7 Aralık, saat 20.30'da İş Kuleleri Salonu'nda Tiflis Senfoni Orkestrası ile sahne alacak "Sihirli Flüt" olarak anılan flüt virtüöz Şefika Kutluer, UNICEF'in iyi niyet elçisi olarak çocuklar için dünya çapında birçok etkinliğe imza attı. Bugüne kadar 17 albüme imza atan ve dünya çapında pek ödülle onurlandıran Kutluer, konser öncesi açıklamalarda bulundu.
AĞIR BİR SORUMLULUK YÜKLEDİ
Kutluer, kendisi için en unutulmaz konserlerden birisinin flüt kariyerinin başında New York'ta Carnegie Hall'da verdiği ilk konseri olduğunu söylerken, konserden sonra New York Times yazarı tarafından atılan "Sihirli Flüt" başlığıyla birlikte kendisine artık bu şekilde hitap edildiğini, "Bu unvan hem büyük bir mutluluk hem de ağır bir sorumluluk yükledi bana." sözleriyle ifade etti.
Başarılı olmak için çok çalışmak gerektiğini sözlerine ekleyen Şefika Kutluer, "Dünyadaki her şey sürekli bir değişim içinde, değişmeyen yegâne şey değişimin kendisi. Ancak klasik müziğin çok emek ve zaman isteyen disiplinli eğitim ile insan duygularının bir dantel gibi işlendiği ve bizlere şifa veren çok değerli bir tür olduğunu düşünüyorum. Klasik eserler yüzlerce yıl sonra da aynı şekilde çalınmaya ve dinleyicileri mutlu etmeye, etkilemeye devam ediyor. Akustiği ve ambiyansı iyi bir ortamda canlı icra edilen bir klasik müzik konserinin insana verdiği haz paha biçilmez bir değere sahiptir." dedi.
ETKİSİ SÜRÜYOR
Tutkulu bir dinleyici kitlesi ile beraber olacak olmanın heyecanını yaşıyorum İş Sanat'ta 7 Aralık Çarşamba günü Tiflis Senfoni Orkestrası ile sahne alacak olan Kutluer, bu özel konser için; "Bu konser pandemi öncesi planlanmıştı, ancak bütün dünyayı etkileyen pandemi sebebiyle 2 kez ertelendi. Bu süre zarfında dünya çok dramatik bir değişime uğradı ve hepimizin psikolojisini olumsuz yönde etkiledi. Şimdi bu konseri gerçekleştiriyor olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyorum.
Müzik evrensel bir ortak dildir. Milliyet, ırk, din ayrımı olmaksızın aynı sahnede çeşitli ülkelerdeki farklı din ve dile sahip icracı ve dinleyicileri aynı çatı altında birleştirir. Müziğin büyülü ortamı içinde kendilerini bulurlar. Çeşitli coğrafyaların renkli kültürlerini yorumlayan sanatçılar sevgi köprüleri oluştururlar ve birleştirici bir görev üstlenirler.
İş Sanat gibi prestijli bir organizasyonda tekrar çalmaktan çok mutluluk duyacağım. Çok bilinçli ve tutkulu bir dinleyici kitlesi ile akustiği çok güzel bir salonda beraber olacak olmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşıyorum. Bu konserde Mozart'ın re majör flüt konçertosunu seslendireceğim." ifadelerini kullandı.
Gürcistan ve Türkiye'nin benzer yanlarına da değinen sanatçı, "Aynı coğrafya üzerindeki benzer kültürel özellikleri paylaşıyoruz. Müzikte yerel ile günceli çok iyi harmanladıklarını düşünüyorum. Gürcistan'da iyi derecede klasik müzik eğitimi var. Biz de büyük önderimiz Atatürk sayesinde çok yol kat ederek iyi bir eğitime sahip olduk. Ayrıca Anadolu'nun çok çeşitli ve zengin kültürel birikimi sanatçılar için harika bir ilham kaynağıdır." açıklamasında bulunurken, genç müzisyenlere ise; "İyi bir flütçü olabilmek için kabiliyeti olan kişinin çok disiplinli bir eğitimden geçmesi ve çok çalışması gerekmekte, tabii ki bu çalışmayı doğru bir sistem içinde yapmalıdır. Bu seviyeye ulaşma zamanı kişiden kişiye değişir. Mesleğine kendini tümüyle adayacak kadar tutkuyla bağlanması gerekir. Kendilerini çok iyi analiz etsinler, sevdikleri bir dalı seçsinler, meraklı olsunlar, araştırsınlar; aynı kaynağa bağlı kalmayıp farklı kanallardan bilginin doğruluğunu kontrol etsinler, sürekli kendilerini geliştirsinler ve çok çalışsınlar. Zaman altındır, zamanlarını çok iyi planlasınlar. Hem kendilerine hem de insanlığa daima faydalı ve iyi olmaya çalışsınlar. Hobileri olsun ve mutlaka spor yapsınlar, sağlam kafa sağlam vücutta bulunur." dedi.
BÜYÜLÜ BİR ORTAM
Flüt çalarken kendimi çok farklı, sihirli bir dünyada hissediyorum. Bu dünya bazen kutsal bir mabet bazen güzel bir tabiat ortamı olabiliyor. Benim girdiğim bu sihirli dünyayı dinleyicilere de hissettirebiliyor olmak çok harika bir duygu. Bazı konserlerimden sonra izleyiciler adeta büyülendiklerini, salonda çıt çıkmadığını, herkesin aynı duygu yoğunluğuna girdiklerini söylüyorlar. Benim yaşadığım bu pozitif duyguları diğer insanlara da hissettirmek, insanlara mutluluk verdiği için, çok güzel bir duygu. İnsanların duygularını böyle pozitif etkilemekten büyük mutluluk duyuyorum.