İş Sanat yeni sezonunu, Maximum Uniq Hall'da 12 Kasım Cuma günü, orkestra şefi Rengim Gökmen yönetimindeki İstanbul Ensemble konseri ile açtı, konserde solist olarak çellist Istvan Vardai sahne aldı.
Geçtiğimiz sezon çoğunluğu bağımsız çalışan müzisyenlerden oluşan İstanbul Ensemble, İş Sanat'ın çevrimiçi 'Dayanışma ve Umut' sezonunun sembolü haline gelmişti. 21. sezonun açılış ve kapanış konserlerinde yer alan topluluk, bu sezon 60 kişiden oluşan kadrosuyla Türkiye'nin önde gelen orkestra şeflerinden Rengim Gökmen'in batonu altında İş Sanat'ın açılış konserini gerçekleştirdi.
Avrupa'nın hemen hemen bütün ülkelerinde, ABD'de ve Güney Amerika'da konserler yöneten Rengim Gökmen'in şefliğinde gerçekleşen açılış konserinin repertuvarında ayrıca Gioacchino Rossini'nin 'Hırsız Saksağan Uvertürü' ve Ludwig van Beethoven'ın 'Pastoral' Senfonisi yer aldı. Konser, İş Sanat'ın YouTube kanalında yayınlanmak üzere kayda alındı.
Yedi yıl aradan sonra İstanbullu seyircisiyle İş Sanat açılış konserinde bir araya gelen Macar çellist Istvan Vardai, 1985 yılında aramızdan ayrılan ünlü çellist Jacqueline du Pre'nin dünyaya tanıttığı Edward Elgar'ın çello konçertosunu seslendirdi.
Istvan Vardai, İş Sanat açılış konseri öncesi verdiği röportajda müzisyenlerin izleyicilerle olan bağını, pandemi sürecinde sanatçıların yaşadığı zorlukları, şef Rengim Gökmen ve İstanbul Ensemble ile gerçekleştirdikleri konsere ilişkin açıklamalarda bulundu.
"İZLEYİCİYLE BAĞ KURABİLMEMİZ İÇİN ALANA İHTİYACIMIZ VAR"
Açılış konseri öncesi açıklamalarda bulunan çellist Vardai şunları söyledi: "Çevrimiçi konserlere alışmaya çalışsam da, pek başarılı olamadım. Her ne kadar meslektaşlarımla, orkestralarla müzik yapmaktan keyif alsam da, izleyiciyle bir arada olmanın atmosferi çok eksikti. Özellikle klasik müzik ya da akustik enstrümanların yer aldığı müziğin izleyiciye ulaşması, onlarla bağ kurabilmesi için alana, havaya ihtiyacı var. Tüm diğer pozitif etkileriyle birlikte, müziğin bir topluluk yaratma gücü var."
"DÜNYA SESİMİZİ YAKIN ZAMANDA DUYACAK"
Geçtiğimiz yıl Franz Liszt Chamber Orkestrası'nın yeni sanat yönetmeni olan Istvan Vardai, "İki yıldır birlikte çalışıyor ve çok eğleniyoruz. Neredeyse 60 yıllık geçmişi olan, harika gelenekleri ve etkileyici müzikalitesi olan bir orkestra. Yeni nesil sanatçılar ve yöneticilerle, aynı zamanda dans, görsel sanatlar gibi diğer sanat alanlarıyla da birlikte hareket edip yeni fikirler, sanatsal vizyonlar yaratıyoruz. Gelecek 60 yıllık yolculuğun başındayız, ama bu grubun muhteşem potansiyelinden, kendinden emin oluşundan heyecan duyuyorum, dünyanın sesimizi yakın zamanda duyacağından oldukça eminim" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL ÇOK GÜÇLÜ ENERJİSİ VE KARİZMASI OLAN BİR YER"
İstanbul benim için çok güçlü bir enerji ve karizması olan büyülü bir yer. Ne yazık ki bu ziyaretimde yıllar önce başladığım şehri keşfetmeye devam etmek için pek fazla vaktim olmayacak ama şimdi muhteşem İstanbul Ensemble'ın yeni üyeleri ve şef Rengim Gökmen ile çalmayı keşfetme imkânına sahibim.
Kesinlikle harika zaman geçireceğimize eminim. Elgar'ın çello konçertosu, bu enstrüman için yazılmış en önemli konçertolardan biri. Eserin tamamı duygu, ilham ve büyüleyici melodilerle dolu. Birbirimizi çok iyi tamamlayacağımızı, unutulmaz bir performans yaratacağımızı hissediyorum.
"ROLÜMÜZ EĞLENCEDEN ÇOK DAHA FAZLASI"
Kapanmalar ve pandemi sürecinden geçerken, sanatın ve müziğin toplumun varoluşunda ne kadar önemli bir rol oynadığını hepimiz 'kendi içimizde' deneyimleyebildik. İnsanları zihinsel ve ruhsal olarak sağlıklı tutmak temelinde bizim rolümüz eğlenceden çok daha fazlası.
Müzisyen olarak yaşamanın özellikle finansal olarak bir hayat sigortası olmadığını, pandemi süreci bize gösterdi. Her türlü yeteneği desteklemek geleceğe yatırımdır ve müzik yeteneği belki de en ilham verici olanıdır.