Depremin hemen ardından destek için harekete geçen Turkuvaz Grubu, Kahramanmaraş'ta bir yardım merkez oluşturdu. Burada insanlarla dayanışma içerisine giren isimlerden biri de minikaGO ve minika ÇOCUK dergileri Genel Yayın Yönetmeni H. Salih Zengin... Zengin, izlenimlerini Sabah PAZAR'la paylaştı:
"Bölge insanının yüreğindeki sarsılmaz inancı bir kere daha gördüm. Onlar sadece Allah'la konuşmayı ve O'na sığınmayı tercih ediyorlar. Çocuklar ise gülümsemeye devam ediyor ama kalplerini kimse bilemez. Biz de onlarla geçirdiğimiz günlerin hakkını vermeye çalışıyoruz. Çünkü bu insanlara borcumuz var"
Deprem felaketi sonrası; bölge için harekete geçen Turkuvaz Medya Grubu, hem depremzedelere yemek hem de çocuklara yönelik çalışmalar yürütüyor. Uzun süredir bölgede olan Turkuvaz Grubu'nun çalışmalarına mercek tuttuk. minikaGO ve minikaÇOCUK Dergileri Genel Yayın Yönetmeni H. Salih Zengin'e, çocuklarla ve depremzedelerin yaşadıklarıyla ilgili izlenimlerini sorduk. Turkuvaz Medya Grubu Gıda Mühendisi Samet Şahin de, restorandaki hizmetleri anlattık. Söz şimdi H. Salih Zengin'de:
"6 Şubat'ta yaşadığımız afet gerçekten hayata dair bütün parametlerimizi değiştirdi. İnsanın bir yere ait olduğu ya da her şeyin aynı gideceğine dair sabitlik algısını alt üst eden bir duygu bu. İlk Kahramanmaraş'a gittim ve derin bir iç sızısı eşliğinde adımladım tekrar. Hiç konuşmadan saatlerce dolaştım toz toprağın içinde. İnsanın sözü biter mi? Bitiyormuş. Sükût, sözü esir alıyor işte bu yaşanan gerçek karşısında. Ki Maraş sözün vücut bulduğu, sözü en güzel şekilde kanatlandıran bir şehirdir. Ama Ulu Camii'nin yıkılan minaresinin tepesine konan şaşkın güvercin de susuyordu, bir hayalet gibi enkazlar arasında dolaşan insanlar da. Sözü kuşanan şehir, sessizliğin vakur tacını takınmıştı.
TÜRKİYE'NİN HER YERİNDEN İNSAN GELDİ
Acının derinleştirdiği kalbe söz tesir etmez elbette. Ama bölge insanının yüreğinde olan sarsılmaz inancı bir kere daha gördüm bu süreçte. Onlar sadece Allah'la konuşmayı ve O'na sığınmayı tercih ediyorlar. Bu yüzden sosyal medyada dönen tezviratlara, yalan-yanlış bilgilere, bu büyük acıyı siyasete çevirmeye çalışan vicdansızlara dönüp baktıkları yok. Kalbiyle, ruhuyla, vicdanıyla Türkiye'nin her yerinden koşarak gelen insanlara, Müslüman dostlara bakıyorlar. Ve oraya yardıma koşan bir melek ordusu gibi insanımız. Yaşanan bu korkunç yıkımın ardından Turkuvaz Grubu olarak hemen bölgelerde çalışmalarımıza başladık. Deprem en çok çocukları vurur. Büyüklerin bu trajediyle baş etme kabiliyetleri çocuklarda yoktur. Bu yüzden önceliğimizi çocuklara kaydırdık. Grubumuza bağlı minikaGO ve minikaÇOCUK isimli televizyon kanallarımız ve aynı ismi taşıyan çocuk dergilerimizle depremin ikinci haftasında bu bölgelere binlerce kitap, dergi ve çocuklara rehabilite anlamında yardımcı olacak oyuncak ve boya setleri gönderdik. Bunu aynı zamanda ülkemizin çeşitli şehirlerindeki otellere yerleştirilen çocuklara da ulaştırdık. Ardından mart başı itibariyle Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman illerimizdeki çadır kentlerine minika oyun çadırları kurduk.
ÇOCUK VARSA HAYAT VE UMUT VARDIR
Bu hafta İslahiye'de yeni bir minika oyun çadırını daha çocukların hizmetine sunacağız. Biz bu çadırlarda uzun süre çocuklarla olacağız. Sanatsal faaliyetlerden çizgi film gösterimlerine, çok fonksiyonlu atölye çalışmalarından onlarca oyuna kadar tam teşekküllü şekilde çocukların acılarını hafifletmeye ve onları gülümsetmeye gayret ediyoruz. Çocuklarla minika arasında müthiş bir bağ kurduk. Her gün düzenli olarak geliyor çocuklar ve her sabah çadırlarından çıkar çıkmaz ilk geldikleri yer oyun çadırımız oluyor. Profesyonel bir minika oyun karavanımız var ve bu gezici ekibimiz hem çadırlarımızda hem de diğer çadır kentlerinde Karagöz-Hacivat oyunu sergileyip hediyeler dağıtıyor. Aynı zamanda K. Maraş'ta açtığımız D&R kültür çadırımızda gençlere ve yetişkinlere süreli yayınlardan masa oyunlarına kadar pek çok hizmet vermekteyiz. Bizim bu insanlara bir iyilik ödevimiz var ve ödevimizi en iyi şekilde ve süreklilik esasınca yapmaya çalışıyoruz. Çocuklar da hayata saf ve dolaysız bakar. Olan biteni anlama ve idrak etme noktasında onlardan bir yetişkin tavrı bekleyemeyiz. Çocuk varsa hayat ve umut var demektir."
ÖMRÜM BOYUNCA UNUTMAYACAĞIM
H. SALİH ZENGİN: "Fener Alayı yaptığımız gece, anlatılamaz bir geceydi gerçekten. İki ayı aşkın zamandır çadırda yaşamak zorunda kalan ve rutinlerini terk eden çocukların en çok özledikleri şey patates kızartması ve hamburgerdi. Bizim için sıradan olan bu yiyecek, oradaki çocuklar için bir lüks artık. Böyle bir talep gelince hemen Turkuvaz Medya mutfak ekibiyle kolları sıvadık. Sıcacık patates kızartması hamburger ve meyve suyuyla çocuklarla iftarı yaptık. Ardından hepsine kağıt fenerler dağıttık ve akşamın karanlığını şarkılar söyleyerek ışıttık. Yüzlerindeki mutluluğu görmeliydiniz!"
HER GÜN 5 BİN KİŞİYE YEMEK HİZMETİ
Samet ŞAHİN/Turkuvaz Medya Grubu Gıda Mühendisi: "Kahramanmaraş Kılavuzlu çadır kentinde Turkuvaz Medya Grubu olarak üç farklı hizmet için çadırımız bulunmaktadır. Yemek dağıtımız iki çadırımız var. Bunun dışında birer tane D&R ve Minika çadırlarımız da faaliyet göstermektedir. Yemekhanemiz Kahramanmaraş üniversitesi Avşar kampüsünün içinde bulunmaktadır. 5 bin kişilik yemek dağıtıyoruz. Tam kapasite 12 kişi çalışanımızla hizmet sağlamaktayız. Ürünleri anlaşmalı kurumsal firmalardan temin ediyoruz."