Beni bilenler biliyor Ege'nin her noktasını çok seviyorum ama özellikle de Kuzey Ege'nin yeri bir başka bende... Ne de olsa İstanbul'dan arabayla en hızlı şekilde Ege'ye gelmek istiyorsanız rotanızı Kuzey Ege'ye çevirmekte fayda var... "Ah Çeşme farklı, Alaçatı çok güzel. Hele Bodrum..." diyenlerdenseniz bu yaz ben kesinlikle o ekibin içine dahil olmadım... Ne o kalabalığı çekmek istedim doğruyu söylemek gerekirse ne de turist akını altında kendi doğal güzelliklerini kaybeden bu iki noktayı o yaz kalabalığında göresim geldi... Dediğim gibi benim rotam bu ilkbahar-yaz sezonundan itibaren hep Kuzey Ege oldu... Kasım ayına kadar da o coğrafyada keyifli ve güzel vakit geçireceğinizden emin olduğum için sizin için benim gözümden de o rotayı görmenizi çok isterim... Rahatlıkla "Güneşin en güzel battığı coğrafya" diyebilirim o lokasyon için... "Güneş birçok yerde çok güzel batıyor" diyorsanız henüz Ayvalık-Dikili arasındaki sahil şeridini ziyaret etmemişsiniz, demektir.
Binlerce yıllık tarihe, muhteşem bir doğaya ve iddialı bir mutfağa sahip olan bölgeye bir kez gelenler eminim ki benim gibi bir daha o bölgeden asla vazgeçemez. Ve eminim içinizden hâlâ "Herkes Mikanos, Bodrum, Çeşme'de, nereden çıktı Dikili-Ayvalık?" diyordur ondan da eminim... İşte tam da bu nedenle, herkes Mikanos, Bodrum ve Çeşme'de olduğu için ve bu üçlüyü en başta sevmemize neden olan doğallık yok olduğu için rotayı başka noktalara çevirme vakti.
DOĞA VE LEZZET: CUNDA
Ayvalık'a bağlı bulunan Cunda, Ayvalık Adaları olarak adlandırılan 22 ada içinde yerleşime açık olan tek yer... Renkli ve nostaljik sokakları, temiz havasıyla dikkat çeken adanın en önemli özelliği tüm popülaritesine rağmen doğal güzelliklerinin hâlâ korunuyor oluşu. Adada bulunan Rahmi Koç Müzesi ve Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı gezmeye değer. Adanın merkezine yaklaşık yarım saat uzaklıktaki Patriçe Koyu adada gidebileceğiniz en huzurlu rotalardan... Taş Kahve'de damla sakızlı Türk kahvesi içmeyi, adaya özgü lezzetli lokmayı tatmayı unutmayın. Deniz mahsulleri ve mezeler dendiğinde de yine Cunda muhteşem. Adadaki en popüler otel Kenan İmirzalıoğlu-Sinem Kobal çiftinin de düğününe ev sahipliği yapan Ortunç Hotel... Otelde kalmasanız bile plajından günübirlik yararlanıp tüm gün eşsiz manzaranın ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
TÜRKİYE'NİN MALDİVLER'İ KALEM ADASI
Dikili'ye bağlı plajlarıyla ünlü Bademli kasabasının açıklarında bulunan Kalem Adası, Türkiye'nin Maldivleri olarak biliniyor. Adaya Bademli koyundan bindiğiniz özel bir tekneyle ulaşabiliyorsunuz. Adaya adım atar atmaz sizi begonviller, Akdeniz'in farklı coğrafyalarından taşınmış çiçek ve ağaçlar karşılıyor. Bembeyaz kumlar, bembeyaz oturma alanlarıyla büyüleyici bir görünüme sahip. Adımınızı atıp muhteşem yemekler yiyebildiğiniz restoranlara, iddialı SPA'ya, şık butiğe ve dalış kursuna ulaşabiliyorsunuz. Ada adeta bir botanik bahçesi ve açık hava müzesi...
LÜKS YAT LİMANI VE İDDİALI TESİSLER: AYVALIK
Dikili ile arasında yarım saat mesafe olan Ayvalık, Balıkesir'in Ege bölgesinde bulunan şirin bir beldesi aslında. Antik Çağ'da ayva anlamına gelen Kidonia adıyla anılan Ayvalık'a ilk yerleşenlerin Midilli ve Girit'ten gelenler olduğu tahmin ediliyor. Ayvalık'a gelip de ilk yapılacaklardan biri Cunda'yı ve Cunda yolu üzerindeki Şeytan Tepesi'ni gezmek. Merkezde ve ismi oldukça bilinir olan Sarımsaklı bölgesinde sayısız otel ve plaj bulunuyor. Ayvalık'ta açılan lüks yat limanının ardından tesislerin sayısı da kalitesi de artmış durumda.
DÜNYA MİRASI BERGAMA
Bu bölgeye geldiyseniz Dikili'nin merkezine yaklaşık yarım saat uzaklıktaki Bergama'yı da ziyaret edin. Antik Pergamon kenti üzerinde kurulan Bergama, uygarlık tarihinin en önemli yerleşim alanlarından biri... Bölgenin tarihi, Tunç Çağı'na kadar gitse de Pergamon Antik Kenti'nin kurulduğu kalenin tepesindeki en erken buluntular M.Ö. 7 ila 6'ncı yüzyıllara ait. Kent, Helenistik dönemde ön plana çıkmış ve bu dönemde kurulan Pergamon Krallığı'na başkentlik yapmış. Bergama, Efes'le birlikte İzmir ve çevresindeki en önemli ören yerlerinden. Kent, sahip olduğu arkeolojik değerleri ve kentsel sit alanıyla 22 Haziran 2014 tarihinde, Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı olarak, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren dünyanın 999'uncu, Türkiye'nin ise 13'üncü mirası olarak tescil edilmiş.