Telefonun başından kalkmıyorlar, dijital doğdular sonuçta. Günümüz çocukları ekran bağımlısı gibi. Pandemi de bu sürece adeta tuz biber ekti. Çocuklarımız tamamen eve kapandı. Sokakta oynanan oyunlar gün geçtikçe maziye gömülüyor resmen. Ama böyle gitmemeli. Ne yapıp edip çocuklarımızı eski günlerdeki gibi sokağa çıkarmalıyız. Fiziksel ve zihinsel gelişimleri için buna ihtiyaçları var. Hatta yapılan birçok araştırmaya göre bu durum ihtayacın ötesine geçti, artık zaruriyet oldu.
ÇİMEN BAĞIŞIKLIĞI ARTIRIYOR
Ülkeler bir bir harekete geçiyor. Finlandiya'da örneğin sekiz yaş altının gün içerisinde en az üç saat egzersiz yapmaları için düzenlemeler bulunuyor. Çimlerde oynayan çocukların bağışıklık sisteminin güçlendiğine dair yapılan araştırmalardan yola çıktılar. Ayrıca akademik eğitim yedi yaşına kadar başlamıyor. Çocuklara daha önemli bilgiler öğretiliyor. Arkadaşlık kurmak, yaratıcı olmak mesela.
RAHAT BIRAKMAK GEREKİYOR
Uzmanlar bir uyarıda bulunuyor: Sokaktayken çocuğunuza karışmayın. Günümüz ebeveynleri, helikopter pervanesi gibi çocuklarının başından ayrılmıyor. "Dur", "Yapma", "Dokunma", "Yapamazsın", "Bırak onu..." Listeyi uzatmak mümkün. Arkadaş edinmeleri lazım. Oyunları kendileri kurmaları gerekiyor. İğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batırmak gerekiyor. İki oğlum var. Sarp 10 yaşında, Mert beşinde. Sürekli benimle oynamak istiyorlar. Biraz oynuyorum. Aslında daha çok oynamak istiyorum. Ama artık "Kendi kendinize oyunlar kurun" diyorum. Dövüşe dövüşe öğreniyorlar. Tıpkı çocukluğumda ağabeyim ve kardeşlerimle yaptığımız gibi.
YÜZLERİ HEP GÜLSÜN
ABD'li fotoğrafçı Nancy Richards Farese de dünyanın dört bir yanını gezerek çocukların nasıl oynadıklarını fotoğrafladı. 14 ülkeye gitti. Yedi yıldan fazla sürdü bu yolculuk. Burkina Faso'dan Honduras'a ya da Etiyopya'dan İspanya'ya kadar. Fotoğraflarını ve hikayelerini kitaplaştırdı. Bangladeş'teki Cox's Bazar'a gitmiş örneğin. 600 binden fazla Arakanlı Müslüman göçmen kalıyor burada. Kendisine mail yoluyla ulaştım anında geri dönüş yaptı. Kamplardaki çocukları şu sözlerle anlatıyor Farese, "Çocuklar... Çamurda da çocuk, en kötü şartlarda da. Çamurda kayarak oynuyorlardı mesela. Ya da plastik şişelerden, eski kasetlerden veya ayakkabılardan yaptıkları kamyonlarla oynuyorlardı. Ve bu onlara çok iyi geliyordu."
ALETLER AYNI, İSİMLERİ FARKLI
Dünyayı gezerek çocukların oyun anlarını fotoğraf çekip ölümsüzleştirme fikrinin 10 yıl önce aklına geldiğini aktaran Farese, "Uluslararası kurumlarla zor bölgelerdeki çocukları ziyaret ediyorum. Sadece Cox's Bazar'a değil, Ürdün'deki Suriye mülteci kampına da gittim. Oynamak, aslında Birlemiş Millerler tarafından temel insan hakları altında yer alıyor. Biz yetişkinler olarak çocukların sağlıklı bir şekilde oynayabilmelerine ne gibi katkılar yapıyoruz, bunu da gözlemlemek istedim" diyor. "Ürdün'de satranç, Küba'da monopoly oynuyordu çocuklar. İp atlıyorlar, top oynuyorlar, tırmanıyorlar... Ya da oyuncaklar ve uçurtmalar. Hepsi aynı. Birçok çocuk oyunu evrensel yani. İsimleri farklı" diyor Farese ve ekliyor "Haiti'de 'cercle' denilen bir oyun var. Lastiği yuvarlıyorsun, sonra telle kontrol etmeye çalışıyorsun. Bu oyun Etiyopya'da da vardı, Bangladeş'te de. Bu yolculuğun en güzel tarafı Türkiye'deki bir oyunun aynısını dünyanın herhanga bir yerinde de görmek." Farese, daha önce 2019 yılında ailesiyle birlikte Türkiye'ye tatil için gelmiş, ancak ülkemizde çocukları oynarken fotoğraflamamış.
YAĞ SATARIM BAL SATARIM ŞİLİ'DE!
Fotoğrafçı Nancy Richards Farese'nin yolculuğundan esinlenerek biz de farklı ülkelerdeki çocukların neler oynadığını internette araştırdık. İşte bulduğumuz bazı oyunlar:
Brezilya / Luta De Galo: İki ya da daha fazla oyuncu ile oynanabiliyor. Oyuncular sağ ellerini kullanmıyor ve tek ayak üzerinde duruyorlar. Bu şekilde arka ceplerine koydukları bez parçalarını almaya çalışıyorlar.
Sri Lanka / Kabadi: Takı halinde oynanıyor. İki takım oyuncuları birbirini yakalamaya çalışıyor. Ama koşarkan 'Kabadi, kabadi' diye bağırmak gerekiyor.
İngiltere / TAG: Ebelemece. Ebe, rakiplerine TAG diyerek vurmak zorunda.
Suriye / Hajla: Bizdeki seksek.
Nijerya / Clapping Game: Dört kişi aynı anda ritmik bir şekilde ellerini hem kendi başlarına hem de karşısındakilerle vuruyor.
Filipinler / Luksong-Baka: 'Birdir bir' oyunu ile neredeyse aynı.
Pakistan / Oonch Neech: Yerden yüksek.
Şili / Corre La Guaraca: Bizdeki 'yağ satarım bal satarım' oyununa çok benziyor