Pakistan'da haziran ortasından itibaren etkili olan yağışlar ülkede büyük bir felakete yol açtı. Son 30 yılın en fazla yağışını alan ülkeye hayat veren İndus ve Kabil nehirleri taştı felakete neden oldu. Su baskınlarında, 551'i çocuk ve 318'i kadın olmak üzere bin 559 kişi öldü. 220 milyonluk ülkenin üçte biri su altında kaldı. Pakistan'da yaşanan felaketin hemen ardından sahaya inen Türk Kızılay'ı ekipleri bölge halkının yaralarını sarmaya çalışıyor. Su altında kalan bazı bölgelere teknelerle ulaşan Kızılay ekipleri, ilk etapta Pakistanlıların barınma, gıda ve hijyen sorunlarını çözmek için çalışmalar yürütüyor. Temmuzdan beri 300'den fazla kişinin sel kaynaklı hastalıklardan öldüğü Sind eyaletinde ishal, sıtma gibi salgın hastalıklar Pakistan'ın sağlık sistemini tehdit ediyor.
Pakistan'ın Pencap, Belucistan, Hayber-Pahtunhya, ve Sind eyaletlerinde yaklaşık 37 milyon insan selden etkilendi. 1 milyondan fazla ev, tarım arazileri, düzinelerce karayolu, demiryolu ve köprü suların altında kaldı. 30 milyar dolara mal olan sel nedeniyle ekonomik krizle karşı karşıya olan hükümet, uluslararası topluma yardım çağrısında bulundu. En çok etkilenen Sind eyaletinde hâlâ 500 binden fazla insan derme çatma ev ve barakalarda yaşam savaşı veriyor. Barınma, beslenme, temiz içme suyu ve hijyen sıkıntısının yaşandığı afet bölgelerinde sel felaketinin ardından sağlık felaketi yaşanıyor. Su kaynaklı hastalıklardan ölen insanlar büyük bir endişe yaratıyor.
İÇME SUYUMUZ NEHİRDEN
Bir aydan fazla süredir Türk Kızılay'ının verdiği çadırda yaşadığını söyleyen Şazadi Mala, "Köyümüzde 200 aile yaşıyordu. Sel suları gelince evimizi terk etmek zorunda kaldık. Bir yaşında bebeğim var. Ona bakmakta zorlanıyorum. İçme suyumuzu bile İndüs nehrinden karşılıyoruz. Çok zor durumdayız. Türk Kızılay'ı bize yardım ulaştırdı" diyor.
TEDAVİ İÇİN SIRA BEKLİYORLAR
Evleri, köyleri sular altında kalan binlerce Pakistanlı, gönüllüler tarafından tutulan evlerde bir arada yaşıyor. Bilal Colony Korongi bölesindeki iki odalı bir evde 12 kadın çocuklarını tedavi ettirmek için bekliyor. Kızının günlerdir yüksek ateş şikayeti olduğunu söyleyen İşha Gülistan, "Evimiz sular altında kaldı. Yanımıza sadece bir iki parça eşyamızı aldık. Çadırda yaşıyoruz. Kızım çok hastalandı. Onu buraya hastaneye getirdim. Benim gibi kalacak yeri olmayan ailelerle birlikte çocuklarımızı tedavi ettirmek için bekliyoruz" diyor.
BEBEĞİMİ BİR AĞACIN DİBİNE GÖMDÜM!
13 aylık bebeğini selden sonra yaygınlaşan sıtma yüzünden kaybeden Muhammet Sumar, (ayakta olan) "Evimiz, köyümüz su altında kaldı. Hiçbir yere gidemiyoruz. Her yer su, bebeğimi sıtma yüzünden kaybettik. Burada bir ağacın altına gömmek zorunda kaldık. Yapacak hiçbir şeyimiz yok. Evimize dönmek için suların çekilmesini bekliyoruz" diyor.
BİR GECEDE EVSİZ KALDIK
Sel suları yüzünden bir gecede evsiz kaldıklarını söyleyen Merham Murid, "Üç aylık bebeğim var. Yapacak hiçbir şeyimizi yok. Kocam bütün gün İndüs nehrinden balık avlamaya çalışıyor. Balık çıkarsa yemek yiyoruz. Başka da yiyecek bir şeyimiz yok. Her şeyimiz sular altında kaldı. İçecek su bile bulamıyoruz" diyor.
EŞİNİN BAŞINDAN AYRILMIYOR
Karaçi'deki onlarca okul da evleri su altında kalan Pakistanlılara kapılarını açtı. Onlarca aile sınıflarda bir arada yaşıyor. Okulda kalanların çoğu salgın hastalıklarla boğuşuyor. Sıtmaya yakalanan İrfan Gülbahar'ın başında eşi Gaffura Gülbahar bekliyor. Gaffura Gülbahar, "Sel suları köyü yutunca kaçmak zorunda kaldık. Gidecek bir yerimiz yoktu, bizi buraya yerleştirdiler. Kocam sıtma oldu. Günlerdir yatıyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz" diyor.
TÜRKİYE, PAKİSTAN HALKININ YANINDA
Pakistan'da yaşanan felaketin hemen ardından sahaya inen Türk Kızılay'ı ekipleri bölge halkının yaralarını sarmaya çalışıyor. Su altında kalan bazı bölgelere teknelerle ulaşan Kızılay ekipleri, ilk etapta Pakistanlıların barınma, gıda ve hijyen sorunlarını çözmek için çalışmalar yürütüyor.
48 MİLYONLUK EYALET ZOR DURUMDA
Felaketin vurduğu bölgelerin başında gelen Sindh Eyelati 48 milyon kişiye ev sahipliği yapıyor. Eyaletin farklı noktalarında sel sularından kaçan yarım milyondan fazla insan derme çatma barakalarda yaşam savaşı veriyor. Yanlarına aldıkları birkaç parça eşya ile canlarını kurtarmayı başaran bölge halkı temel ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluk yaşıyor.