Tabiri caizse, insan tabiatını avucunun içi gibi bilen ve bunu eşsiz bir hünerle edebiyatına aktarmış Türk hikayeciliğinin dünya çapındaki ustası Sait Faik, bir öyküsünde "Yazmasam deli olacaktım" der ya hani... İşte son yıllarda pop'la yarışan, artık ana akım bir müzik türü olan rap'in gerçek kahramanları, gerçek ustaları için de geçerli bu söz... Bir kere halis rap sokaktan çıkıyor. "Yazmasa deli olacak" mahalle çocuklarının kaleminden akıyor bu rap nehri... Bu damarın en iyi temsilcilerini; sokakta büyüyüp mahalle kavgasında dayak atmış, dayak yemiş, inadına terli terli soğuk su içmiş, salçalı ekmeğe seve seve talim etmiş, rap'a sarılmasa belki de hayatın arka sokaklarında kaybolup gidecekmiş gibi duran çocuklar teşkil ediyor. İyi söz, iyi rap onlardan çıkıyor. İşte son dönem rap'te hızla yıldızı parlayan, sahici duruşu, can alıcı sözleriyle milyonlarca genci peşinden sürükleyen, dertlerine tercüman olan Lil Murda tam da anlattığımız gibi bir rap'çi... Bağcılar'da doğmuş, büyümüş. Hem hayatın hem feleğin çemberinden geçmiş. Çocuk yaşta internet kafelerde takılırken rap'e sevdalanmış...
Lil Murda, bugünlerde yeni single'ı ve ona çektiği klibi İnanmam Asla'yla fırtınalar estiriyor.
Hal böyle olunca kapısını çaldık ve kendisiyle hayattaki rap'ten, rap'teki hayattan konuştuk..
- Nasıl bir çocukluk ve ilk gençlik geçirdiniz? Bu dönemlerinizin müziğinize yansıması nasıl oldu sizce?
- Bağcılar'da her çocuk gibi belli bir yaşa kadar oyun oynayarak büyüdüm. 10 yaşlarımda rap müzikle tanıştım. Okuldan kaçıp gittiğim bir internet kafede çalan şarkılarla... Aslında Bağcılar ön yargıların dışında bir yer. Kültür açısından abilerimizin çoğu rap müziğe aşinaydı. Çoğu break dans ya da graffiti ile uğraşıyordu. Buradan bana da aşılandı bu kültür. Biz varoştaydık bu yüzden uzun süre yaşadığım yeri ya da burada yaptığım şeyleri anlattım rap'imde. Yaşım ilerledikçe sorunlarım değişti haliyle, yazdıklarım da değişti.
- Rap'e gelmeden önce genel olarak müzikle temasınız nasıl oldu?
- İlkokulda anneme bir şiir yazdım ve bu şiiri ritim tutarak okudum. Kayıt imkanım olmadığı için kaydedemedim. 2009 gibi ilk şarkım Evindeki Kız'ı, Esenler'de bir evde, masa üstü bir çubuk mikrofona kaydedip CD'ye aktardım. Böylelikle bir giriş yapmış oldum. Devamında müzik yapan başka kişilerle de tanıştım. Her tanıştığım kişiden yeni şeyler öğrendim. Askerden izne geldiğimde Uzi ile tanıştım, beraber şarkı yaptık.
Sonrasında GNG Clan olarak devam etmeye başladık. Semt Çocukları şarkımızdan sonra bir şirkete imza attık ve Output NB1 albümünü yaptık. Şu anda da GNG olarak devam ediyoruz ama daha çok solo şarkılar yapıyoruz yakında bir albüm daha gelebilir.
- Rap bir tür modern kent ozanlığı. Sözlerinizde ciddi bir emek ve düşünce gücü var. İşin içinde bir nevi şairlik, yazarlık da var yani. Yazınızı, düşüncenizi neler geliştirdi? Okumak, dinlemek, şiir, başka şarkı yazarları... Neler söylersiniz bu konuda?
- Okumayı pek sevmem. Yazımımı geliştirmek için kitap ya da şiir de okumadım. Anlattığım şeyler kitaplarda okuyabileceğiniz şeyler değil. Şiirler aşktan bahseder, ben sadece gördüklerimi yazdım ve yaşadığım sokaklarda aşk çok azdı. Para kazanmanın kolay yollarını arayan dostlarım vardı, çoğu cezaevine girdi bazıları da vefat etti, nur içinde uyusunlar...
- Şarkı sözlerinizde bazen, "Sürtmek, sokakta düşmek bir anda/Bildiğim bir yer yok inan kafamda/Bir sonraki gülüşüme hasret bu ayna/Düşündüğüm sadece paranoya" gibi sözlerle psikolojik iç dökümünüzü yapıyorsunuz, bazen de, "Geceden bıkmışım, ölmeye bi' neden arıyorum/Kalmadı farkım deliden/Geri ver, geri ver/ Zamanımı yeniden" gibi sözlerle sokağın, hayatta kendini arayan gençlerin, insanın isyanına ses oluyorsunuz... Rap'te izlediğiniz güzergahı nasıl anlatırsınız?
- Hayatım boyunca doğru düzgün kimseyle dertleşmedim. Aslında rap beni rahatlatan şey, bu yüzden bir yerde beni dinleyen herkesle dertleşmiş oluyorum. Sıkıntılarımı ya da başkalarının sıkıntılarını anlatıyorum.
İşte bu benim çizgim ve kendi tedavim. Ve bu çizgide ilerlediğim sürece mutlu olacağımı düşünüyorum.
- Yeni single'ınız İnanmam Asla bize ne anlatıyor?
- İnanmam Asla'da kendi iç sıkıntımdan bahsediyorum. Çöküntüde olduğum bir dönemde yazmıştım. 22 Temmuz'da Heijan ile birlikte yaptığımız İsyanım Var adlı şarkıyı dinlediğinizde beni daha iyi anlayacaksınız.
- Rap dışında sizi etkileyen müzik türleri, müzisyenler var mı?
- Büyüdüğüm yerle alakalı dinlediğim sanatçılar ya da şarkılar genelde arabesk oldu. İç sıkıntımı ortaya çıkarır ve giderir arabesk.
Ama saz ve keman seslerini dinlemeyi çok seviyorum. Neşet Ertaş çok dinliyorum, bana çok şey veriyor.
- Kendi rap'inizi yine rap alemi içinde hangi janra daha yakın görüyorsunuz?
- Benim bir tarzım yok. Ben yazarım, alt yapı ne tarz olursa olsun üstüne yaptığım genelde bir şeyler anlatmaktır. Zaten eğlenceli şarkılar yapamıyorum, şarkılarım dert dolu çoğunlukla.
- Gerçek adınıza internette rastlayamadım. Bizimle paylaşır mısınız, yoksa sır mı? Bir de Lil Murda'nın anlamı nedir. Niçin bu mahlası tercih ettiniz?
Adım Yakuphan. Murda adı bana miras. Bakırköy'de, İstasyon grubunda müzik yapan Cengiz Abi'nin lakabıydı Murda. Kendisine benzediğim için bana Küçük Murda derlerdi arkadaşları. Onun vefatından sonra, Lil (Küçük) Murda oldum.
HAYATIN KENDİSİ ARGO!
- Nereye evriliyor sizce Türkiye'de rap, dünyayla kıyaslandığında bizde ne durumda? - Rap müzik eskiden müzisyenlerin bir şeyler anlattığı, dinleyicilerin kendine pay çıkardığı bir müzik tarzıydı. Şimdi ise sadece eğlenmek için dinlenilen bir şey oldu. İleride neye döner hiç kestiremiyorum. Hani bir şey anlatmayı geçtim, söylediklerini de anlamıyorum çoğunun, dinleyicilerin de anladıklarını sanmıyorum. Öyle boş boş dinliyorlar... - Argo ve yer yer küfür sizce rap'in olmazsa olmazı mı? Ayrıca rap ve argonun akrabalığı ikisinin de sokak kültüründen geliyor olmasından mı kaynaklanıyor? Ne dersiniz bu konuda? - Argo ya da küfür günlük hayatımızda da sıkça kullanılan bir şey. Küfür etmeyen biri var mıdır! Sanmıyorum... Eğer müzisyen yazdığı satırda kendini küfür ederek daha iyi ifade edebiliyorsa küfür eder!