Geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir araştırmada, Türkiye'de en mutlu insanların Ege Bölgesi'nde yaşadıkları ortaya çıkmış. Gerek doğal güzellikleri, gerek kültürel ve tarihsel değerleriyle ve elbette yemekleriyle Ege, Türkiye'nin gerçekten ayrıcalıklı bölgesidir. Senenin dört mevsimi hem iç turizm hem dış turizm açısından insanların en çok tercih ettikleri rotalardan olmuştur. Şimdi bölgede bir tura çıkalım.
ARTEMİS TAPINAĞI'NA EV SAHİPLİĞİ YAPAN EFES
Ege bölgesi; antik kentleri, ören yerleri, müzeler ve milli parklar açısından çok zengindir. Ama elbette Efes'ten başlamak boynumuzun borcudur. Kurulduğu İzmir'in Selçuk ilçesi, dönemin ticaret yollarının kesişme noktası olması sebebiyle bir liman kenti olması sebebiyle bir çok medeniyet görmüş. Antikçağ'ın Anadolu başkenti Efes eşsiz mimari eserleriyle, Dünya Miras Listesi'nde bulunuyor. Anadolu'nun ana Tanrıça (Kybele) geleneğine dayalı, antik dünyanın yedi harikasından Artemis Tapınağı'nın da Efes'te olması önemini artırıyor. Burayı gezmek kısa bir sürede olmayacağı için yanınızda mutlaka şapka ve su bulunmalı.
BU KOYLARIN DÜNYADA BENZERİ YOK
Buradan çıkmadan Efes Antik Tiyatrosu'na geniş bir parantez açmalı. Antik dönemin en büyük açık hava tiyatrosu, tam 24 bin kişilik... Tiyatronun sahnesi yıkılmış ama oturma alanlarını gezerken, geçmiş dönemlerin sanata verdiği önemi düşünerek günümüzle kıyaslama yapabilirsiniz. Ege tarihi kadar deniziyle de ün yapmış bir coğrafya... Ama onun denizi farklı kılan dünyaca ünlü koyları... Türkiye'nin en güzel koyları, Ege'de desek yalan olmaz. Sadece birkaçını sayalım. Kabak Koyu, meşhur Likya Yolu üzerinde bulunan ve kızıl çam ormanları içinde yer alıyor. Sarp yamaçlarla çevrili. Denize ve yeşilin her tonunun keyfine varmak büyük keyif... Dolungaz Koyu, İzmir Karaburun'da. Turkuaz renge sahip berrak ve temiz denize uzanan yolunun engebeli oluşu, buranın doğal koruyucusu olmuş. Kleopatra Koyu; Alaçatı'da yakınındaki plajlara nazaran oldukça soğuk bir suya sahip. Altın rengindeki kumu ve denizinin berraklığı bölgede herhangi bir işletme bulunmaması sayesinde olsa gerek. Karaincir Koyu; Bodrum Akyarlar'da. Soğuk olan deniziyle dikkat çeken koy, sığ deniz sevenler için biçilmiş kaftan. Marmaris'te bulunan Bencik Koyu Gökova Körfezi'ni ve Hisarönü Körfezi'ni ayıran yarımadanın en dar noktası. Yine tertemiz bir deniz ve balıklarla yüzme şansına sahipsiniz.
İŞTE MUTLULUK KAYNAĞI O KÖYLER
Şehir hayatının hasta ettiği insanların sakin bölgelere göç etmek için köyleri araştırdığını duymuşsunuzdur. Ege insanın mutluluğunu sebebi o köylerden birkaçına bakalım. Çanakkale'nin dünyaca ünlü Kaz Dağları'nın batı yamacında, Edremit Körfezi'nin kuzey ucundaki Adatepe Köyüyle başlayalım. Yerel nüfusunu kaybetmiş fakat farklı şehirlerden kaçan birçok insanın yerleştiği köy, taş evleri ve temiz havasıyla dikkat çekiyor. görülmeye değer. İzmir Foça'daki Kozbeyli Köyü, meydandaki 180 yıldır kullanılan kahvehanesi, gezginlerin uğrak yeri. Ve tabii ki Ege denincve zeytin ve zeytinyağı... Kozbeyli da sızma zeytinyağı üretiminde adını duyurmuş bir köy. Bu kez Aydın Söke'deyiz. Eski Doğanbey Köyü, evlerin restore edilip sokakların yenilenmesiyle dikkat çekiyor. Görkemli taş evleri ve sessiz sokaklarıyla Söke ve Dilek Yarımadası'nın tam ortasında bulunuyor. Milas'a 39 km uzaklıkta bulunan Kapıkırı Köyü, Bafa Gölü kıyısında Antik Latmos Körfezi'nde yer alıyor. Latmos Dağı altındaki Heraklia anlamına gelen "Heraklia ad Latmos" adıyla bir dönem ismini sıkça duyuran Kapıkırı, Yunan mitolojisinde rüzgar çobanı ya da avcı olarak bilinen Endymion'un mezarının burada olduğuna inanılması sebebiyle Hıristiyanlar tarafından kutsal olarak görülüyor. 250 yılı aşkın süredir ipekböcekçiliği ve ipek dokuma ile geçinen Yeşilyurt Köyü, Muğla şehir merkezine 35 km uzaklıkta. Bozulmamış doğası, zeytin ağaçları ve sakin sokaklarıyla Güney Ege'nin en güzel duraklarından biri.
SAĞLIK DOLU EGE MUTFAĞI
Ege'de ufak bir tarih, koy ve köy turu yaptık. Sıra geldi Ege insanının asıl mutluluk kaynağına yani yemeğe... Medeniyetin kıyıda olması sebebiyle Ege mutfağının temeli de hafif sağlıklı yemekler... Kabak çiçeği dolmasıyla başlamak şart. Ege'nin en özel lezzetlerinden biri. Kabağın narin çiçeklerinin toplanmasıyla, içine kıyma ya da zeytinyağlı dolma harcı konulur. Ege bölgesi dışında yediğiniz kabak çiçeği dolmasında asla o tadı alamazsınız. Zeytinyağlı bakla, ilkbaharda baklanın çıktığı dönemde yapılır. Eşlikçisi mutlaka dereotudur. Hemen arkasından deniz börülcesini sayalım. Haşlandıktan sonra zeytinyağı, limon ile demlenir. Faydası saymakla bitmez. Zeytinyağlı sarma olmadan olur mu? Asma yaprağının ekşi lezzeti dolmayı eşsiz kılar. Ya enginar dolması? İçine zeytinyağlı dolma harcı doldurulur, doldurulmuş enginarlar limonlu suda pişirilir. Enginar dolması lezzeti ve görüntüsüyle tatmayanlar için büyük bir kayıptır. Gelelim Şevketi Bostan'a... Bu Ege Bölgesi'nde kendiliğinden yetişen yabani bir ottur. Ayıklaması çok kolay değildir. Soğan, sarımsak ve kuzu etiyle kavrulur. Gelelim Şambalı tatlısına... Yoğurt, yumurta, un ve irmik karıştırılarak tepsiye dökülür, üzerine badem dizilir ve şerbet dökülür. Türkiye'nin farklı yörelerinde de Şambaba ismiyle bilinen bu tatlı kökeni İzmir'e aittir. Fava ile bitirelim: Zeytinyağı, kuru iç bakla ve dereotunun muhteşem uyumu favayı en sevilen Ege Mutfağı yemeklerinden biri haline getirmiştir.