Sahnede çeyrek asrı devirmiş bir rock çınarı, "Bu hayat da bizi böyle, yakamızdan tutacaksa/'Hadi böyle yaşa' derken kalbimize sormuş mu!" diye sitem eden bir rock and roll şairi... 50 yaş duvarını aştıktan sonra bile "Serseri doğdum, serseri ölcem" diye haykırabilecek kadar cemiyetin adam etme tornasına teslim olmayan bir rock star... Teoman uzun zamandır beklenen albümü Rock and Roll ile hayranlarının karşısında.
Albümde yeni bir şarkı, bir cover ve farklı dönemlerden Teoman klasikleri var... Hal böyle olunca kapısını çaldık... Derinlere dalıp; hayattaki müzikten, müzikteki hayattan konuştuk... Rock and roll'un katmanlarında gezindik...
- Bir cover, şahane yeni bir şarkı ve farklı dönemlerden toplama Teoman parçaları... Biz "Elbet vardır Teoman'ın bir bildiği" diyoruz ama neden, yüzde yüz yeni şarkılardan oluşan bir albüm yerine toplama bir albümü tercih ettiniz?
- Ben gençliğimde bu tip toplama albümleri, best of'ları filan çok severdim. Değişik dönemlerden benzer hissi veren şarkıları art arda dinlemek çok hoşuma giderdi. Ben de, benim o yıllardaki hislerimi paylaşan dinleyicilerime böyle bir albüm sunmak istedim.
İsmini de Rock and Roll koydum. Kariyerim boyunca farklı türde şarkılar yapmaya çalıştım ben ama benim ilk göz ağrım rock and roll. Ve rock parçalarımı bu albümde birleştirdim. Yeni şarkı olarak sadece Bir Kış Sabahı yer alıyor albümde o yüzden.
- Yeni şarkı Bir Kış Sabahı, hüzünle sert rock duygusunu, sırrı sizde olan bir maharetle, ilginç bir şekilde harmanlıyor.
Aslında Teoman'ın bugünkü ruh hali, bugünkü sözel ve müzikal dünyasının ipuçları da var sanki bu şarkıda. Şarkı yazarlığınız nereye evriliyor sizce?
- Bir Kış Sabahı yüzde yüz benim değil. Alper Narman'dan aldığım bir şarkı idi. Sadece sözel ekler yaptım şarkıya. Uzun yıllardır elimde duruyordu ama ne yapacağımı bilemediğimden, nasıl sunacağıma karar veremediğimden bekletiyordum. Aslında bir 'pop' şarkısı formundaydı bu şarkıyı aldığımda. Rock and Roll albümünü çıkarmaya karar verdiğimde, birden bir heves belirdi bende bu şarkıyla ilgili. yine Kalbin Yok mu? şarkısını da yıllar evvel almıştım zaten, ikisini bu albümde birleştirmeye karar verince bu şarkıları sunma zamanının geldiğini de hissettim. İkisini de rock and roll formatında düzenledim. Şarkı yazarlığım pek bir yere evrilmiyor aslında. Uzun yıllar hiç şarkı yazmadım. Geçen sene bir konsept albüm yapmaya karar verince, 2021'de birden Gecenin Sonuna Yolculuk albümünü yaptım.
Ben şarkı yazmaya, geçmişte olduğum kadar hevesli değilim aslında. Çok zor motive oluyorum artık. Bundan sonra şarkı yazar mıyım, yazmaz mıyım, bilmiyorum. Hep beraber göreceğiz. (Gülüyor)
- "Ben anladım anlamını bazı yenilgilerin" diyorsunuz şarkıda ve "Kaderi silemem" diye ekliyorsunuz. 50 yaş dönemeci, bir şarkı yazarı ve bir 'insan' olarak hayatınızda neleri değiştirdi, değiştiriyor?
Hayata ilişkin cevaplar mı bulunuyor, yoksa sorular mı artıyor?
- Şarkı yazarı olarak işler gittikçe zorlaşıyor benim için. Daha önce yazdığım şarkıların benzerlerini yapmak çok kolay ama ben bunu yapmak istemiyorum. Yeni bir şeyler denemek istiyorum. 50 yaş dönemeci birçok açıdan çok zorlayıcı. Şarkı yazmak da buna dahil. Şarkı yazmak benim için çok kolay aslında, ama o motivasyonu bulmak zorlaşıyor bu yaşta.
- Bir süredir; sözün daha çok ön plana çıktığı sakin düzenlemeler tercih ettiniz. Rock and Roll ise sert gitarların ortalığı ateşe verdiği bir çalışma olmuş. Teoman'ın bundan sonraki müzikal serüveni bu sertlik üzerine mi şekillenir?
- Bundan sonra ne yapacağımı bilmiyorum. Ama yine yıllardır elimde olan iki şarkım var, önümüzdeki nisan onları yayınlayacağım single olarak. Değişik bir şeyler var aklımda, ama büyük ihtimalle sadece gitarla çalıp söyleyeceğim, ticari olmayan bir formatta olacak bu şarkılar. Hadi şimdiden isimlerini söyleyeyim; Ah be Nalan! ve Kaybedenlerin En Güzeli...
- Bir ara müziği bırakıp inzivaya çekildiğinizi biliyoruz. Hayatın belli dönemlerinde inziva önerir misiniz şehir yorgunlarına, yani bize? Sizin inzivanız nasıldı, neler deneyimlediniz?
- Belirli bir yaştan sonra, anlamla ilgili dertleriniz oluyor. Hiç bir şey önemli ve anlamlı gelmiyor. Müzik de benim için öyle bir şey. Eski tutkumla yaptığım bir şey değil artık müzik. Ben işime eskiden çok aşıktım ve bana çok önemli gelirdi. Artık öyle hissetmiyorum, hoş bir şey sadece müzik ve yaptığım iş. İnzivanın güzel bir tarafı var, her şeyi yerli yerine oturtuyorsunuz uzaktan bakınca.
- Geçenlerde ayaküstü bir söyleşinizde, yorgun olduğunuzdan, tükenmişlik hissettiğiniz için az çalışmak istediğinizden bahsettiniz.
Nasıl bir yorgunluk bu? Bundan sonrası için bir hayat planı yaptınız mı?
- Hayat planımı yaptım, ama sadece beş senelik. Büyük hedeflerim yok hayatla ilgili ama kariyerimi güzel bir şekilde noktalamak ve anlamlı bir olgunluk çağı sürmeyi hedefliyorum.
- Tamamı yeni şarkılardan oluşacak bir albüm gelecek mi yakın dönemde? Yeni şarkılarınızda nelere odaklandığınızdan, sözlerinden, temalarından tüyolar verebilir misiniz?
- Uzun bir zaman tamamen yeni şarkılardan oluşan bir albüm yapmayı düşünmüyorum.
Ama hayallerimde son bir olgunluk albümü yapmak ve yaratıcı kariyerime bir son vermek var. Ticari bir albüm olmayacaktır öyle bir albüm. Ama bakalım, hayat değişiyor, belki de başka hevesler gelir içime. Fakat 2023 Eylülü'nde yayınlamayı düşündüğüm bir albüm var. ismi Aşık bir adam. Cover aşk şarkıları olacak bu albümde. Şebnem Ferah'tan, TNK grubundan, Murathan Mungan'dan, Sena Şener'den güzel aşk şarkılarını, sade düzenlemelerle söyleyeceğim, daha bir şarkısı bitti, yedi-sekiz civarı şarkı düşünüyorum bu albüm için.
- Bir Kış Sabahı'yla bitirelim isterseniz. "Maziyi silemem" diyorsunuz şarkının sonunda. Maziyi silemeyeceği hissi ne zaman oturuyor insanın ruh dünyasında... Sonrası maziyle barışmak, el sıkışmak mı?
- Mazi yakamızı bırakmaz. Kurtuluş yok ondan, ama yine de sakin olup ondan çok etkilenmemek lazım. Mazi bazen üzücü, gelecek ise korkutucu oluyor. Endişe ve kaygı, hayatlarımızı zorlaştırıyor. Geçmişten etkilenmemek lazım, hepimizin kırgınlıkları var hayata dair. O hep bilinen, artık fazla fazla kullandığımız "an'da yaşamak" meselesine odaklanmamız lazım.
BABA OLMAK BENİ ÜRKEK VE EVHAMLI YAPTI
- Baba olmak, rock star Teoman'ın hayatında neleri değiştirdi? Bu duygu müziğinize de yansıyor mu?
- Baba olmanın güzel bir tarafı var. Hayata anlam katıyor çocuk. Artık kendinizle pek ilgilenmiyorsunuz, kendinizden çok sevdiğiniz, düşündüğünüz bir canlı var sizin için. Ama aynı zamanda çocuğun duygusal yükünü taşıyorsunuz. Bu iki duyguyu aynı anda yaşıyorsunuz. Hayata karşı biraz daha ürkek yapıyor bu duygusal yük. Biraz daha korkak ve evhamlı oluyorsunuz. Ben gençken çok cesur biriydim, artık öyle değilim.
SAHNEDE ROCK YILDIZINI OYNUYORUM!
- Sizi en mutlu hissettiren yer sahne mi? Neler olup bitiyor iç dünyanızda sahnede?
- Sahnede çok mutlu oluyorum. Sahne bir tür çocuk oyunu gibi bir şey, bir rol yapıyorsunuz orada. Gündelik hayatımda çok sakin biriyimdir ben ama sahneye çıktığımda başka biri oluyorum ve rock yıldızlığı rolüm başlıyor. Seviyorum arada bir o kişi olmayı.
GENÇKEN HEM SEVER HEM KAÇARDIM AŞKTAN!
- Teoman şarkılarında hissettiğim şöyle bir şey var. Aşkın yakıcılığından kısmen kaçan, (belki canı çok yandığı için vaktiyle) başka vücutlar, başka ruhlar ve hikayeler peşinde ama bağlanmaktan imtina eden bir ruh... En azından bize bunu hissettiren bir şair var o sözlerde... Aşkta bağlanmak korkutur mu sizi?
- Aşk benim için geçmişte kalan bir duygu. Artık hissedebileceğime inanmıyorum o hisleri. Ama yine de bir şarkıcı olarak yazmaktan, söylemekten hoşlandığım bir his. Eninde sonunda herkesin içinde olan bir duygu. En azından gençlik yıllarından hatırladığımız. Sorunuza gelirsek, aşkta bağlanmak korkutmuyor beni. Dediğim gibi, ben o hislere uzağım artık. Ama geçmişimi düşündüğümde, o bağlılıktan korktuğumu hatırlıyorum. Çok çetrefilli hislerim vardı benim gençken aşka dair. Hem sever, hem de kaçardım o hislerden.