Tarih 26 Mayıs 2018... Yer Bodrum Antik Tiyatro... Kürsüde Ali Koç... Yaklaşan Fenerbahçe kongresi öncesi, başkan adayı olan Ali Koç, tarihi mekanı dolduran Fenerbahçeli taraftarlara hayallerini anlatıyor: "Biz altı aydır özlenen Fenerbahçe adına daha iyi bir Fenerbahçe için ne yapılır, ne edilir sizlerle konuştuk. Avrupa'da anılmayı özledik, stadı her şartta dolup taşan, hatta sezon açılışlarını bile 30-40 bin seyirciyle yapan, kombineleri için bekleme sırası olan, çocukların yüzlerinde mutluluk olan, her anlamda sevilen ve gurur duyulan, dostu düşmanından daha fazla halkın takımı Fenerbahçe'yi çok özledik." Ve tarih 3 Haziran 2018, yer Şükrü Saraçoğlu Stadyumu... Fenerbahçe kongresine rekor katılım var... 20 yıldır başkanlık koltuğunda oturan Aziz Yıldırım'ın aday olduğu seçimlerde oy kullanan 21 bin 350 kişiden 16 bin 92'sinin oyunu alan Ali Koç artık Fenerbahçe Başkanı. Ve gelelim günümüze: Geride kalan beş yılda vaatlerini yerine getiremeyen Ali Koç, selefi Aziz Yıldırım'a 20 yıl başkanlığa emanet eden camiayı sadece beşinci yılında kendine küstürüyor. İlk seçildiğinde "Dostu, düşmanından çok olan kulüp olmalıyız" düsturunun altını çizen Ali Koç; tüm futbol ailesini karşısına almaktan çekinmedi. Kulüpler Birliği toplantısında karşılaştığı Galatasaray yöneticisi, iş adamı Erden Timur'a "Ne para harcadın ya?" diye takılırken, ince bir siyaset izliyor. Eylül 2022 rakamlarına bakılırsa Fenerbahçe transfere 24 milyon Euro, Galatasaray ise 27 milyon 700 bin Euro harcamıştı. Ama algı her şeydi ve insanların aklında Galatasaray'ın transfere çok para harcadığı kalacaktı. Muhasebeciler hariç çünkü onlar sadece bilançoya bakar!
KULÜBE SORUNUNU ÇÖZEMEDİ
Başkanlığa seçilmesi sonrası, Türkiye'de tutmayan 'sportif direktörlük' müessesine can verdi. Daniel Comolli aslında bir bariyerdi, zaman kazanmak için... Kötü sonuçlar olunca hedef Comolli olacaktı. Öyle de oldu. Yıllardır uzak kalınan Avrupa'ya terfi etmek için getirilen Phillip Cocu için başkan imza töreninde, "Gönlümden geçen ilk ve son teknik direktör anlaşmamız olur" diyordu ancak teknik direktör hamleleri hiç bir zaman beklenen başarıyı getirmedi. Fenerbahçe'nin sembol isimleri Volkan Demirel ve Emre Belözoğlu'nun devam ettikleri teknik direktörlük kariyerlerine bakarsak, değiştiremeyecekleri şeyleri erken görüp kulüpten ayrılmışlar diyebiliriz.
YILDIZ SAVAŞLARI NEYİ PERDELEDİ?
Birden bire eski bir tartışmayı tekrar gündeme taşıdı. Süper Lig'in başlangıcı olarak kabul edilen 1959 yılı öncesi şampiyonlukların tescili ve formaya yıldızların takılması... Camianın ve taraftarın enerjisini birden buraya yönlendirdi. Böylece futbol takımındaki istikrarsızlık perdelendi. Nereye kadar? Geride kalan beş yılda dört farklı kulüp şampiyon olurken, Fenerbahçe taraftarı da isyan bayrağını açıyordu. Görevdeki beşinci yılında iki sportif direktör 10 teknik direktör eskitti. Bu konuda en tatsız olan, kongrede vadedilen kurumsal yapıdan eser olmaması idi. 11 Ocak 2022 günü şöyle bir haber yayınlanıyordu: "Ali Koç'un başkanlığı sonrası geçen 1319 günün 369 günü Fenerbahçe'de teknik direktör olmadan geçti!" 2021'de rakipsiz girdiği ikinci kongre sonrası, "Bazı hatalı kararlar oldu ama bunları ciddi tecrübe olarak görüyorum. Şimdiki aklım olsa ilk olarak ve sadece kulübün finansal ve yapısal durumuna odaklanırdım." Bu sözler ilginç değil mi? Ali Koç yıllarca, yöneticilik yapmış bir isim ve Fenerbahçe'nin mali durumunu, onun gibi bir iş adamından kim daha iyi bilebilirdi ki... O da, selefleri gibi kendinden önceki dönemleri hedef göstererek hedef saptırmayı seçmişti.
ANELKA'YI BULUP, ICARDI'YE SEYİRCİ KALMAK
Kadıköy'de taraftarın tek isteği, bu sezon Galatasaray'ı neredeyse tek başına şampiyonluğa sürükleyen İcardi gibi bir dava adamı bulmasıydı. Alex'i, Anelka'yı nasıl getirmişti dönemin yöneticisi Hakan Bilal Kutlualp Fenerbahçe'ye? Ama yalnızdı, Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak anılan Fenerbahçe'yi tek başına yönetmeye çalışıyordu. Yola çıktığı başta Metin Şen gibi ezelden Fenerbahçeli isimler, zamanla Ali Koç'la yola devam edemedi. Tribünlerin tepkisine sinirleniyordu başkan Ali Koç. Türkiye'nin devasa bir grubunun başındaki iki isimden biriydi, şirketlerini sponsorluk yoluyla harekete geçirmişti. Belki şirketlerinin üst düzey yöneticileri, bu geri dönüşü olmayan sponsorluklardan rahatsızdı. Artık bırakın rakip kulüpleri, kendi kulüp taraftarının 'istifa' çağrılarıyla karşı karşıya idi. Oysa her şeyini Fenerbahçe için feda etmişti. Üç mektup yazma vakti hızla yaklaşıyordu...
DAUM'UN SAMANDIRA ZİYARETİNDE GÖRDÜĞÜNÜ GÖREMEMEK...
Geçtiğimiz günlerde kulübe ziyarete gelen eski efsane teknik direktörlerden Christoph Daum, gördüğü manzaradan rahatsız olmuştu. 6-0'lık Galatasaray galibiyetinin sembol isimlerinden olan Kadıköy Boğası lakaplı Serhat Akın'a dert yanan Daum, "Burada bir sıkıntı var. Şampiyonluk havası yok. Teknik direktör Jorge Jesus başka yerde, oyuncular başka yerde. Burada bir heyecan yok, ateş yok diyor. Böyle olmaz" diyor. Bu kadar eleştirilen Fenerbahçe aslında şampiyonluğun eşiğindeydi. Galatasaray, geçen hafta başkentte Ankaragücü'ne takılsa Fenerbahçe bugün Ali Sami Yen Stadı'nda şampiyon olma şansı yakalayacak, belki de 2012'de Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda kaldırılan kupanın rövanşını alacaktı. Peki Jorge Jesus'un bundan haberi var mıydı?