönelik endişeler de bu trendin popülerleşmesinde etkili oldu. Bu yeni moda trendi, işçilik, terzilik, doku, kaliteli kumaş ve temiz kesime odaklanıyor. Herkesin elindeki, logolu marka çantalardan ise bir o kadar uzaklaşıyor.
"Peki neler ekleyelim dolabımıza?" diye soranlara hemen hızlı birkaç tüyo verelim. İlk olarak polyester gibi sentetik kumaşlardan uzak durun. Plastik dokusunun ucuz görüntüsü ile bu trend taban tabana zıt. Hangi markadan olursa olun doğal kumaşlara yönelin. Pamuk, keten, ipek... Bu kumaşlardan hazırlanmış bir pantolon-tişört takımı doğru çanta ve ayakkabı ile tişört kombinlediğinizde şıklığınızın zamansız oluşu garanti oluyor. Suni deriden uzak durun. Suni deri, sadece beyaz bir spor ayakkabısında kabul edilebilir bunu unutmayın. Deri bir babet, topuklu bir sandalet, gladyatör tarzı terlikler dolabınızda muhakkak yer alsın. Hasır ya da pamuk dokulu bir espadril bu trendin olmazsa olmazları arasında... Hasır ya da rafya yine bu tredle paralel olarak yükselişe geçti... Renkleri biraz önce de söylemiştik... Ancak bronz tenle ya da kusursuz porselen bir ciltte kabul edilebilecek kadar zor olan bu renklere biraz enerji vermek için aksesuvarların gücünden yararanın. Ve gold aksesuvarlara yatırım yapın...
TRENDLE BU MARKALAR YÜKSELİŞE GEÇTİ
The Row ve Loro Piana gibi markalar, isimlerini bu trend etrafında inşa ettiler. Vanessa Bruno, APC, Toteme ve Joseph gibi daha küçük ve daha uygun fiyatlı markalar da bu trendi benimsiyor. Çoğunlukla nötr bir renk paletini destekleyen ve logoları reddeden yüksek kaliteli kıyafetlerden oluşan bir akım. Sanırım bu trende en iyi ve en yeni örnek, Gwyneth Paltrow'un mahkemede giydiği The Row marka yeşil paltosu. Elbette sadece The Row markası da değil, birçok marka bu yıl logosuz, sessiz ama kaliteli yoluna devam kararı aldı. Mesela Ferragamo ve Bottega Veneta ilkbahar/yaz koleksiyonlarında logosuz çantalar, sofistike dış giyim ve zarif hissettiren deri ayakkabılardan oluşan koleksiyonlar oluşturdu.