Bir kadın, bir adamı ne kadar sevebilir? Başka bir kadından olan çocuğuna annelik yapacak kadar sevebilir mi, bir kadın bir erkeği? Üstelik son dört senedir bir yalanın içinde yaşadığını öğrendiğinde... Söylenen tüm o sözlerin, kendini iyi ve güvende hissettiren her anın bir yalandan ibaret olduğunu anladığında? Ya da bir anda küçük bir kız çocuğu olduğunu öğrendiğinde ne yapar insan? Ve o binlerce yıllık meşhur soru: Bir çocuğu doğuran mı annesidir; onu sevip, bakan, hasta olduğunda sabahlara kadar başında bekleyip, büyüten mi? Peki ne yapar bir adam, ölümüne neden olduğu adamın karısına aşık olursa? Yürekleri ısıtan anlatımı ve kalplere dokunan etkileyici hikayesi ile Bir Küçük Gün Işığı yarın akşam atv'de 20.00'de seyirciyle buluşuyor. Yılladır bir yalanın içinde yaşayan Elif'in (Seray Kaya) talihsiz bir olay sonucu gerçeklerle yüzleşip hayata yeniden başlamasını ve umudunun gün ışığına çıkma yolculuğunu anlatıyor. Bu zorlu yolculukta yolu varlıklı iş adamı Fırat (Berk Oktay) ile kesişmesi ise her şeyin daha da karmaşık bir hale getirecektir. Dizinin yönetmeni, senaristi ve oyuncularıyla Bir Küçük Gün Işığı dizisini konuştuk. İlk söz yönetmen Emre Kabakuşak'ta...
KÜÇÜK BİR GÜN IŞIĞININ YANINDA
- Bir Küçük Gün Işığı'nın hikayesini sizden dinlemek isteriz.
- Bir kadının gece vakti çalan telefonla değişen, alt üst olan hayatını
şimdi ne olacak sorusuyla izleyiciye anlatmaya çalışacağız... Yeni
yolculuğunda yalnız da değil üstelik kendisine ait olmayan bir küçük
gün ışığı yanında... Bekleyip göreceğiz, bakalım neler olacak?
- Dünyayı kurarken nelere dikkat ettiniz?
- Hikayeyi olabildiğince gerçek kılmak için mesafesiz reji kullanıp
yeteneklerine inandığımız oyuncularla, karakterleri birleştirmeyi
amaçladım.
- Oyuncu kadrosunu nasıl belirlediniz? Karakterlere göre oyuncular kafanızda belirli miydi?
- Karakterin özelliklerini en doğru en doğal ve en gerçek
şekilde bize aktaracağını düşündüğümüz bir oyuncu havuzu
oluşturduk. Sonrasında da daha önce izleyip beğendiğimiz
ya da keşif sürecini gayet başarılı geçen oyuncularla anlaştık.
Aklımızdakilerle performansı birleştirdik. Yeteneğine ve senaryonun
çizdiği yolda karakteri en iyi şekilde çıkaracağına
inandığımız oyuncularla yapımcım Nazlı Heptürk ile ortak
hareket ederek işi ehil isimlere teslim ettik.
ÖZGÜR EVREN HEPTÜRK (SENARİST)
Elif'in mücadelesine şapka çıkarılır
Bir Küçük Gün Işığı'nın senaristi Özgür Evren Heptürk, hikayeyi seçme nedenlerini şöyle anlattı: "İzleyiciye hayata dair inançlarını hiçbir zaman kaybetmemeleri gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Hikayemizin mottosunda da dediğimiz gibi 'Belki de bir hediyedir, dayanamayacağınızı sandığınız acılar.' En dibe vurduğumuzu, her şeyimizi kaybettiğimizi düşündüğümüz anda bile inancımızı kaybetmemeli ve en karanlık gecenin sonunda bile, güneşin doğacağına inanmalıyız. Bu projenin en güçlü yanı da bu bence: Her şeyini kaybettiğini düşünen bir kadının; yeniden ayağa kalkması, her şeye yeniden başlaması, pes etmemesi, savaşması. Seyircinin de Elif'in bu mücadelesini merakla izleyeceğini, onunla ağlayıp, onunla birlikte mutlu olacağına inanıyorum."
TUĞÇE AÇIKGÖZ (DİLA)
Uçsuz bucaksız duyguları olan bir kız
"Projeyi okuduğumda Dila karakterini kesinlikle deneyimlemeliyim diye düşündüm. Ekibimiz çok güzeldi. Emre Kabakuşak Hoca, hep çalışmak istediğim bir yönetmendi. Bir araya gelince kendimi projenin içinde buldum. Dila uçsuz bucaksız duygularıyla yaşayan, bazen ne hissettiğini seçemeyen kırılgan bir kız. Hazırlık dönemimiz çok keyifliydi. Saatlerce konuştuğumuzu hatırlıyorum Dila hakkında. Beni çok heyecanlandırdı. Kimse göründüğü gibi değil. Herkesin bir geçmişi, yaptıklarının bir sebebi var. Seyirciyi de en az bizim kadar heyecanlandıracağına eminim."
ESRA DERMANCIOĞLU (ÜMRAN)
Hikaye, izleyiciyi içine çekecek
"Öncelikle senaryoyu sevdim. İzleyicinin hikayeyi enteresan bulabileceğini düşünüyorum, sürükleyici bir anlatımı var. Hazırlık süreci setin içinde gerçekleşti diyebiliriz. Karşındaki partnerle oynarken karakter çıkıyor aslında. Yönetmenimiz Emre Kabakuşak ile beraber konuştuk ve çalıştık. Farklı bir şeyler çıkarmaya çalıştık ve denedik bakalım karşılığı nasıl olacak? Bir Küçük Gün Işığı'nda izleyiciyi merak uyandıracak bir senaryo bekliyor. Anlatım dili ile de hemen hikayenin içine gireceklerini düşünüyorum. Sonrasında karakterlerin derinlikli yönleri eylemlerindeki nedenler onları izlemek için cezbedecektir."
SERAY KAYA (ELİF)
Sevgi kan bağından mı gelir, yoksa kalpten mi?
"Son zamanlarda okuduğum ve derinden etkilendiğim bir hikayenin içindeyim. Bundan dolayı da çok mutluyum. Elif'in hayatla kurduğu bağ beni çok etkiledi. Sanırım kendimle Elif arasında kurduğum bağ da oradan geliyor. Sevginin her şeyin üstesinden gelebileceğine inanıyoruz. Ama hayat hiç ummadığımız anlarda öyle olmadığını bize tokat gibi çarpıyor. Bu hikayede de Elif'in başına gelenlerle bir kez daha görmüş olacağız. Bir Küçük Gün Işığında izleyiciyi, sevgi kan bağından mı gelir yoksa kalpten mi sorusunun cevabını bulacak izleyiciler."
BERK OKTAY (FIRAT)
Hayatın kendisini bulacaksınız
"Dizide senaryonun anlatım dili, güçlü senaryosu ve içindeki gizem çok önemli... Karakterlerin her birinden bir anda sakladıkları bir şeyi öğrenebiliriz. Bunun yanında yönetmenimiz Emre Kabakusak, yapımcımız Nazlı Heptürk ve elbette kurulan kadro çok güçlü. Fırat, ailesini hep ayakta tutmaya çalışan, akıllı, güçlü bir adam. Başına gelen olay ve bunun sonrasında yasayacakları, onun sabırlı ve mantıklı halini zorlayacak gibi duruyor. Hazırlık süreci içinse, her projede karakteri özümseyip, yaşanmışlıklarla harmanlıyorum. Fırat da tüm insani duyguları barındıran, güçlü durmak zorunda olduğunu bilen fakat bir sıkışmışlıkla mücadele etmek zorunda olan bir adam. Bir Küçük Gün Işığında izleyiciyi; aşk, hayal kırıklığı, mücadele, gerçek, yalan ve gizem bekliyor... Yani hayatın ta kendisi diyebiliriz."
ŞEYMA KORKMAZ (SUDE)
Sert bir ilk bölüm olacak
"Projeye beni içine çeken, önce canlandıracağım Sude karakteri oldu. Karakter analizleri gelmişti ve öyle güzel tarif edilmiş ki karakterler; hikayeye de hakim oluyorsunuz. Senaryoyu çok sevdim. Sude'ye hazırlık sürecinde yönetmenimiz Emre Kabakuşak ile birkaç kez bir araya geldik. Sohbetlerimiz ve çalışmalarımız oldu. Kafamızda kurduğumuz Sude'yi olabildiğince doğal ve organik nasıl yaparız diye çok düşündük. Bana çok önemli doneler verdi. Bir Küçük Gün Işığı ilk bölümde seyirciyi içine alan heyecan dolu sahnelerimiz olacak. Acı var, aşk var ve entrika olmazsa olmazımız. Biz elimizden geleni yapıyoruz takdiri seyirciye bırakıyoruz."