SEDA SARIBAŞ:
'DOĞRU ZAMAN, DOĞRU ADAM' İLKESİYLE ÇALIŞIYORUZ
"AK Parti; gençlerin, kadınların partisidir. Cumhurbaşkanımızın milli duruşu, çalışkanlığı, yarınlarımız için verdiği mücadelenin bir parçası olmak için buradayım. Çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamak için, 'Doğru Zaman, Doğru Adam' ilkesiyle çalışıyoruz"
- Milletvekilliği adaylığı süreciniz nasıl gelişti?
- AK Parti MKYK
Üyesi ve AK Parti Genel
Merkez Ar-Ge ve Eğitim
Başkan Yardımcısı olarak
görev yapmaktayım.
Aynı zamanda Aydın'da
yetişmiş bir kadın siyasetçiyim.
Daha öncesinde AK
Parti'nin birçok kademesinde
görevler aldım. AK
Parti Kadın Kolları Aydın
İl Başkanlığı, Aydın Büyükşehir
Belediye Meclis Üyeliği görevlerinde
bulundum.
2014 yılından itibaren birçok kademesinde görev yaptım; Didim Belediye Meclis Üyeliği, Aydın Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği, Aydın Kadın Kolları İl Başkan Yardımcılığı, Aydın Kadın Kolları İl Başkanlığı, AK Parti MKYK Üyeliği, AK Parti Genel Merkez Ar-Ge ve Eğitim Başkan Yardımcılığı. 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın tensipleriyle Aydın Milletvekili Adayı oldum. Aydın'a ve ülkemize hizmet edecek olmanın heyecanı ile seçim çalışmalarımızı sürdürüyorum. İlk günkü heyecan ve aşkla devam ediyoruz.
- Hangi motivasyon ve fikirle siyasete atıldınız?
- Ege'nin güzel şehirlerinden birisi olan Aydın'da bir kadın ve en önemlisi de bir anne olarak siyasi çalışmalarımı sürdürüyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kadın ve genç siyasetçilerin önünü açan bir liderdir. AK Parti'mizin kadınlara verdiği değer ve ülkemiz için yaptığı yatırımlar, bizim motivasyon kaynağımız.
- Sizce bu seçimin diğer seçimlerden farkı ne? Nasıl bir yol ayrımındayız ülke olarak? Nasıl anlatırsınız?
- Bu konu önümüzdeki yüzyılın ülkemiz açısından ne pozisyonda olacağının cevabıdır. Yüz yıl önce ülkemize yapmak istediklerini yine denemek üzereler. Bizi üzen; yabancı ülkelerin tutumundan ziyade muhalefetin gözü dönmüşçesine iktidara gelebilmek için her koşulu kayıtsız bir şekilde kabul etmesidir. Milli mücadelede şehitlerimizi, gazilerimizi, bu vatan uğruna verilen mücadeleyi ve ülkemizi kimlere karşı savunduğumuzu unuttular. Lakin milletimizin bu oyunlara, bu şımarık tutumlara karşı 14 Mayıs'ta çok net bir duruş sergileyeceğinden hiç şüphem yoktur.
- Ve tabii ki neden AK Parti'yi seçtiniz?
- AK Parti gençlerin, kadınların partisidir. Liderimiz ve Cumhurbaşkanımızın milli duruşu, çalışkanlığı, yarınlarımız için verdiği mücadelenin bir parçası olmak için buradayım. Çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamak için, ''Doğru Zaman, Doğru Adam'' şiarıyla çalışıyoruz.
- Türkiye güzeli unvanınız ve mankenlik geçmişiniz de var... Muhaliflerin oluşturmaya çalıştığı ve aslında gerçek olmayan AK Partili imajına aykırı (!) gibi duruyorsunuz. Biz öyle olmadığını biliyoruz tabii ki... Bu konuda gerçek AK Parti'yi tanımak isteyenlere neler söylersiniz? AK
Parti ve kuşatıcı siyaseti konusunda...
- Gençlik
yıllarımda
profesyonel
olarak modellik
yaptım. AK Parti'nin insanların
sosyal hayatları ve bu tür konularda
herhangi bir baskı oluşturmadığının
en iyi örneği olduğumu
düşünüyorum. Bu durum parti
içerisinde hiçbir zaman öne çıkan
veya dezavantaj oluşturan bir konu
olmadı, gündeme gelmedi. Fakat
çağdaş ve modern olduğunu iddia
eden muhalif medyanın bu konunun
üzerine daha çok gittiğini
görmekteyiz. Bunun sürekli gündeme
getirilme çabası açıkça bunu
yansıtmaktadır. Bunlar samimi
olmadıklarının en iyi örneğidir.
- Milletvekili seçilirseniz ne tür planlarınız var gelecekle ilgili?
- Aydın; Ege'nin en samimi, en
güzel şehirlerinden biridir. Vatandaşlarımızla
her zaman olduğu gibi
iç içe, samimi bir şekilde ve diyalog
halinde, Aydın'ın kalkınması
ve ekonomik hayattaki tutunuşun
pekiştirilmesi için gayret göstereceğim.
Bir kadın siyasetçi olarak;
kadınların istihdamını da oldukça
önemsiyorum. Çalışan annelerin
çocuklarının gündüz bakım evi
ihtiyaçlarının karşılanmasını da
oldukça önemli bir konudur. Yaptıklarımız,
yapacaklarımız ve hedeflediklerimiz
bizim bu konudaki
samimiyetimizi de göstermektedir.
Kadınlar, çocuklar, gençler, derdini
bizimle paylaşan her vatandaşımızın
yanında olacağım.
Gençlerin yakın bir arkadaşı
olarak yanlarında olacağım. Onların
"Seda Ablası" olarak ellerini
her zaman tutacağım. Gençliğin
sesi olmayı her zaman önemsedik,
önemseyeceğiz. Genç bireylerimizin
hayata bakışını, tutunuşunu
her zaman ön plana aldık, almaya
da devam edeceğiz.
- Bugünün 'muhalif' sanatçıları, muhalif ünlüleri istedikleri mecrada siyaset yapıp, kendi adaylarını 'en doğru, en çağdaş ve olması gereken' algısıyla takipçilerine sunabiliyor. Ama söz konusu hükümeti destekleyen bir sanatçıysa hemen 'yandaş' damgası vuruluyor. Sanki kendileri de başka bir fikrin, kişinin 'yandaşı', taraftarı değilmiş gibi. Bu ikiyüzlülüğü ve ayrımcılığı neye bağlıyorsunuz ve nasıl yorumluyorsunuz?
- Her konuda olduğu
gibi bu konuda
da manipülasyon
yapılıyor. Yaptıkları
minik hizmetleri dev aynasında
anlatıp, algı yapıyorlar. Ülkemiz
için bir tane anlatabilecekleri büyük
eserleri yoktur. Özellikle icraat
yapmama gibi bir özellikleri var.
Türkiye'nin ciddi anlamda muhalefet
sorunu vardır. 14 Mayıs'ta milletimiz
muhalefeti tasfiye edecektir.
Bu partilerde ciddi değişimlerin olacağını
hep beraber
göreceğiz. Bugünkü liderlerinin
siyasi hayatlarının
biteceğini göreceğiz.
- Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın liderliğini, ülkeye olan katkılarını ve katabileceklerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı
hizmetleri anlatmaya başlasak bitirmek
imkansız ama son yıllarda
savunma sanayiinde yapılanlar
heyecan verici, Türkiye'nin otomobili
gururumuz oldu. Kendi
doğal gazımızı kullanmaya başladık.
Nükleer santralimiz hazır.
Yollarımız, havalimanlarımız,
hastanelerimiz, üniversitelerimiz,
okullarımız, genç nüfusumuz ile
yolumuza devam ediyoruz. Türkiye
artık eski Türkiye değil, Dünya'da
sözü geçen 10 ülkeden biri.
AK PARTİ'NİN KUŞATICI SİYASETİNİN EN BÜYÜK KANITIYIM!
- Türkiye güzeli unvanınız ve mankenlik geçmişiniz de var... Muhaliflerin oluşturmaya çalıştığı ve aslında gerçek olmayan AK Partili imajına aykırı (!) gibi duruyorsunuz. Biz öyle olmadığını biliyoruz tabii ki... Bu konuda gerçek AK Parti'yi tanımak isteyenlere neler söylersiniz? AK Parti ve kuşatıcı siyaseti konusunda...
- Gençlik yıllarımda profesyonel olarak modellik yaptım. AK Parti'nin insanların sosyal hayatları ve bu tür konularda herhangi bir baskı oluşturmadığının en iyi örneği olduğumu düşünüyorum. Bu durum parti içerisinde hiçbir zaman öne çıkan veya dezavantaj oluşturan bir konu olmadı, gündeme gelmedi. Fakat çağdaş ve modern olduğunu iddia eden muhalif medyanın bu konunun üzerine daha çok gittiğini görmekteyiz. Bunun sürekli gündeme getirilme çabası açıkça bunu yansıtmaktadır. Bunlar samimi olmadıklarının en iyi örneğidir.
BAHADIR YENİŞEHİRLİOĞLU:
TERÖR YANDAŞLARI MUHALEFETİ DESTEKLİYORSA BU, NORMAL BİR SEÇİM DEĞİLDİR!
"Başta PKK, PYD, KANDİL, FETÖ, Amerika ve diğer Türkiye karşıtı unsurların, bir arada düşmanlığını bu denli ortaya koyduğu bir liderin yanında yer almamak, benim açımdan kabul edilebilir bir durum değildir. Kayıtsız şartsız dünya lideri olarak kabul edilen Cumhurbaşkanımızın yanında yer almak bir vatan borcudur benim için"
- Dedenizin belediye başkanlığı ve valilik yaptığını okumuştum? Ve amcanızın da milletvekilliği... Onlardan, onların sizdeki etkisinden bahsedebilir misiniz siyasi olarak?
- Doğal olarak insan ailesinden
pozitif veya negatif manada etkileniyor.
Şu bir gerçek ki ilk terbiyeyi aileden
alıyoruz, diğerleri sonradan geliyor.
Şayet yetişme çağında önünüzde
güzel örnekler varsa ve bu örnekler
ailenizin üyeleri ise bundan pozitif
manada etkileniyorsunuz. Onlara
öykünüyorsunuz. Sonrasında
aldığınız eğitimler, kendi
şahsi menkıbenizde
hayatınıza kattığınız
değerler sizin adeta
kendi renginizi ve
kokunuzu ortaya
çıkarıyor böylece
serüven
devam edip
gidiyor.
- Milletvekilliği adaylığı süreciniz nasıl gelişti?
- Memleketimizin içinde bulunduğu
süreç bunda etkili elbet. Ak
ve karanın çok net ortaya çıktığı zamanlardayız.
Bu noktada benim için
hayatımda çok büyük bir yeri olan
Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyin
yani Cumhurbaşkanımızın davetine
kayıtsız kalamazdım.
- Hangi motivasyon ve fikirle siyasete atılıyorsunuz?
- Başta PKK, PYD, KANDİL, FETÖ,
Amerika ve diğer Türkiye düşmanı
unsurların bir arada bu denli
düşmanlığını ortaya koyduğu bir
liderin yanında yer almamak benim
açımdan kabul edilebilir bir durum
değildir. Kayıtsız şartsız Dünya lideri
olarak kabul edilen Cumhurbaşkanımızın
yanında yer almak bir vatan
borcudur benim için. Vatanın bölünmez
bütünlüğü, bağımsızlığımızın
sembolü bayrağımızın gönderden
indirilmemesi, ezanı Muhammedînin
susmaması benim en büyük motivasyonum
elbet.
- Sizce bu seçimin diğer seçimlerden farkı ne? Nasıl bir yol ayrımındayız ülke olarak? Nasıl anlatırsınız?
- Bu seçimi diğer seçimlerden
ayıran en önemli husus bu seçimin
bir seçim olmaktan öte var olmak ile
yok olmak meselesi olmasıdır. Türkiye'nin
bağımsızlığına ve Misak-ı
Milli sınırlarına göz dikmiş şer odaklarının
varlığı bu seçimi bu şekilde
algılamamıza sebep oluyor. Yıllarca
Türkiye'nin başına bela olmuş teröristlerin
ve onların hamisi durumunda
bulunan Amerika'nın Cumhurbaşkanımızı
alaşağı etme emellerinin
varlığı bu seçimi normal bir seçim
gibi algılamamamıza sebep oluyor.
ABD Başkanının televizyonlar önünde
verdiği mülakatta kendi iktidar
döneminde mutlaka Recep Tayyip
Erdoğan'ı iktidardan indireceklerine
ve bunun için artık darbe yöntemlerini
kullanmayacaklarını ( Malumunuz
15 Temmuz'da denediler olmadı)
muhalefeti bir araya getirip onları
destek vereceklerini açıklaması PKK,
PYD, KANDİL, FETÖ elebaşlarının
Millet ittifakını destekleyen açıklamaları
benim bu seçimi normal, sıradan
bir seçim olarak görmemin önüne
geçiyor.
- Yazar ve oyuncu; komple bir sanatçı olarak siyasette hayalleriniz neler? Milletvekili seçilirseniz sanatçı kişiliğinizle hangi konulara odaklanmak istiyorsunuz?
- Allah nasip eder de seçilir isem
kültür ve sanat alanında hizmet vermek
en büyük isteğim. Doğal olarak
halkımızla el ele vererek bu çalışmaları
yürütmek çok anlamlı olacak.
Yara açan değil yara saran uygulamalarda
bulunmayı hayatım boyunca
çok önemsedim. Bu devam edecek.
Biliyorum ki sanat özellikle görsel
sanatlar nükleer silahlardan daha
güçlü. Şunu demek istiyorum imha
edici olabileceğiniz gibi
ihya edici de olabiliyorsunuz.
Ben ihya
edici rahmet medeniyetinin
bir evladı
olarak bunu sanatla
devam ettirmek istiyorum.
80 DARBESİNDE ABİM İDAMLA YARGILANDI!
- Abiniz 80 döneminde idamla yargılanmış. Bu süreci ve sizdeki, ailenizdeki etkisini nasıl anlatırsınız?
- 12 Eylül darbesi, ülkemin üzerinden, özelde ailemin üzerinden buldozer gibi geçti adeta. 12 Eylül'ün bütün ağırlığını hissettirdiği zamanlarda idam cezası ile yargılanan cezaevindeki ağabeyime, babamın öldüğünü söyleyememiştim. Nasıl diyebilirdim ki "Babam senin acına daha fazla dayanamadı" diye? Vefat eden babamın ağzından sanki yaşıyormuş gibi cezaevindeki ağabeyime mektuplar yazarak kendisine gönderdim. Zira idam cezası ile yargılanan bir adama "Babamız öldü" diyemezdim. Bu sebeple yaralıyım. Ciddi olarak yaralıyım. Hâlâ ruhumdaki yaraları tamir edebilmiş değilim. Hâlâ yaralarım kanıyor. Bir edebiyatçı olarak beni bu denli derinden etkilemiş ve yaralamış toplumsal olaylara kayıtsız kalmam mümkün değildi. Kaldı ki, bu yaşadıklarımız özelde beni ama toplumsal olarak hepimizi derinden etkiliyor. Suçsuz olan ağabeyimi altı yıl idam cezası ile yargılayan, bu süreçte felçli babamın gözümün önünde bu acıya dayanamayarak vefatı, ağabeyimin altı yıl sonra suçsuz bulunarak beraat etmesi ama bir trafik kazası sonucu vefat etmesi ve annemin bu yaşananların sebep olduğu kanser ile boğuşup ölümü... Bana bu acıları yaşatanları affedemem!
HUKUK EĞİTİMİNİN ÇOK FAYDASINI GÖRDÜM
- Bir de avukatlığınız var. Bir anda bırakmaya karar verip yazar olduz... Avukatlık size hem bir oyuncu olarak hem de yeni bir siyasetçi olarak neler kattı sizce?
- Pek çok hikaye biriktirdim. Bu enteresan insan hikayeleri beni sanat alanında inanılmaz besledi. Hukuk bilgisi insana özgüven ve özgürlük kazandırıyor. Hukuk eğitimi almış olmam, edebiyata ve aktörlüğe aşkla bağlanmış olmam, arz üzerinde sergilediğim duruş ve entelektüelliğin nasıl algılanması gerektiği konusunda verdiğim mücadelede elbette hukuk eğitimimin çok faydası oldu. İnsanoğlu arz üzerindeki serüvenini ve bu serüvene dair bütün duygularını mutlaka ama mutlaka çağdaşlarına ve sonrasına zamansız olarak aktarmak ister. Bunu bambaşka bir tat ve koku ile genelin kullandığının ötesinde çok sözcükle aktararak adeta ilahi bir güç kazanır ve entelektüel seviyeye ulaşır. İşte edebiyatın ve yazarın gücü burada ortaya çıkar. Bu yolculuğumda hukuk eğitimimin çok faydasını gördüm.