İngilizce friend (dost) ve enemy (düşman) kelimelerinin bir araya gelmesinden oluşuyor 'frenemy' kavramı. Psikolojik bir tavrı belirtiyor. 'Dost görünümlü düşman' diyebiliriz kısaca bu tarz kişiler için...
Psikolog Ayhan Altaş konuya şöyle bir açıklık getiriyor: "Psikolojide 'frenemy', bir ilişkide hem dost hem de düşman gibi davranan veya hissettiren kişiyi tanımlamak için kullanılan bir terim olarak karşımıza çıkıyor. Bazı psikologlar 'frenemy' fenomeninin ego korumasının bir sonucu olduğunu belirtiyor. Kavram, genellikle psikolojik veya sosyal ilişkilerdeki karmaşık bir durumu ifade etmek için kullanılıyor. Kişinin dışarıdan bakıldığında arkadaş gibi davrandığı veya arkadaş gibi göründüğü, ancak aslında gizli bir düşmanlık veya rekabet hissi taşıdığı bir ilişki türünü ifade eder de diyebiliriz."
Altaş'a göre günümüzün rekabetçi ortamı bu tarz arkadaşlıkları körüklüyor, frenemy olmanın yollarını hazırlıyor: "Modern toplumda rekabetçi bir atmosfer sıkça görülebilir. Günümüzde insanlar sürekli olarak daha iyi, daha başarılı veya daha üstün olmaya teşvik edilir. Özellikle iş hayatında para kazanmanın pek çok farklı yolu olması, maaşlardaki adaletsizlik, liyakatsizlik ve torpilin çok fazla olması kişilerde düşmanca hislerin oluşmasına neden olabilir. Ayrıca modern hayat, bireysel hedeflere ve bencillik anlayışına odaklanmayı teşvik edebiliyor. Böylece insanlar, kendi ihtiyaçlarına ve isteklerine daha fazla odaklanabilir, başkalarının başarılarına ve mutluluğuna tahammül etmekte zorlanabilirler. Bu durum frenemy ilişkilerinin oluşmasına zemin hazırlayabilir. Bunun dışında modern hayatın bazı yönleri, sosyal medya gibi platformlar aracılığıyla kişilerin kendilerini sürekli olarak tanıtma ve sergileme imkânı sunabilir. Bunların da etkili olduğunu düşünüyorum." Peki, kimler frenemy olmaya daha yatkındır? Onları nasıl tanırız? Acaba bizde de bu potansiyel var mı? Bunlar ve bunlara benzer pek çok sorunun cevaplarını uzmanlar eşliğinde aradık...
TESTArkadaşınız frenemy mi?
1) Arkadaşım bir karar verirken fikirlerimi önemser.
1-Hiç. 2-Orta 3- Çok
2) Arkadaşım başarılarımdan mutlu olur.
1-Hiç. 2-Orta 3- Çok
3) Arkadaşım hata yaptığımda beni eleştirir.
1-Hiç. 2-Orta 3- Çok
4) Arkadaşım başarılarımı başkalarının yanında küçümser.
1-Hiç. 2-Orta 3- Çok
5) Arkadaşım kişilik özelliklerimle alay eder.
1-Hiç. 2-Orta 3- Çok
6) Arkadaşım rahatsız olduğum şeyleri şaka çerçevesinde sıklıkla yapar.
1-Hiç. 2-Orta 3- Çok
7) Arkadaşımla ilişkimde kullanıldığımı düşünüyorum.
1-Hiç. 2-Orta 3- Çok
8) Arkadaşım beni överken yüz ifadeleri buna uygun olur.
1-Hiç. 2-Orta 3- Çok
9) Arkadaşım sürekli başkalarının başarılarını aşağılar.
1-Hiç. 2-Orta 3- Çok
10) Arkadaşım sürekli başkalarını çekiştirir.
1-Hiç. 2-Orta 3- Çok
DEĞERLENDİRME
0-8 arası: Frenemy belirtileri göstermiyor.
8-15 arası: Orta düzey frenemy belirtileri gösteriyor.
15-30 arası: Tam bir frenemy.
(Hazırlayan: Uzman Klinik Psikolog Aylan Altaş)
3 GERÇEK VAKA
Ben sınavı kazanamam, o da kazanmasın!
"Üniversite sınavına hazırlanan erkek öğrenci, sene boyunca düzenli bir ders çalışma disiplini geliştirmediği için sınavı kazanamayacağını düşünmekte ve sene boyunca çalışarak, deneme sınavlarında iyi sonuçlar elde eden kız arkadaşının da sınavı kazanmasını istememektedir. Bunun için sürekli kavga çıkarmakta, bir gün ayrılıp, bir gün barışmakta ve hatta kız arkadaşını onun yüzünden ders çalışamadığı için suçlamaktadır. Her deneme sınavından önce kavga ettikleri için kız öğrencinin başarısı düşmekte ve sınav stresini yönetememektedir. Bu nedenle terapiye başvuran kız öğrenci; erkek arkadaşının bir frenemy olduğunu anlayarak, ilişkisini bitirme kararı almıştır." (Aktaran Uzman Klinik Psikolog Aysu Çelenoğlu)
Sürekli kendini onunla kıyaslıyordu!
"Bireysel terapi için gelen genç bir kadın danışan liseden beri yakın oldukları bir kız arkadaşı ile olan ilişkisinden sıkıntı duyuyordu ve bunun temel nedeni arkadaşına karşı hissettiği kıskançlık ve rekabet duygularıydı. Onun başarılarından veya ona gösterilen ilgiden dolayı kendini yetersiz hissediyordu. Onu geçmek ve daha iyi olmak istiyordu. Sürekli kendini onunla kıyaslaması ve başarısız hissetmesi özgüvenini düşürmüştü. Aynı zamanda, onunla birlikte olmaktan da keyif alıyor, onun arkadaşlığına ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Yaşadığı bu duygusal karmaşa onu zorluyordu. Terapi süreci boyunca, bu frenemy ilişkisindeki duygusal karmaşayı, rekabet duygularını azaltma ve sağlıklı sınırlar oluşturma konularında çalıştık." (Aktaran: Psikiyatr Cem Keçe)
Eşler arasında da görülebiliyor!
"Bazı durumlarda frenemy ilişkisi çiftler arasında da görülebiliyor. Üniversitede flört edip evlenen bir çift evlilik terapisi almaya geldiklerinde bu tür bir ilişki içindeydi. Adamın karısıyla rekabeti okul yıllarından geliyordu. Ondan daha yüksek notlar alan daha başarılı olan karısının, şimdi statüsü daha yüksek bir işinin olmasını ve daha çok para kazanmasını kıskanıyordu. Onunla yarışmak ve onu geride bırakmak, üstünlük sağlamaya çalışmak istiyordu. Bu durum, ilişkilerinin çatışmalı ve gergin bir hale gelmesine neden olmuş, boşanma aşamasına gelmişlerdi. Terapi sürecinde adamın rekabet ve kıskançlık duygularını ve bunların nedenlerini anlaması, geçmişte kayrılmış bir abinin kardeşi olma travması, güçlü ve tatmin edici bir benlik algısı geliştirmesi üzerinde çalıştık." (Aktaran: Psikiyatr Cem Keçe)
BEN DE FRENEMY MİYİM?
- Karşınızdaki insanın özel bilgilerine gereğinden fazla ilgi duyuyorsanız,
- Nazik kelimelerle tutarsız beden dili sergiliyorsanız,
- Dengesiz ifadeler ve davranışlarda bulunuyorsanız,
- Başkasının başarısından kıskançlık duyuyorsanız,
- Bir şeye ihtiyaç duyduğunuzda daha fazla iletişim kurma belirtileri gösteriyorsanız,
- Arkadaşlarınızın arkasından çok sık konuşuyorsanız,
- Arkadaşlarınızın üzülmesi size iyi hissettiriyorsa,
- Onları arkadaştan çok bir rakip olarak görüyorsanız,
- Düşündüklerinizin tersi ifadeler kullanıyorsanız,
SİZ DE BİR FRENMEY OLABİLİRSİNİZ!
AYHAN ALTAŞ (Psikolog
Bu insanlarla kimler dostluk kurar?
"Kendine güveni düşük olan insanlar, frenemy'lerle arkadaşlık kurma eğiliminde olabilirler. Frenemy'lerin yanında olmak, kendi eksikliklerini veya başarısızlıklarını bastırma veya onları daha değerli hissetme çabasının bir yolu olabilir. Ayrıca bu kişiler manipülasyona uğramaya da daha açıktır. Düşük özgüvenleri, kendilerine yöneltilen düşmanca davranışları tespit etmeyi zorlaştırır. Dolayısıyla hem karşısındakinin dost görünen düşman olduğunu anlayamayabilir hem de frenemy olan kişi bu insanları daha kolay ağlarına düşürebileceğini tespit edebilir. Bunun dışında bazı insanlar, kendilerini değerli hissetmek ve kabul görmek için diğer insanlara bağımlılık geliştirebilirler. Bu bağımlılık düşmanca arkadaşlığı bile bitirmelerinde zorlanmalarına sebep olabilir. Bu kişiler, frenemy'nin ara sıra sergilediği dostane davranışlarla tatmin edilirken, aynı zamanda zararlı veya düşmanca davranışlara da maruz kalabilirler."
RANA KUTVAN (Psikolog)
Kendilerinin farkında olmayabilirler!
"Bazı insanlar kendilerinin birer frenemy olduklarının farkında değillerdir. Kendini iyi tanımayan, içindeki haset, kıskançlık gibi duyguların farkında olmayan insanlar, dolayısıyla frenemy olduklarının da ayırdına varamazlar. Bir frenemy, yetiştirilme tarzı yüzünden hayatında aynı anda hem nefret ettiği hem sevgi duyduğu insanlara ihtiyaç duyabilir. Belki çocukluğunda anne ya da babasına karşı hissettiği öfke, kızgınlık gibi duyguları çözümleyememiştir ve şimdi o duyguları arkadaşlarına yansıtıyordur. Büyük bir ihtimalle frenemy'ler zedelenmiş egoları yüzünden bu tip davranışlar sergiliyorlar. Bir psikolog olarak frenemy'leri damgalamaktan çok onları anlamaya çalışmaktan yanayım."
ALEYNA NAZLICAN ADAY (Psikolojik danışman)
Bir insan neden frenemy olur?
"Frenemy bir tür kaybolmuş kişilik halidir. Frenemy olan kişi kendini seviyor diyebilir miyiz? Gerçekten kendini seven insanların kurduğu ilişkiler sağlıklı, uzun süreli, güven temelli olur. İnsan gerçek sevgiden doyum sağlar. Frenemy olan kişi kendini tam olarak sevmiyorken bir başkasını sağlıklı sevemez. İnsanlar, sevilmeye değer bir canlı olduklarını ilk yaşantılarındaki deneyimleriyle içselleştirirler. Frenemy olan kişinin ilk yaşantılarını dinlemek önemlidir. Ebeveynleri tarafından sevgisiz ve ilgisiz büyütülmüşlerse temelde sevilme ihtiyaçları yer alabilir. Kıyaslayıcı, otoriter veya ilgisiz ebeveynler tarafından büyütülmüşlerse davranışlarının altında kabul görme, fark edilme ihtiyaçları yer alabilir. İlkokul anılarında ailelerinden kopuk, baskıcı bir öğretmenin sınıfında, kıyaslayıcı tutumla sosyalleşme deneyimi yaşamış olabilirler. İlk romantik ilişki deneyimlerinde örseleyici ve zorba tutumlara maruz kalmış olabilirler. Bu sayılan bütün sebepler temelde güvensiz ve sevgisiz ilişki deneyimleridir. Ve bu kişiler gerçekten sevilmeyi deneyimlemedikleri için sevmeyi de bilmezler."
AYSU ÇELENOĞLU (Uzman klinik psikolog)
Bireyselleşme ve narsisizm bu durumu besliyor!
"Dost görünümlü düşmanların temel özelliği, özgüven eksikliğidir. Bu kişiler kendilerini hiç bir zaman tam ve yeterli hissedemezler. Bir başkasının başarısı, tahammül edilemez bir eksiklik duygusu yaratırken, başarısızlığı ise ekstra mutluluk yaratır. Bu tabloya bencillik ve narsisizm eklendiğinde, frenemy beslenir. Özgüven eksikliğini toprak olarak düşünürsek, bencillik ve narsisizm için su ve gübre benzetmesini yapabiliriz. Üçü bir araya geldiğinde dost görünümlü düşmanlar yetişir. Günümüzde insanların git gide daha fazla bireyselleşmesi, başkasının başarısından mutsuz olmayı da beraberinde getirmektedir. Bir başkasının başarısızlığından ve mutsuzluğundan beslenme, mutlu olma davranışı artmaktadır. Bu durum toplum açısından çok tehlikelidir."
Onlardan nasıl korunuruz?