Warner Bros.'un yapımcılığında çekilen, geçtiğimiz günlerde İspanya'da vizyona giren İspanyol filmi Por los Pelos'ta üç İspanyol erkeğinin Türkiye'ye saç ektirmek için gelmesiyle yaşadığı macera anlatılıyor. Bir İspanyol filminde saç ekimi deyince Türkiye'nin akla gelmesi boşuna değil. Çünkü Türkiye saç ekimi konusunda dünyada bir numara. Şöyle söyleyelim dünyada saç ektiren her 10 kişiden dördü Türkiye'yi tercih ediyor. Bu veri bile başlı başına sağlık turizminde Türkiye'nin kat ettiği yolu göstermesi açısından çarpıcı. Ki sadece saç ekimi değil, estetik, diş hekimliği konusunda da Türkiye sağlık turizmindeki önemli duraklardan biri. Lakin bu durum biraz da pandemi öncesinin gerçekliği. Çünkü pandemi sonrasında tablo farklılaşmaya başladı. TÜİK'in verilerine göre bu alanlarla birlikte yabancı hastalar, kadın hastalıkları, iç hastalıkları, göz hastalıkları, tıbbi biyokimya, genel cerrahi, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları, kulak-burun- boğaz ve fizyoterapi gibi alanlar için de Türkiye'yi tercih ediyor. Tabii bu tesadüfi bir başarı değil. Uzun yılların birikiminin ve uygulanan devlet politikasının sonucu. Tabloya ekonomik olarak bakılırsa. Dünyada sağlık turizminin 100 milyar dolarlık bir pazarı var.
Türkiye şimdilik bu pazardan yaklaşık 2-2.5 milyar dolarlık bir gelir elde ediyor. Ama uzmanlar ülkemizin kapasitesinin daha fazla olduğu söylüyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy da daha önce yaptığı açıklamalarda bunu belirtmiş ve Türkiye'nin sağlık turizminden elde edecek gelirinin 30 milyar dolar olabileceğini söyleyerek ülkemizin bu alandaki kapasitesinin ne kadar büyük olduğunu vurgulamış ve sağlık turizmindeki hedefi de göstermişti. Türkiye'ye, TÜİK'in 10 yıllık ortalamasıyla bakılırsa, yılda 500 bin uluslararası hasta geliyor. Bu sayı pandemi de düşse de bu yıl rekor seviyesine çıkacak gibi. TÜİK verilerine göre 2022'nin ilk altı ayında 568 bin hasta ülkemize gelmiş durumda ve bu yıl geçen yıla göre yüzde 40 artış bekleniyor. Peki Türkiye, sağlık turizmi konusunda nasıl böylesi bir atak yaptı? Bu işin geçmişi 10-15 yıl öncesine dayanıyor. Sağlık alanındaki altyapı iyileştirmeleri ve teknolojik gelişmelerle birlikte Türk hekimlerinin; almış olduğu nitelikli eğitim, çok vaka görmenin getirdiği deneyim, hastaya yaklaşım farklılığı gibi nedenlerden dolayı uluslararası alanda tıp dünyasında yarattığı farklılık gözle görülür hale geldi. Devlet bunu görünce politika belirledi. Kurumlararası iş birlikleri organize edildi, teşvikler yapılmaya başlandı. Türkiye de sağlık turizminde iddialı ülkelerden biri oldu.
EN ÇOK CERRAHİ VE ORGAN NAKLİNDEN GELİR ELDE EDİLİYOR
Sağlık turizmi deyince toplumda ağırlıklı olarak saç ekimi ve estetik için Türkiye'ye gelindiği yargısı olsada veriler farklı bir gerçekliği ortaya koyuyor. Bu branşlar için Türkiye'ye gelen hasta sayısı fazla olsa da sağlık turizminden branşlara göre elde edilen gelir verilerinin oranları şöyle:
Genel cerrahi ve organ nakli yüzde 14.
Hematoloji yüzde 9.
Ortopedi ve travmatoloji yüzde 9.
Çocuk hematolojisi ve onkolojisi yüzde 9.
Beyin ve sinir cerrahisi yüzde 5.
Tıbbi onkoloji yüzde 5
Saç ekimi ve plastik cerrahi yüzde 3.
MERHAMETLİ YAKLAŞIM BELİRLEYİCİ
Sağlık turizminde Türkiye'nin önemli bir merkez olmasının nedenlerinden biri de Türk hekimlerinin hastalara yaklaşımı. Medikal estetik doktoru Sevgi Ekiyor "Türkiye'de hekimlere tıp fakültelerinde iyi bir eğitim veriliyor. Doktorların hastalara yaklaşımı da merhametli. İşin ekonomik boyutu bir yana özellikle bu iki unsur yurtdışından ülkemize gelen hastalar için çok belirleyici oluyor. Yurtdışında bu merhametli yaklaşım pek görülen bir durum değil. Açıkçası bu, almış oldukları eğitimin de etkisiyle Türk hekimlerinin yarattığı bir fark" diyor. Sevgi Ekiyor'un bu tespitine birçok doktor katılıyor. Türkiye'de doktorların çok fazla vakaya bakması, Türk hekimlik geleneğinin hastaya merhametli yaklaşımı, tıp fakültelerinde verilen eğitimin niteliği Türkiye'deki doktorların niteliğini yükseltiyor. Dr. Ekiyor, medikal estetik için ülkemize ABD, Kanada, İngiltere, Hindistan, Rusya ve İran gibi ülkelerden hasta geldiğini anlatıyor. Devletin de sağlık turizmini desteklediğini belirtiyor.
TÜRK HEKİMLER, FUE TEKNİĞİNDE ÖNCÜ OLUNCA AVANTAJ YAKALANDI
Türkiye saç ekimi konusunda dünyada nasıl bir numara oldu? Bu sorunun cevabını bulmak için World FUE Institute Başkanı ve ASMED Cerrahi Tıp Merkezi'nin sorumlu hekimi Dr. Koray Erdoğan ile buluşuyoruz. Erdoğan saç ekimi konusunda uluslararası bir isim. Fue tekniğinin uygulanması konusunda öncü hekimlerden biri. Dr. Erdoğan "Şu anda saç ekiminde dünyada yaygın olarak kullanılan fue tekniği konusunda Türk doktorlar öncü oldular. Bu teknik, ilk kullanılmaya başlandığında ABD ve Avrupa mesafeli yaklaşmıştı. Lakin tam da bu dönemde Türk hekimler bu teknik konusunda uzmanlaştılar. Bir de biz, kültürel olarak el becerisini iyi kullanan bir gelenekten geliyoruz. Bu da bir avantaj sağladı. Hal böyle olunca saç ekiminde fue tekniği yaygınlık kazanıp dünyada kabul görünce Türk hekimler büyük avantaj yakaladı ve Türkiye hatta İstanbul bu sayede dünyada saç ekiminin merkezi oldu" diyor. Erdoğan dünyada yılda 2 milyon kişinin saç ektirdiğini bunun yaklaşık 700 b-i ninin Türkiye'yi tercih ettiğini söylüyor. Türk hekimlerinin bu noktada nasıl öncü olduklarını da bir örnekle anlat-ı yor: "Geçenlerde ASMED'de bir workshop düzenledik. 78 ülkeden 350 doktor katıldı." Saç ekimi deyince genelde Ortadoğu'dan ülkemize talep olduğu kanısı yaygın. Ama gerçek biraz farklı. Amerika, İngiltere, Almanya, Romanya, Avustralya gibi ülkelerden de sıklıkla insanlar geliyor. ASMED'de Romanyalı A. L. ile tanışıyoruz. "En iyisi neredeyse bu işi orada yapmaya karar verdim, buraya geldim. Verdiğim karardan memnunum. Burada hem teknik hem de hekim ilgisi bir numara. Evimde gibi hissettim. Bu his çok önemli" diyor.
HASTA İYİ DOKTORU BULUR
Diş hekimliğinde bir Hollywood gülüşü stili almış başını gidiyor. Türk diş hekimlerinin bu stili en iyi uygulayan hekimler olduğu karşımıza çıkıyor sürekli. Diş hekimi İlker Erdoğan'ın Kadıköy'deki muayenehanesine gidiyoruz, işin aslını astarını öğrenmek için. Erdoğan da Sevgi Ekiyor gibi Türk hekimlerinin aldığı eğitimin, sorunlara çözüm bulma becerilerinin çok nitelikli olduğunu söylüyor.
HOLLYWOOD GÜLÜŞÜ UYDURMA BIR STIL
Hollywood gülüşü stilinin de 'uydurma' olduğunu düşünüyor. "Literatürde böyle bir stil yok" diyor. Dünyanın her yerinden hastaları olduğunu söyleyen Erdoğan kendisinin özellikle sağlık turizmi yapma gibi niyeti olmadığını anlatıyor. "İyi ve nitelikli hizmet almak isteyen hasta iyi hekimleri bulur. Lakin tedavi süreçleri her zaman uzundur. Kontrol gerektirir. Sürekli hizmet aldığınız hekimin ülkesine gitmeniz lazım. Bunları göze alan hastalar geliyor ülkemize. Ama bir de çoğu hastada bir gelişte her şeyin çözüleceği inancı var. Ve hastaların bu yaklaşımını suistimal edenler var. Bu suistimaller dert açabilir Türkiye'nin başına" diyor.
DİŞTE DE DÜNYANIN YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜYORUZ
Dünya Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Harun Reşit Güngör, sağlık turizmi konusunda her gün yeni bir alanda başarılı olduğumuzu anlatıyor: "Güçlü sağlık altyapımız ve devasa modern hastanelerimiz insanlara güven veriyor. DÜSAT olarak sağlık turizmi alanında, paydaşların karşılaştıkları sorunları çözmek için elimizden geleni yapıyoruz. Özellikle implant tedavisi konusunda ülkemize olan ilgide büyük artış var. Türkiye bütün dünyayı gülümseten bir konumda diş konusunda. Termal turizmi ve fizyoterapide de grafik yükseliyor. Saç ekimi konusunda zaten Türkiye, en önde gelen ülkeler arasında."
BU YIL, REKOR BEKLENTİSİ VAR
TÜİK'in verilerine göre, pandemi döneminde düşüş yaşansa da Türkiye'ye sağlık turizmi için gelen hasta sayısı ve elde edilen gelir yıllar içerisinde genel olarak yükseliş eğiliminde. 2013 yılında 267 bin hasta Türkiye'ye gelirken. 2022'nin ilk altı ayında ülkemize gelen hasta sayısı daha şimdiden 586 bin. 2019 yılında sağlık turizmi nedeniyle 662 bin hasta sağlık hizmeti almış. 2020 yılında yaşanan pandemi nedeniyle hasta sayısı 388 bine düşse de 2021 yılında tekrar 2019'daki seviyelere ulaşarak 642 bin hastaya hizmet verilmiş. Ki 2022'nin ilk altı ayında bu sayılara ulaşılmış durumda ve bu yıl hasta sayısında bir rekora imza atılması bekleniyor. Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Derneği Başkanı Dr. Köksal Holoğlu da yaptığı açıklamalarda Türkiye'ye gelen hasta sayısında bu yıl yüzde 40 artış olduğunu belirtiyor ve "Sağlık turizmi pandemiden sonra altın yılını yaşıyor. Hem özel hastanelere hem de devlet hastanelerine yabancı hastalardan büyük talep var" diyor. Holoğlu'na göre hem sağlık sistemindeki teknolojik altyapı ve hizmet kalitesinin yüksek olması hem de tedavi fiyatlarının diğer ülkelere göre daha ucuz olması, Türkiye'ye talebi arttırıyor.