Yeni yılın ilk Grand Slam Tenis Turnuvası'na ev sahipliği yapmaya hazırlanan Avustralya'da fırtınalar kopuyor. Avustralya Hükümeti eylül ayında, "Avustralya Açık'a koronavirüs aşısı yaptırmayan tenisçilerin katılmasına izin verilmeyecek" açıklamasını yapar. Bu karar, dünya 1 numarası konumunda bulunan ve aşı olmayı reddeden Novak Djokoviç'in Avustralya Açık'a katılımını riske atıyor, dolayısıyla tenisseverleri üzüyordu.
Takvimler 4 Ocak'ı gösterdiğinde Sırp tenisçi, son üç yıl üst üste dokuz şampiyonluk yaşadığı Avustralya Açık'a katılacağını, "Bugün tıbbi muafiyet alarak Avustralya'ya doğru yola koyuluyorum" ifadeleriyle duyurdu. Zaten Sırbistan'daki hesap da Avustralya'da tutmadı ve Djokoviç'in ülkeye girişinde gözaltına alındığı duyuruldu.
Turnuvanın yapılacağı Melbourne'deki havalanında sekiz saat bekletilen Sırp sporcu daha sonra mültecilerin gözetim merkezi olarak kullanılan Park Otel'e götürülüyordu. Park Otel birkaç yıl önce geceliği 100 euro olan, açık yüzme havuzlu lüks bir oteldi. Ancak 2020'de mültecilerin toplama merkezi olunca eski halinden eser kalmadı. Çoğunluğunu Sırbistan kökenli tenis severlerin Djokovic'e destek eylemine başladıkları Park Otel'in önüne uluslararası basın adeta çıkarma yapıyordu. Saatler geçtikçe otel odalarının camlarından ilginç yazılar ve pankartlar gözükür oldu.
KİLİTLİ CAMLARA KOŞTULAR
Novak Djokovic'in bir üst katında kalan 30 sığınmacı seslerini duyurmak için odalarının kilitli camlarından pankartlar göstererek basının ilgisini çekmeye çalışıyordu. Avustralya'ya gelip sığınma hakkı istedikleri için yıllardır aynı otelde gözaltında olan mülteciler, medyanın dikkatini çekerlerse belki özgür dünya, Avustralya hükümetinin ayıbına 'dur' derdi!
Federer ve Nadal ile 20'şer Grand Slam şampiyonluğu bulunan Djokoviç için Avustralya Açık büyük fırsattı. Sırp raket burada ezeli rakiplerine geçebilecekti. Ancak ülkeye girerken karantina koşullarıyla ilgili yalan beyanda bulunan Djokoviç üç yıl men edilebilir.
DOKUZ YILDIR REHİN TUTULAN VAR
Djokoviç sayesinde başlayan tartışmayla Avustralya hükümeti hakkında ortaya çıkan iddialar oldukça ürkütücü. Mültecilerden İranlı Hossein Latifi, "Odamızda mahsur kaldık. Temiz hava yok. Yaşamak burada çok zor. Biz masum insanlarız, suç işlemedik. Burada rehin gibi tutuluyoruz" diyerek imdat çığlığı atıyordu. Geçici olarak gözaltında tutulan mültecilerin arasında bazılarının dokuz yıldır bu durumda olduğu iddia ediliyor.
COVİD BULAŞTI DİYE SEVİNDİM!
Park Otel'de alıkonulan Hüseyin'e göre de yemekler korkunç ve genellikle yenmez durumda: "Bazen kurtçuklar oluyor, bazen de diğer böcekler. Zaman zaman ishal oluyor, mide ağrıları çekiyoruz. Geçen yıl ekim ayında otelde Covid salgını olmasına sevindim. Otelde tutulan mültecilerin yarısından fazlasına bulaştı. Bana bulaştığında ise son yıllardaki en mutlu günümdü. En azından kendime zarar vermeden ölebilmemin bir nedeni olduğunu düşünüyordum."
AVUSTRALYA'NIN SİCİLİ KİRLİ!
Ünlü aktris Cate Blanchett'in yapımcı olarak dahil olduğu Stateless dizisinde gerçek hayat hikayelerinden esinlenilerek Avustralya'daki mülteci kamplarının koşullarına dikkat çekilmişti.
MÜLTECİLERE KURTLU YEMEK!
Yemekler mültecilere plastik kaplarda servis ediliyor, içlerinden zaman zaman kurt çıkıyor, kimi zaman çoğu küflü oluyor.
Geçen yılın sonunda otelde çıkan yangında 20 kişi dumandan zehirlenerek hastaneye kaldırılmıştı.
Otelde yemek servisi dışında mültecilere herhangi bir yiyecek satışı yapılmıyor.