Bu hafta değişimlerden konuşuyoruz. Ve Türkiye'de sevgili oyuncu arkadaşım Aslıhan Güner bu başarılı değişim konusuna çok iyi bir örnek. O nedenle onu köşemde ağırlamak istedim.
- Saç rengini ve modelinde çok radikal değişiklikler yapabilen bir kadınsın. Ve hepsini de inanılmaz iyi taşıdığını düşünüyorum. Bu değişimlere nasıl karar veriyorsun, başarılı değişim sırrı nedir anlatır mısın bize?
- Öncelikle bana bu cesareti veren şey mesleğim. Her yeni karakter, farklı noktalarda olduğundan en belirgin özellik saç rengi oluyor. O yüzden hiç düşünmeden rolün gerektirdiği şekilde saçlarımı değiştiririm. Kızıl, sarı, gri, mavi, uzun, kısa hiç fark etmez... Bu noktada uzun zamandır seninle birlikte çalışıyoruz ve fikirlerin de benim için önemli. Doğru renk ve tonları bulup nokta atışı yaptığımızı düşünüyorum bu yüzden mutluyum ve gerçekten değişimden hiç korkmuyorum. Çünkü her renk içimdeki farklı bir Aslıhan'ı ortaya çıkarmama yardımcı oluyor.
- Günlük saç bakımı rutininde neler uygularsın?
- Şampuan ve saç kremimin yanı sıra saç maskeleri kullanıyorum çünkü çok işlem gören saçlara kesinlikle ekstra bakım şart. Sen ve ekibinle de çok yoğun zamanlarda güçlendirici bakımlar uyguluyoruz saçlarıma. Onun dışında eğer sette değilsem veya özel davet vs yoksa saçlarıma maşa ve fön değdirmiyorum, kendi halinde bırakmaya özen gösteriyorum dinlendirmek için.
- Saçın ile ilgili sonradan pişman olduğun bir seçimin olmuş muydu? Ya da değişimler sırasında yaşadığın bir kaza olmuş muydu?
- Önceden, hem de çok önceden, saçlarımın kesiminde hep üzücü sonuçlar yaşardım. İstediğim gibi olmazdı. Ya çok kısa kesilir ya da saçlarımı aşırı inceltirlerdi ve bu beni mutsuz ederdi. Çok uzun zamandır böyle bir his yaşamadım diyebilirim.
- Özellikle unutamadığım bir "Best Hair Day" anını bizimle paylaşır mısın?
- Best hair day, benim için saçlarımın yapıldığının ertesi günüdür. Sonraki gün o, saç o kadar doğal bir hale gelir. Dalgaları, hacmi... Bir de saçlarımı tamamen kıvırcık yaptığım çekim vardı o saçımı gerçekten çok çok sevmiştim.
- Peki senin güzellik konusunda takip ettiğin, örnek aldığın ve önerilerine değer verdiğin kimler var?
- Güzellik konusu benim için sadelikten geliyor. Sade olan, yalın ve naturel olan her şeyi çok seviyorum. Fakat güzellik benim için yalnızca kadın değil; insan, çocuk, bitki, doğa, hayvan ve hatta gözümle gördüğüm, göremediğim hissettiğim her şeyde anlamlandırdığım ve ilham aldığım bir kavram. Çok değişken ve bazen çok sıradan bazen de çok farklı. Bu yüzden belli bir kesime sınırlandıramıyorum.
- Seni takip edenlere saç konusunda tek bir tavsiye verecek olsan ne olurdu?
- Değişimden korkmamaları, fakat saçlarını emanet ettikleri kişileri çok çok iyi seçmeleri...
- Peki saçın konusunda asla yapmam dediğin bir şey var mı?
- Mesleğim gereği olacak sanırım asla yapmam diyebileceğim bir şey yok.
- Son dönemde en beğendiğin güzellik trendi ne oldu?
- Saçta örgüleri çok seviyorum, yaz döneminde özellikle. Makyajda da minik ışıltılı taşların yüzde kullanılmasını.
SİZ HANGİ TİP KADINSINIZ?
Bu hafta güzellik konusunda çok kalıplamış bir konuyu konuşmak isterim. Kadınlar uzun zaman tiplere ayrıldı. Sonbahar kadını, yaz kadını... Buna göre saç ve kıyafetlerini belirlediler. Devam da ediyor bu çoğu zaman. Fakat bugün Rihanna ya da Kim Kardashian gibi bir örneğe baktığımız zaman anlıyoruz ki aslında kimse tek bir kadın olmak zorunda değil ve isterse uygun değişimlerle istediği stile bürünebilir. Kim Kardashian'ın son Met Gala etkinliğinde gördüğümüz platin renk saçları buna güzel bir örnek mesela. Ben sarışın olabilir miyim? İşte bu soru en çok duyduğum. (Tabii saçımı nasıl hızlı uzatabilirimden sonra) Önceleri sarışın olmakla ilgili gelen bu soruya ben de daha net cevaplar verirdim. Tabi bunun için karşımdaki kişinin ten rengine, saç alt tonuna, saç tipine, kaşlarına vb. bakardım. Sonra aslında kişisel stilin ve günlük rutinlerin de bunda etkili olduğunu gözlemledim ve kişisel konsültasyon görüşmelerime bu noktaları da ekledim. Mesela daha sık bakım yapmaya hazır mıydı? Ya da daha fazla kuaför mesaisine. İşte bu sorular beni Rihanna noktasına götürdü. Biliyorum belki biraz uç bir örnek gibi görünebilir ama siyahi bir kadın olduğunu düşünerek çok açık saç tonunu gözü kapalı elersiniz ama o bir şekilde yakıştırmayı başarıyor. Çünkü sadece saç tonunu değil, makyaj stilini, giyiminde kullandığı renkleri ve saç bakım rutinini de değiştiriyor. Size daha yakın olan bir ünlünün değişimini gözlemleyebilirsiniz. Saç rengini açtığında hangi renk kıyafetlere ağırlık vermeye başladı, ruj kullanıyor mu sık sık gibi... Tabii tüm sorumluluğu size bırakmıyorum. Asla karşınıza geçip de "Ben size istediğiniz saç rengini yaptım siz kullanamadınız" diyen kuaför olmak istemem. Öncelikle size o rengin en doğru tonunu bulmak kuaförünüzün işi olmalı. Yine o rengin yüzünüze uymasını sağlamak için doğru renklendirme ve geçiş tekniklerini gerekli yerlerde kullanmak ve saçın dalga ya da düzlüğüne göre en uygun kesim ile buluşturmak da. İnanın bazen en doğru tonu bulmaya sadece bir "ghost cut" kadar uzak olabilirsiniz. İşte bu gibi değişimler kuaförlerin uzmanlığını gerçek anlamda ortaya koydukları zamanlar. Bana göre güzellik dıştan içe, içten de dışa yansır. Bunu en çok hayalinizdeki saçlara ulaştığınızda aynada gördüğüm mutluluktan anlıyorum. O nedenle kimsenin kendini bir kalıba sıkıştırmadan, değişimleri gerçekleştirebilmesi gerektiğine inanıyorum ve saç bunu başlatmak için güzel bir nokta.