Onlar bir fikrin nasıl hayata geçirileceğini ispatlayan kadınlar. Kendi alanlarında bir hayalin peşine düşüp toplumsal faydası olan projeler üretip insanların hayatını olumlu yönde değiştirmek için uğraşıyorlar. Hikayelerinin ortak noktaları azimleri ve dünyamızı daha yaşanılabilir kılmak için verdikleri mücadeleleri. Kimi sağlıklı gıdaların daha fazla hayatımıza girmesi için uğraşıyor, kimi tek kullanımlık oyuncak kültürüne karşı mücadele ediyor, kimi de çocukların kütüphane dostu bireyler olması için çaba gösteriyor... Bireysel girişimleriyle büyük oranda amaçlarına ulaşmaya başlasalar da hepsinin hedefi daha büyük... İşte bu büyük hedeflerine doğru yol alırken, profesyonel olarak desteğe ihtiyaç duyunca Google'un #SheMakes projesine başvuruyorlar. Bu kadınlardan da bu sayede haberdar oluyoruz. Peki nedir bu #SheMakes projesi derseniz, sözü Google Türkiye CMO'su Işıl Heves'e bırakalım: "Dijital ekonomi, bilgisayar bilimi, matematik, girişimcilik, inovasyon, dijital sanat, tasarım, kodlama, oyun ve veri odaklı yaratıcı endüstriler gibi geleceği şekillendiren sektörlerden birinde kariyer hedefleyen veya halihazırda bu sektörlerden birinde çalışan 35 yaş altı kadınların başvurabildiği, geleceğin lider kadınlarını çeşitli araç, eğitim ve mentorluk programları destekleyen bir proje" İşte bu 'lider kadınlar'dan beşinin hikayesinin peşine düştük. Toplumsal faydayı önceleyen girişimleri de bu girişimlerini hayata geçirme mücadeleleri de ilham verici. Şimdi Google sayesinde girişimleri daha da kitleselleşecek ve onların hikayeleri başka bu tür projelere ilham verecek.
Ön yargıları yıka yıka kütüphaneleri çocuklara açtı!
Merve Yavuzdemir 35 yaşında. 10 yaşında bir oğlu ve sekiz yaşında bir kızı var. ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama mezunu. Kamusal mekân ve çocuk dostu şehirler konularında çalışırken 2015 yılında ailece iki seneliğine ABD'ye gidiyorlar. Orada yolu halk kütüphaneleri ile kesişiyor. Ve 2016 yılında Kütüp-Anne Platformu'nu kuruyor. Platformun amacı ilk elden çocukların hatta bebeklerin kütüphanelerle ilişkisini kurmak. Böylece hem ebeveyler hem de çocuklar kaliteli zaman geçirirken okuma kültürü yaygınlaşacak. Merve Hanım "İçerisinde okuma olan deneyimler tasarlıyoruz. Her bir deneyim bir duygu ile anıya ve sonrasında bir alışkanlığa dönüşüyor. Bir sonraki aşamada ise kendi deneyimini üretebilen bireyler olmalarını amaçlıyoruz. Kitaplar ve kütüphaneler bu deneyime eşlik eden yol arkadaşlarımız oluyor. Böylece çocuklar erken yaşta kendi entelektüel okuma yolculuklarını keşfedebiliyorlar" diyor. Bu platformu kurduğu ilk yıllarda çevresinden pek çok olumsuz geri bildirim almış. Merve Hanım "Bu platformun Türkiye'de karşılık bulamayacağını düşünen bir kesim vardı. Örneğin 'Bebekler kütüphanede emekler' kampanyamızı yürüttüğümüzde okuma bilmeyen bebeğin kütüphanede ne işi olur gibi ön yargılar ile karşılaşmıştık. Sonra gelen fotoğraflar ile bu ön yargıları aştık" diyor. Yani direne direne ön yargılar yıkılmış. "Geldiğimiz noktada artık birçok destekçimiz var. Bize inanan aileler, öğretmenler, kütüphaneciler ve en önemlisi çocuklar var. Yaptığımız farkındalık çalışmaları ile bazı algıları dönüştürdüğümüzü görebiliyoruz. Bu da emeğimize değdiğini gösteriyor" diyor. Bu projenin daha da kitleselleşmesini istiyor. Google bu noktada yardımcı olacak işte "Kütüp-Anne Platformu olarak çalışmalarımızda Google ve araçlarını sıklıkla kullanıyoruz. Bu projeye dahil olurken hayalim daha kurumsal ve profesyonel gelişimimizi sağlayacak ve geleceğe dair nitelikli bir iş modeli oluşturmamızı destekleyecek olmasıydı. Daha şimdiden eğitimleri ile ufuk açıcı katkılar sunmaya başladılar. İlerleyen zamanlarda bize sunacağı bağlantıların gelecekte yapacağımız çalışmalarda kıymetli olacağını düşünüyorum" diyor.
Şiddete maruz kalanlara gönüllü olarak psikolojik destek veriyor
www.gonullupsikolog.org adlı sitenin fikir annesi ve kurucusu Pınar Canbaz. Bu site, psikolojik ya da fiziksel şiddete maruz kalmış olan kadınlar ve dezavantajlı gruplarla, gönüllü ruh sağlığı çalışanlarını online ortamda bir araya getiriyor. "Yara olmadan derman olmuyor sanırım. 2012 yılında başladığım psikoterapi sürecinden sonra nasıl değişip dönüştüğümü, travmalarımdan, toplumsal baskılardan nasıl özgürleşerek güçlendiğimi gördükçe; Türkiye'de birçok kadının bu hizmetten faydalanması gerektiğini düşündüm" diyen Canbaz kendi yaşadığı dönüşüm sürecinden ilham alarak bu projeyi hayata geçirmiş. Bugün yüzde 99'u kadınlardan oluşan 414 ruh sağlığı çalışanı gönüllüyle bu site hizmet veriyor. Bu projeyi hayata geçirdiği ilk günlerde 70 yaşında emekli öğretmen olduğunu söyleyen bir amca aramış kendisini ve yaptığı işin çok kıymetli olduğunu söylemiş. "O an gözlerimi dolduran ve manevi olarak beni çok besleyen, projenin başlarında olsak da yapabileceğime dair beni motive eden bir andı" diyor Pınar Hanım. İyiliğin, iyilik yapanı da iyileştirdiğine olan inancıyla bu gönüllü hizmeti sunmaya devam ediyor. Ama ihtiyacı olan birçok insana da ulaşmak istiyor. "Google'un sunduğu imkanlarla varolan eksik bilgilerimizin üzerinden geçebileceğimize, mentor desteğinin yol haritamıza ışık olacağına inanıyorum" diyor.
Sağlıklı gıdalar üretti, gönülleri fethetti
Hale Çolak Tura'nun macerası, ziraat mühendisi olarak uluslararası tohum şirketlerine emek vermektense küçük bahçesinde yerli tohum ile tarım yapmaya çalışan ailesinin yanında olma kararıyla başlıyor. Yerli tohum ve sağlıklı gıda felsefesiyle yola çıkıyor. Biorootzo adıyla bir şirket kuruyor. Amacı hem sağlıklı gıdalar yetiştirmek hem de bu gıdaları uygun, herkesin erişebileceği şekilde insanlara ulaştırmak. Amacına da ulaşıyor: "Zamanla emeklerimiz takdir gördü ve Güney Ege'den yaşadığı şehirlere dönerken bize uğrayan binlerce müşterimizle aile gibi olduk" diyor. Birçok kadına istihdam da sağlayan girişimcilik macerasında Hale Hanım "Gücünü yerelden alan bir oluşumuz. Ama uluslararası benzerleriyle eş değerde hizmet sunabilen, çok seçici beklentileri olan tüketicimiz de var. Onların beklentilerini karşılayan, bitki ağırlıklı ve sağlıklı beslenmek isteyen meraklı ve araştırmacı bir takipçi kitlesiyle diyaloğu hep sürdürüyoruz. Açıkçası tüm bunları yaparken sevgi ve muhabbetini kaybetmeden, üreten bir topluluk yaratmak istedik" diyor. Lakin yaptığı işe katma değer katacak her yeni bilgiye ve yetkinliğe ulaşmanın peşinde. Mesela ihracat da yapmak istiyor. İşte Google'ın desteği bu noktada devreye girecek.
Oyuncak kültürünü değiştirmek için mücadele ediyor
Hazal Kırıkçı, tasarımcı ve illüstratör. Hatta eğitimli bir oyuncak tasarımcısı. Eğitimini tamamlayıp Türkiye'ye dönünce Moritoys'u kuruyor. Peki nedir bu Moritoy's derseniz, Merve Hanım "Doğru oyuncak her şeyi değiştirir' diyerek, aileleri çocuk gelişimine en uygun, nitelikli oyuncaklarla buluşturmayı amaçlayan bir oyuncak markası ve sosyal girişim" cevabını veriyor. Tek kullanımlık oyuncak kültürünü değiştirmeyi amaçlıyor. 25 yaşında Hazal Hanım ve "Karşınızda, üniversiteden sadece iki buçuk yıl önce mezun olmuş ve şimdiden tasarladığım 15'ten fazla oyuncak ve sunduğumuz abonelik hizmeti ile binden fazla ailenin hayatına dokunmuş bir kadın olarak yer alıyorum" diyor. "Oyuncakların tüketim alışkanlıklarından, gelecekteki meslek seçimine kadar hemen her konuda etkisi olduğu biliniyor. Ülkemizde satılan, büyük çoğunluğu yurtdışından gelen ve zaten pahalı olan oyuncaklar gümrük gibi ek ücretlerle iyice erişilmez oluyor. Halbuki çocukların nitelikli, ön yargılardan uzak, tüketimi özendirmeyen eğitici içerikler ile buluşabilmeleri ve farklı materyaller deneyimlemeleri hepimiz için çok önemli" diyen Hazal Hanım tasarladığı oyuncaklarla bir neslin oyuncak kültürünü değiştirmeyi hedefliyor. Bu amaç için mücadele ederken de "Google gibi güçlü bir kurum tarafından planlanan, vizyon ve program yapısı ile böylesine özel bir projede, müthiş ilham veren isimlerle ve markalarla bir araya gelmek şüphesiz ki bizim için çok yararlı olacak." diyor.
Ekolojik bilincin oluşması için Climate Anatolia'yı kurdu
Dünyadaki iklim krizi günbegün etkisini hissettirirken insanları doğru ve etkili bir şekilde bilgilendirmeyi amaç edinmiş bir oluşum Climate Anatolia. Bu projeyi de çevre haberleri yapan gazeteci Merve Akman hayata geçirdi. Aralık 2021 tarihinde projesi Uluslararası Çalışma Örgütü ve Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Sosyal Kuluçka Merkezi'nin düzenlediği sosyal girişimcilik yarışmasında birinciliğe değer görülünce motivasyonu artıyor. Ki iklim krizinin etkileri ortaya çıktıkça kamuoyunun bilgi ihtiyacının artması Merve Hanım'ın yaptığı işe dört elle sarılmasına neden oluyor. Merve Hanım "Özellikle son iki yıldır uluslararası kongreler, iş birlikleri, artan iklim krizi bu alanda bir nebze de olsa bilinçlenmeyi sağladı" diyor. Merve Hanım kent planlaması, afet yönetimi, insan hakları ve çevre politikaları ekseninde iklim göçmenlerinin problemlerini insan odaklı anlamak istiyor. Ve projenin etkinlik alanını genişletmeyi arzuluyor. Merve Hanım "Projenin süre zarfında mentorlarımızla birlikte bu projeyi fazlasıyla şekillendireceğiz. Google'un desteği projemin başlangıç aşamasını verimli ve sağlam şekilde ilerletecek. Sonrasında o ilerlemeyi artırarak daha da güçlendireceğime inanıyorum" diyor.