Birçok genç danışanım saçlarını ilk defa renklendirecekleri zaman akıllarında kalan sayısız endişeyi bana iletir. Çok da haklılar çünkü hayallerini kurdukları saç ile ortaya çıkan sonucun çok farklı olma riski yok değil. Hani hayaller / hayatlar dedikleri durum! Ya da doğal güzelliklerinden olacaklarını düşünerek çekinir bazıları. Onlarla paylaştığım dört altın önerimi bu hafta sizlere de anlatmak istiyorum.
1- Radikal değişimlerden kaçının.
Saçınızı koyu bir renkten bir anda açık bir sarı tonuna çevirmek ya da bir günde kızıl olmak... Saçınıza hem zarar verebilir hem de hayalini kurduğunuz rengi ortaya çıkarmayabilir. Saçı yeşile dönmüş, grileşmiş, mavileşmiş, en kötüsü yanmış ya da hamurlaşmış birçok kazazede müşterimin saçlarını toparlamak için saatlerce uğraştığımızı bilirim. Bu nedenlerle değişimleri tek seferde ışık hızı ile değil de zamanla sindire sindire yaşamaya bakın.
2- Her zaman doğal çözümler en iyisi değildir.
Özellikle yaz sonlarında yaşadığımız bir olaydır. Genç müşterilerimiz saçlarını papatya suyu ya da başka doğal ağartıcı içeriklerle hazırlanmış spreylerle güneşte açıp gelirler. Saçta lekeli, parça parça açılmış bir görüntü oluşur. Hem de saç bu uygulamalarda aslında kısmi yandığı için rengi kızarır ve matlaşır. Siz en doğalını yaptığınızı düşünürsünüz ama sonuç ne göze hitap eder ne de sağlıklıdır. Hem de bu saçın düzeltilmesi çok vakit ve bolca işlem gerektirir. Sonuçta bizim Brushlight gibi bir işlem ile belki 15-20 dakikada çok daha doğal duranını yapacağımız bir uygulama için saatler harcanır. Bu nedenle size tavsiyem her zaman en doğal ve eski yöntemlerin en iyisi olacağını düşünmeyin. Teknolojinin nimetlerini de göz ardı etmemek gerek.
3- Her şey bakımla başlar.
Gençken insan ihmal edebiliyor ve sanki yıpranmalar, yaş almalar, hiç kendimizin başına gelmeyecek sanıyoruz. Ama bir de bunu annelerimize, anneannelerimize de sormak lazım. Onlar da aynı şeyi söyleyeceklerdir. Aslında zaman bir taraftan su gibi geçiyor. O nedenle hem cilt hem de saç için erken yaşta düzenli bakım alışkanlığı kazanmak önemli. Bugünden küçük küçük atacağınız adımlar ileride daha komplike işlemleri gereksiz kılacaktır. Bu nedenle banyo öncesi saçınıza bakım maskesi yapmayı ihmal etmeyin. Bu tüm başarılı kuaför uygulamalarının da sağlıklı temelini oluşturacaktır.
4- Önemli günlerden önce değişimi düşünmeyin!
Gençken en önemli anlardan biri şüphesiz mezuniyet partisidir. Uzun süre ne giyeceğinizi, nasıl görünmek istediğinizi hayal edersiniz. Umarım bu satırları okuyan tüm genç arkadaşlarım için o gün unutulmaz mutlu anlarla dolu olur. Ama böyle hayat boyu hatırlanacak önemde bir gün öncesi saçınızda çok farklı bir kesime, şekle ya da renge gitmeyi düşünmek bence fazla risk almak. Gece boyunca kendinizi rahatsız hissetmek ya da yıllar sonra resimlere bakıp "Ben ne yapmışım böyle!" demek istemezsiniz. Bunun için sadece doğal güzelliğinizin en iyisine ulaştıracak birkaç dokunuş yeterli olacaktır.
***
SAÇLARIM SÖZ KONUSUYSA ASLA RİSK ALMAM!
Ünlü oyuncu Özgü Kaya'yı konuk ettim bu hafta... Elbette harika saçlarını konuştuk: Saçlarım konusunda asla riske giremem ama kısa saçı merak ediyorum Bu haftaki konuğum oyuncu Özgü Kaya... Özgü'nün Instagram hesabını takip eden bir kadının uzun ve koyu saçlara özenmemesi çok zor bana göre. Bu nedenle bu hafta köşemde ona güzellik sırlarını sormak istedim.
- Önce klasik sorumdan başlayalım. Özgü, yolumuzun nasıl kesiştiğini hatırlıyor musun?
- 2016 sonlarında ortak arkadaşımızla beraber gelmiştim. Birlikte çalışıp birbirimizi yakından tanıdıkça güzel şeyler ortaya çıkardık. Saçlarımı sana ve ekibine emanet etmek kendimi hep güvende hissettirdi.
- Peki sen bu sağlıklı, parlayan saçları neye borçlusun? Günlük saç bakımı rutininde neler uygularsın?
- Yoğun çalıştığım için günlük saç bakımı yapamıyorum maalesef. Ama normal günlerimde saç maskesi uyguluyorum ve herhangi bir işlem yapmadan dinlenmesine izin veriyorum.
- Saçın ile ilgili sonradan pişman olduğun bir seçimin olmuş muydu?
- Saç konusunda risk alan biri değilim.
Herkes gibi zaman zaman hayal kırıklığı yaşadığım tecrübelerim oldu tabi. (Gülüyor)
- Saç kestirmek ve boyatmak konusunda kılı kırk yaran birisisin. Ben senin uzun saç kadını olduğunu düşünüyorum, peki sen ne diyorsun?
- Hiç kısa saç kullanmadım ama hayatımın bir döneminde bunu istiyorum, merak ediyorum.
- Umarım kısa saç değişimini de bir gün beraber gerçekleştiririz. Peki son dönemlerde saç renklendirme işlemlerinden pek çok kadının saçı yanıyor. Senin başına geldi mi?
- Maalesef. O günü hatırlamak bile istemiyorum. Saçlarıma highlight işlemi yaptırdığım bir yer vardı. Saçlarımı yıkadıktan sonra tararken sündüğünü fark ettim. O gün yaşadığım üzüntüyü anlatamam.
- Unutamadığım bir "Best Hair Day" anını bizimle paylaşır mısın?
- Size geldikten sonraki günlerde saçlarımın dokusunu çok seviyorum genel olarak. Saçlarımın yapılı görünüşünden ziyade sağlıklı dokusu bana daha iyi hissettiriyor. Cansız uçların görüntüsü beni rahatsız ediyor.
- Güzellik konusunda takip ettiğin, örnek aldığın ve önerilerine değer verdiğin kimler var?
Ünlü, aile ya da arkadaş ortamlarından mesela...
- Yakın arkadaşım Çağla ile bu konuda alışverişimiz çok oluyor. Sosyal medyadan da sık sık önerileri kaydediyorum. Tina Kunakey, Rosie Huntington- Whiteley, Valeria Lipovetsky, Stormi Bree ve Yasemin Özilhan tarzlarını beğendiğim, bana ilham veren isimlerden. Küçüklüğümden beri saçlarımın sağlığı konusunda annemden de doğal öneriler alırım her zaman.
- Sen tavsiyeleri annenden alıyorsun. Peki seni takip edenlere saç konusunda tek bir tavsiye verecek olsan, o ne olurdu?
- Yıpranmış saçlarınızın iyileşmesine izin verin. Doğal haliyle de sevmeye çalışın.
- Saçın konusunda asla yapmam dediğin bir şey var mı?
- Pixie kesim gibi model ve platin gibi renkler denemem.
- Seni platin tonda hayal etmek zor gerçekten. Son sorum da şu; son dönemde en beğendiğin güzellik trendi ne oldu?
- Saçlarda doğal renk tonlarının tercih edilmesi. Doğal olan her şey bana daha samimi geliyor.