Eğer "Hayatım roman" diyorsanız, siz bir de Dilber Ay'ın hikayesini okuyun. Dilber Ay, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı bir yörük köyünde dünyaya geldi. Ailesi, Kureyşan Aşireti'ne mensuptu. Bir gün köye TRT'den 'yetenek avcıları' geldi. Sesine güvenen Dilber, gizlice yarışmaya katılıp ilk kez kalabalık önünde türkü okudu. TRT heyeti, yanık sesli bu kızı birincilikle taçlandırdı. Ama ona göre müthiş, ailesine göre bu kötü haber başına olmadık işler açtı. Babası, kızının sanatçılık sevdasına öyle sinirlendi ki Dilber'in küçük parmaklarını kırdı, boynuna bir ip geçirip ahıra kapattı. Amcası ise daha ağır bir cezadan yanaydı: "Dağa çıkarıp kurşunlayalım gitsin!"
Neyse ki başka bir çözüm yolu bulundu. Henüz 13 yaşındaki Dilber, 50'lik bir adamla evlendirildi. Bu karara çaresizce boyun eğen Dilber, iki çocuk dünyaya getirdi ama mutsuzdu... Bir süre sonra eşiyle boşandı. Ailesi bunun üzerine Kahramanmaraş'tan Ankara'ya taşındı.
Başkente gelince Dilber'in içindeki sahne aşkı onu yine harekete geçirdi. Gizlice Ankara'daki radyo binasına gidip "Hani Kahramanmaraş'ta dinleyip birinci yaptığınız küçük kız vardı ya..." demek istedi. Ama kapıdaki görevli, onu dilenci sanıp içeriye dahi almadı. O ise yılmadı, tekrar TRT sınavına girip kazandı. Babası bu kez yelkenleri indirdi. Üstelik ona bir de sır verdi: "Ben de türkücü olmak istiyordum olamadım. Nuri Sesigüzel'in asker arkadaşıydım. O başardı, ben başaramadım. Madem kafana koydun bu işi, tamam yap!" dedi.
O günden sonra baba-kızın hayatında yeni bir sayfa açıldı. Artık en büyük destekçisi babasıydı. Bir daha da yanından ayrılmadı. Bu arada Dilber Ay'ın namı alıp yürüdü, bu kez devreye gazinocular girdi. Herkes onunla kontrat yapmak için yarışıyordu. O da paylaşılamamanın keyfini çıkardı; birkaç gazinoyla birden kontrat imzaladı. Eve oluk oluk para akıyordu.
Aralarında Cadillac'ın da olduğu koca bir araba koleksiyonu yaptı. Hatta bir gün babasına "Bir de özel uçak alalım, paramız var" dedi.
Babası "Kızım nereye koyacağız?" diye sorunca Dilberay, tarihi bir çözüm yolu buldu: "Bizim bahçeye koyarız!" Babası ise ondan daha komik bir cevap verdi: "Kızım çocuklar oynarken uçağa takılır düşer, sakatlık çıkmasın, boş ver!" Dilber Ay yıllar sonra verdiği röportajda "O kadar cahildim ki uçağın nasıl inip kalkacağını bile hesap etmemiştim" diyecekti.
Bu arada bir gün köyden kötü bir haber ulaştı. Aşiretin ileri gelenleri, sinemalarda Dilber Ay'ın erotik filmlerinin oynadığını söyleyip, namuslarına kara leke süren bu kızın hemen katledilmesini istiyordu. Bu görev ise babaya verilmişti. Babası silahını beline sokup hemen sinemaya koştu. Ama perdedeki kişi başka bir Dilber Ay'dı... Bizimki ikinci kez hakkında verilen ölüm fermanından da yırtmayı başardı...
Bu arada Dilber Ay'ın yolu bir dönem Almanya'dan da geçti. Sanatını orada icra etti. Ama orada bir oryantali bıçakladı. Sekiz ay hapis yattı. Ardından kendisine sarkıntılık eden bir adamı bıçakladı.
PARALAR KELLEYE GİTTİ
Düzce depreminde epey mal mülk kaybeden sanatçı, "Daha da apartmanda yaşamam" diyerek bir gecekondu yaptırdı. Sobalı bir evde mütevazı bir hayatı tercih eden sanatçı, kalabalık ailesiyle iç içe yaşadı. "50 kişiye bakıyorum ben" diye demeçler veren sanatçı, "Her akşam eve dönüşte kelle alırım, en çok kelle yemeyi severiz. Paramın çoğu kelleye gitti" demişti. Hatta baktığı 50 kişilik aileden birinin simitçilik diğerinin boyacılık yaptığını onun haricinde kimsenin çalışmadığını söylemişti.
Bu arada çok da dost kazığı yedi Dilber Ay. Parasının olmadığı bir dönem ailesinden birinin ameliyatı için gerekli parayı yine yakınlarından birinden istedi. 10 bin liralık bir senede imza attı. Ancak o senet, evrakta yapılan bir katakulliyle 1 milyon liraya dönüştürüldü. Dilber Ay o borcu ödemek için yıllarca şehir şehir gezip şarkı söyleyip durdu.
İKİNCİ BAHARINI ONUNLA YAŞADI
Bu arada Almanya'da evlendiği ikinci eşi İbrahim Karakaş onun sadece hayat arkadaşı olmadı menajerliğini, müzik direktörlüğünü de üstlendi. Onunla arabalarına atlayıp konserlere gitti, ona vokalistlik bile yaptı. Bir dönem evleri, arabaları, çuvallar dolu parası olan Dilber Ay 63 yaşında hayata veda etti. Ondan geriye eşine 2014 model bir araba ile 110 bin lira değerinde küçük bir ev kaldı.
Dilber Ay, Beynelmilel, Hayat Sana Güzel, Mazlum Kuzey, Figüran ve Yol Arkadaşım gibi filmlerde oynadı. Sanatçı, Beynelmilel filmindeki performansıyla 14. Altın Koza Film Festivali'nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülü aldı. Ancak sinemadaki bu ilk denemesinde kamera karşısına geçmeyi sevmeyen sanatçı "Koza moza bilmem gitmem ben gardaş" diyerek ödül törenine katılmadı.