Herkese öncelikle iyi pazarlar dilerim. Konumuz sıklıkla bize başvuran kadın grubu olan polikistik over sendromlular. Polikistik over'lılar nasıl gebe kalır? Polikistik over'lı kadınlarda çok yumurtanın olması iyi mi, kötü mü, yumurta sayısı mı kalitesi mi önemli? En çok kafa karıştıran sorular... Tüp bebek tedavilerimizde anne adaylarımızın hiç sevmediği ama bizlerin en sevdiği gruptur pkos (polikistik over sendromu). Öncelikle dünya üzerinde 10 kadından birinde görülür, kendi ülkemizde ise görülme sıklığı yüzde 20'lerde olan, yani ortalama her beş kadından birinde gördüğümüz bu sendrom nedir? Öncelikle pkos kronik bir rahatsızlıktır. Yani aslında anne karnında zaten bu sendromu taşıyarak doğar kadın. Üreme çağındaki kadınlar bizlere sıklıkla adet düzensizliği, tüylenme ve hızlı kilo alma gibi şikayetlerle gelir. Başvuran kadınlarda yaptığımız ultrasonda polikistik over görünümü veya hormonlarda, özellikle amh yani yumurtalık rezervinin dörtten yüksek olduğunda fark edilir bu sendrom. Ayrıca guatr veya süt hormonu yüksekliği gibi ek hastalıkları da mutlaka ekarte etmek gerekir, keza bu hastalıklar da pkosla karıştırılabilir. Bir kadında adetten önceki 14 günde yumurtlama gerçekleşmez. O yüzden toplam döngüsünden 14 gün çıkarılarak ve adetli dönemi de içine katmayarak gebe kalma dönemi hesaplanabilir. 28 günde bir adet gören kadın ilk 14 günde yumurtlarken 35 günde bir adet gören kadında ilk 21 günde yumurtlama gerçekleşir. Adetli iken yumurtlama olmayacağından adet bitimi ile bir sonraki adetten 14 gün öncesi arasında ilişki önerilir. Spermin de bu çatlayan yumurtayı döllemesiyle gebelik çoğu zaman kendiliğinden gelir.
ADET DÜZENSİZLİĞİ EŞLİK EDEBİLİR
Polikistik over görünümlü kadınlarda yumurta sayısı bir kere normal sayıdan çok çok daha fazladır. Normal şartlarda bir kadında 8-12 sayı arası yumurtayı bizler normal sayı olarak değerlendirirken, pkos olan kadınlarımızla bu sayı ciddi rakamlara dayanır. Öyle ki 117 yumurta topladığımı bilirim. Bu kadar yumurta sayısına sahip olunmasına rağmen işte bu yumurtaların çatlayamaması durumudur pkos ve dolayısıyla yumurtaların spermi de dölleyememesinden ötürü gebelik durumunu maalesef bu çiftlerimizde göremeyebiliriz. Polikistik over sendromda ise bu çok yumurta sayısına bir de adet düzensizliği eşlik eder. Bizlere gelen pkos gördüğümüz kadınlarımıza, kızlarımıza öncelikle kilosunun yüzde 10'u kadar kilo vermesini tavsiye ederiz. Çünkü belirttiğim üzere hızlı kilo alımı en görünen özelliklerinden biridir. Kilo verimi ile bizler yumurta kalitesinin beş kat daha arttığını çoğunlukla gözlemleriz. Akdeniz usulü beslenmeyi özellikle tavsiye ederiz. Daha sonra folik asit ve D vitamini takviyeleri öneririz. Pkos gördüğümüz çoğu kadınımızda özellikle D vitamini eksikliği gördüğümüz için bu takviyeler önemlidir. Yine bir çok pkos grubu kadınımızda şeker direnci görmekteyiz. Bu gruptaki kadınlarımızda da şeker direncini düzenleyici ilaca başlarız. Çocuk istemi için gelen çiftlerimiz ve pkos sendromu yaşayan tüm kadınlarımıza bu bizim olmazsa olmaz ön tedavi modelimizdir. Tabi ki pkos tanısını muayene ve tetkiklerle ortaya koyduğumuz ve ön tedavimizi planladığımız çocuk istemi için gelen çiftlerimizin yüzde 80'i de bu tedavimize olumlu yanıt verir ve kendiliğinden, doğal gebeliğimiz gerçekleşir. Fakat bu grubun bir de yüzde 20'lik bir kısmı vardır ki maalesef yapmış olduğumuz tedavimize olumlu yanıt verememektedir. Bu süreçten sonra ikinci aşamamız olan yumurta takibine geçer, yumurtaları ilaçlarla büyüterek çatlatır, sperm değerleri iyi ve tüpler açıksa eşi ile ilişki öneririz. Altı ay içerisinde çoğunlukla yine gebelik elde edebiliriz. Bu şekilde de cevap alamadığımız, gebelik elde edemediğimiz grubumuza tüp bebek tedavisi başlarız. Peki siz şimdi soracaksınız neden benim ve bana göre birçok tüp bebek doktoru meslektaşımın en sevdiğimiz gruptur pkos sendromlular? Bir kere rezerv azlığı gibi bir durum yoktur ki bu durum gerçekten çok yorucu ve meşakkatli bir tedavi gerektirir. Yani embriyo elde edeceğimiz bolca yumurtamız vardır. Bizlere sadece bu yumurtalarımızı daha da kaliteli hale getirecek tedavimizi uygulamak kalır. Daha sonra da topladığımız yumurtaları, yine tedavimizle daha kaliteli hale getirdiğimiz spermlerimizle en iyi durumdaki laboratuvar şartlarında bir araya getirdiğimizde oluşturduğumuz en iyi kalite beşinci gün embriyomuzu transfer ederiz. Ve tabi ki gebeliği yakalarız.
EN SEVDİĞİMİZ GRUP
"Hocam neden aşılama denemeden tüp bebek yaptı" sorularınızı duyar gibiyim. Ona da hemen açıklık getireyim; sperm sayısı normal olan çiftlerde zaten aşılama yapmanın bir anlamı yok. Çünkü aşılamanın amacı hızda yavaş ve sayıda da az olan spermleri bu yolla yumurtaya iletebilmek. Ayrıca ohss, yani yumurtanın aşırı uyarılması gibi bir durumu anne adayımızın yaşamasını istemiyoruz. Keza vermiş olduğumuz ilaçlar yumurtaları aşırı uyarabilir ve tüm yumurtaların aşırı uyarıldığını ve büyüdüğünü düşünün? O karın sıvı toplar ve akciğerlere kadar karın sıvı ile dolar. Ve biz bunun yaşanmasını istemeyiz. Tüp bebek bize işte bu noktada oldukça yardımcı oluyor. Embriyo dondurabilmenin şahane güzelliği ve bunun bize ohss'ye neden olmayacak iğne ile yumurta olgunlaşma şansı verdiği için işte bu aşırı uyarılan yumurtaları baskılama fırsatı tanımaktadır. Bizler de bu şekilde çoğu pkoslu anne adayımızda ohss durumunu yaşamadan tüp bebek işlemimizi gerçekleştiririz. İşte bu yüzden tüp bebek tedavisinde pkos sendromu bizlerin en sevdiği gruptur. Ön tedavi ve yumurta takiplerimize cevap alamadığımız çiftlerimize uyguladığımızda, başarı şansımız çok çok yüksek olur. Zaten istediğimiz de bol bol meleklerin gelmesi olduğu için, pkoscukları pek severiz. Bu duruma üzülen bir çok anne adayım artık anneliğin tadını çıkarıyor. Her yazımda söylediğim gibi, her isteyen çiftimin bir an önce meleklerine kavuşmaları dileğiyle. Mutlu günler dilerim...