"Hanım öğretmen, ben bankacıyım... Yeni evlenmişiz, mobilya taksitleri, borç harç var. Maçlarda arabayla köfte ekmek, geceleri de kahveleri dolaşıp çorap satıyorum. Hanım diyor ki, 'Bak gazetede yarışma var. Sen nişanlıyken bana şiirler yazardın. Çok güzeldi onlar.
Yine yazsana!' Ben yapamam edemem, derken yarışmaya katılıp maaşımın üç katı ödül alınca kendimi keşfetmiştim..." Bu sözler, Türk arabesk müziğine yazdığı şarkı sözleriyle damgasını vurmuş; Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, Tüdanya başta olmak üzere birçok ismi yıllarca zirvede tutan eserlere imzasını atan Şakir Askan'ın... Yine kendi gücünün farkında olmayan bir erkek, yine onu kendine getiren bir kadın... Yıllardır hak ettiği şöhrete sosyal medya sayesinde kavuşan Şakir Askan ile Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) merkezinde üç saat beraberdik. Yeni çıkan Şarkı Yazma Sanatı kitabında mesleğinin sırrını okuyucuları ile paylaşan Şakir Askan ile ya da geceleri rüyasında bisiklet süren bulaşıkçı çocukla konuştuk.
- Ne zamandır müzik dünyasındasınız?
- Bu yıl piyasadaki 40. yılım. Sosyal medya sayesinde olsa gerek son 10 senedir farkıma varıldı sanırım. Hatta çocuklarım, eşim Gönül bile benim neler başardığımı son yıllarda fark ettiler. Çocuklarım Hasan Can ve Funda bile "Baba sen neymişsin ya" dediler. Halbuki ben yıllardır, İbrahim'e (Tatlıses) Müslüm'e (Gürses), Sibel Can'a yazıyorum, okuyorlar ama kimse benim farkımda değil. Babalarını sadece bankacı sanıyorlar, oysa ben söz yazarıyım.
- Çocukluğunuz nasıl geçti?
- Çanakkale Yenice'de doğdum ama yedi yaşından itibaren Bursa'da büyüdüm. Varoşun dibinde; 'garaj altı' derler oraya. Evde su da elektrik de yok. Ben okuldan çıkıp babamın lokantasına geliyorum. Doğru bulaşığa! Ama lavaboya boyum yetmiyor. Üst üste koyduğum domates kasalarının üstüne çıkıp bulaşık yıkıyorum. Aklım dışarıda plastik topla futbol oynayan çocuklardaydı. Bisikletim yoktu. Gece yatınca rüyamda kendimi bisiklete binerken görüyorum. Şimdi biz başka türlü anne babalık yapıyoruz. İki evladımız da üniversite mezunu.
- Seni Sevmeyen Ölsün mü gerçekten?
- O şarkının adı, naif bir argo kullanımıdır. Onu da ben oluşturdum. Sonra ne oldu, Galatasaray Başkanı Ali Tanrıyar kullandı, olay oldu. Hatta bak Cumhurbaşkanı Kenan Evren bile bir mitinginde kullandı bu sözü. Bu cümleyi bulduğumda patlayacağını da adım gibi biliyordum.
- Şarkı sözlerinizde yoğun olarak sevda, ayrılık, tutku var. Hiç eşiniz kime yazıyorsun bunları diye sormadı mı?
- Soruyor: "Tabii ki sana" diyorum. Bak şimdi her şarkıyı yaşayarak yazmaz insan. Benim gibi yokluk, acılar içinde büyüdüysen geniş bir hayal dünyan olur. Hayatta gördüğün her şey etkiler, bir film izlersin; sanki yaşamış gibi yazarsın.
-
Erkekler ayrılırken dürüst davranıyor mu sevdiklerine?
- Türk erkekleri boşanmaktan korkmaz, konfor alanını kaybetmekten korkar. Eğer erkekler; kadınlar kadar cesaretli olsaydı, hiçbir aşk yarım kalmazdı!
İNTERNET İŞİN HEYECANINI KAÇIRDI
- İnternet müzik sektörünü nasıl etkiledi sizce?
- İnternet sayesinde iyi müzik yapanların şansı çoğaldı. Çünkü artık herkes müzik yapmaya başladı ve iyi yapanlar eleğin üstünde kalıyor. Eğer iyi bir şey yapıyorsanız bu dönemde fark edilmememiz mümkün değil. Hiçbir besteci kendisine getirisi olacak bir şarkı sözüne sırtını dönmez. Hiçbir yapımcı para kazanacağı işi geri çevirmez. Eskiden yılda bir albüm çıkardı. Piyasaya çıkacağı zaman heyecan duyardık. Şimdi sanatçının hangi albümü yeni, hangisi eskisi anlaşılmıyor. İşin hiç heyecanı kalmadı.
HATIRALAR
BURHAN BAYAR'A: BEN BUNU YAZAMIYORUM!
Bir gün dedi ki "İbrahim Tatlıses'in kaseti çıkacak. Ona bir şarkı lazım. Nakaratı hazır, 'Mavi mavi masmavi. Gözleri boncuk mavi' bunu tamamla." Yazdım sildim, yazdım yırttım. Beğenmedim yazdıklarımı. "Burhan Abi olmadı, yazamıyorum" dedim. O da "Yazdıklarını yolla" dedi ama yollamadım, çünkü ben beğenmedim. Sonra rahmetli Yılmaz Tatlıses yazdı, iyi ki ben değil de o yazmış. Çok güzel olmuştu çünkü.
TANIŞMAMIZDA GÜREL İLE DOST OLDUK
Aysel Gürel ile bir gün bir stüdyoda denk geldik. Sanki 40 yıllık hukukumuz varmış gibi birkaç saat sohbet ettik. "Ben pop müzikte ne isem, sen de arabeskte aynı yerdesin. Özellikle sözlerin çok güzel, insanlar üzerinde etkileyici gücün var" dedi. Aysel Gürel gerçekten başka bir insandı. Bizim gibi insanlar, tanışmasak da birbirimizi görünce sanki birbirine hasret kalmış iki dost gibi oluruz.
BÖYLE ŞARKILARI BUNDAN SONRA BANA YAZ
İbrahim Tatlıses bir keresinde bana çok kızdı. Unkapanı'ndaydı. Bir üst kattaydı, "Şakir" diye bağırdı. Yanına çıktım. "Sen ne biçimsin adamsın" dedi. "Hayırdır abi" dedim. "Seni Sevmeyen Ölsün şarkısını niye bana getirmedin? Bundan sonra böyle şarkıları ilk bana getir lütfen" diyerek sitem etti. Çünkü şarkıyı Tüdanya okumuş, ortalık yıkılmıştı.
TATLISES SÖYLEMESE GÜLÜM BENİM TUTMAZDI!
İbrahim Tatlıses'in albümü ne zaman çıksa her zaman art arda siparişler alırdı. Benim yazdığım Gülüm Benim şarkısını okuduğu albümden ikinci posta sipariş gelmiyor bir türlü. "Olmadı, tutmadı" dedim. Ama Tatlıses'in İzmir Fuarı'nda okumasıyla ortalık yıkıldı. Tatlıses sahneye çıktı, bütün gazino beraber okudu. Oradan sonra yürüdü gitti. Son 35 senenin en çok tutan şarkısı oldu.
MÜSLÜM GÜRSES BAŞKA DÜNYANIN İNSANIYDI
Bursa'da yaşadığım için İstanbul'a ancak sanatçılarla görüşmek için gelirdim. Kimisi söylerken söz yazarının da yanında olmasını isterdi. Onlardan biri de Müslüm Babaydı. 50'ye yakın şarkımı söyledi. Çok ekmeğini yedim, Allah razı olsun. Görür görmez, "Şakir oğlum nasılsın, ailen nasıl, Bursa nasıl?" diye sorardı. Suskunluğumu sevmez, bir süre sonra tekrar sorardı. Sorun varsa bilmek isterdi.
ÇOCUKLUK TRAVMALARI GEÇMİYOR
"Hayatım boyunca, daha çocukluktan itibaren çok büyük sorunlarım oldu. Eşimin ve sevdiklerimin desteğiyle sıkıntılarımın üstesinden geldim. Ama çocukken yaşadıklarımı atlatamadım. O hayal kırıklarının, üzüntülerin üstesinden gelemedim. Dün gibi hatırlıyorum. Onları da şarkılara döktüm, o şarkılar da 400'ü aştı işte..."
UNUTAMADIM TÜM TRİBÜNLERİ BİRLEŞTİRDİ
- Hangi şarkınızın başarısı sizi şaşırttı?
- Unutamadım şarkısının başarılı olacağını biliyordum ama bu kadarını beklemezdim. Son beş yılda şarkı başka bir yere gitti. Bunu kimse tahmin edemezdi. Yani insanlar beş yıl sonra neden bu şarkıyı bu kadar sahiplendi, bu kadar statlarda söyleniyor, bunu kimse açıklayamaz. Türkiye'de tüm stadyumlarda tribünleri birleştiren, ortak söylenen tek bir şey var; o da Unutamadım... Adana Demirspor, Samsunspor, Kocaelispor, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş taraftarları aynı şarkıda, aynı duyguda buluştu. Bu muazzam bir şey. Normalde stadyumlara bak, hangi takıma ait olduğunu bilirsin. Ama kapa gözünü, şarkıyı dinle hangi takım olduğunu anlayamazsın. Unutamadım bunu başardı işte.