Dünya, uzunca bir süredir iklim krizi ve bunun hayatımıza etkilerini konuşup duruyor. Bireysel önlemler dışında asıl önlem alması gereken devletler, Paris İklim Anlaşması'yla ilk kez çok uluslu bir ortak çözüm etrafında bir noktada buluştu. Ancak 22 Nisan 2016'da New York'ta 175 ülkenin imzasıyla yürürlüğe giren anlaşma, geride kalan altı yılda beklenen hedeflerin çok uzağında kaldı. Bunun sonuçları ağır oluyor. Uzun süredir bilim insanlarının öngördüğü sıcaklık artışı, ani sağanak yağışlar, fırtınalar, kasırgalar, seller ve ardı arkası kesilmeyen orman yangınları tüm dünyayı sarsıyor. Bu anlamda en yeni gelişme son iki haftada Avrupa kıtasında yaşandı. Kıtanın birçok ülke ve şehrinde rekor sıcaklıklara ulaşıldı. Artık binlerle ifade edilen yüksek ölüm sayıları, haberlerin ilk sıralarında yer alıyor. Ne yazık ki, Avrupa'yı kasıp kavuran sıcak hava dalgası ağustos ayında ülkemize geliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, "Hava sıcaklıklarının Marmara Bölgesi, Kıyı Ege ve Akdeniz Bölgesi'nin kıyı kesimlerinde mevsim normalleri üzerinde, kuzey, iç ve doğu kesimlerde mevsim normalleri altında seyredeceği tahmin ediliyor" diyor. Hayatını kaybeden insanların ileri yaşta olması, kalp, tansiyon ve diyabet gibi kronik rahatsızlıklarının bulunması, gözlerin meteoroloji uzmanlarından doktorlara çevrilmesine sebep oldu. Biz de Esenler Medipol Üniversitesi Hastanesi'nden doktor öğretim üyesi Erkan Temizkan ile sıcaklara karşı almamız gereken önlemleri konuştuk.
- Diyabet, kalp, tansiyon ve otoimmün rahatsızlıkları bulunan, kronik hastalıkları olanlar, diğer insanlardan farklı olarak neler yapmalı?
- Mecbur kalmadıkça saat 11.00 ile 17.00 arasında kesinlikle dışarıda olmamalılar. Havaların serinlediği zamanlar dışarı çıkmalılar. Şeker, idrar çıkışını artırdığı için mutlaka su ve şekersiz içecekler tüketmeliler. Çay, şekersiz limonata, maden suyu, mineralli su olabilir mesela...
- Meslekleri sebebiyle kritik saatlerde açık alanlarda çalışmak zorunda olanlar ne gibi önlemler almalı?
- Bir kere direkt güneş vuran yerlerde olmamaya özen göstermeliler. Mümkünse fan, klima olan yerlerde durmalılar. Efor sarf etmeden işlerini halletmeye gayret etmeliler. Özellikle erkeklerde kalbe binen yük artar. Aynı durum yaşlı ve stresli meslekleri olanları için de geçerli.
- Sıcaklarda bol su tavsiye edilir ama kimi insanlar kahve gibi içecekleri de sıvı alımı olarak görüyor. Buradaki yanılgıyı bize anlatabilir misiniz?
- Bir kere kahveyi tüketirken her zaman dikkat etmeliyiz. Uyarıcı etkisi sebebiyle çarpıntı ihtimalini artırır. Ayrıca su ihtiyacı doğurur... Mutlaka bir şey içilecekse ekstra su ve ayran tercih edilebilir.
- Fark etmeden başımıza sıcak geçtiğini hissediyorsak, ilk yapmamız gereken nedir?
- İlk önce karın ve bacak kaslarımız gerilir. Terlememiz azalır, ateşimiz yükselir. İvedilikle sıcak ortamdan uzaklaşmalıyız ve sıvı almalıyız. Ilık suyla banyo yapabiliriz. Buz aküsünü bir şeylere sararak koltuk altları, boyun gibi yerlerimize koyarak dinlenmeliyiz.
- Sporcular ve sürekli antrenman yapmak durumunda olan insanlar var. Onlara ne gibi önerileriniz olabilir?
- Saat 11.00-17.00 arasındaki zaman diliminin dışında antrenman yapılabilir. Açık renkli giysileri tercih etmeliler. Ayrıca mutlaka sıvı almalılar. Bunun sürekli altını çiziyorum, sebebini şöyle anlatayım: Vücut terleyerek kendini sıcağa karşı korumaya çalışır. Sıvı takviyesi yapılmazsa tıpkı arabanın su kaynatması gibi vücudumuzda ciddi sorun çıkar. Bu sebeple sıvı takviyesiyle vücudumuza yardımcı olmalıyız.
- Bir de hayatında sürekli spor olan insanlar var. Takıntı seviyesinde, her gün çalışmazlarsa kendilerini kötü hissedenler... Onlara neler tavsiye edersiniz?
- Benim gibi yapsınlar, akşam saat 20.00'den sonra çalışsınlar. Sabah yapılan spor özellikle erkekler için çok riskli! Halbuki spor aktivitesini geceye kaydırırsanız kalbe daha az yük biner, vücut kendi ritmini bulur. Akşamları az yağlı beslenerek, yemek sofrasından biraz da aç kalarak sporumuzu yapabiliriz. Vücuda mümkün olduğu kadar tek iş yaptırarak kalbinin iş yükünü azaltmalıyız.
BUNLARI SAKIN YAPMAYIN
Günün 11.00-17.00 saatleri arasında güneş altında ve sıcakta kalmayın.
Bu saatlerde yüksek enerji isteyen ve aşırı su kaybına yol açacak fiziksel etkinliklerden kaçının.
Deniz kenarında ya da güneş altında alkol tüketmeyin.
Ağır ve yağlı yemekleri tüketmekten kaçının.
Aşırı sıcaklığın etkisiyle vücutta oluşabilecek yanıklar için en yakın sağlık kuruluşuna gidin. Yanıklara asla yoğurt ya da diş macunu sürmek gibi yanlış öğretileri lütfen unutun.
Günlük hayatta olduğu gibi sıcakta da açıkta satılan yiyeceklerden uzak durun.
BUNLARI MUTLAKA YAPIN
Soda, maden suyu ve su tüketin.
Su dışında içecek olarak süt, ayran ve meyve suyunu tercih edin.
Günde bir iki defa soğuk değil ılık suyla duş almaya çalışın.
Sebze ağırlıklı yemekler tercih edin.
Açık ve bol pamuklu elbiseler giyin. Naylonlu giysiler terlemeyi önler, bunun da vücuda büyük zararı olur.
Koruyucu gözlük kullanmaya çalışın. Bu güneş ışınlarından gözünüzü koruduğu gibi yüzünüzün kırışmasını önleyerek yaşlanmayı geciktirir.
Açık alanlarda mutlaka şapka kullanın.
Klimalı ortamlarda ısıyı ayarlayarak, yaşadığımız ortamların çok soğuk olmamasını sağlamalıyız.