Günlük hayatımızda hiç farkında olmadan en çok kullandığımız şey kağıt. Satın aldığımız diş macunun kutusu, yeni gömleğin arasından çıkan incecik pelürler, markette elimize tutuşturulan fiş, AVM'den ayrılırken ödediğimiz otoparkın faturası... Bu kadar çok kullandığımız kağıt konusunda ithalatımız neden bu kadar yoğun? Osmanlı ya da Cumhuriyet dönemlerinde bunu dert edinenler olmuş. Çoğu zaman da başarılı olup kaliteli kağıt üretimlerine imza atmışlar. Bir süredir bu konuda eski günlerimize dönmek isteyenler, "Peki biz ne yapabiliriz" diye elini taşın altına sokmuş. Bu işin kökten başlaması gerektiğini bildikleri için hedef kitle olarak çocukları belirlemişler. Zeytinburnu Belediyesi'nin kendilerine tahsis ettiği tarihi mekanda çalışmalarını sürdüren Asitane Vakfı açtığı 'Kağıt Atölyesi' ile çocuklara kağıdı tanıtmayı ve kağıt üretimi görev edinmiş. Biz de bu işlerin peşine düşen Asitane Vakfı Başkanı Hasibe Turan ile buluştuk. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Grafik Sanatlar mezunu Hasibe Turan, kağıdın peşindeki yolculuğunu anlattı.
"Tamamen toplumsal bir farkındalık oluşturma amacı ile başladık. Asitane Vakfı'nın kuruluş amacı sanat, kültür, müzik ve sosyal bilimler ile çocukları ve gençleri buluşturmaktı. Kitap ve sanat alanında yapılan proje ve faaliyetler konservasyon merkezi ve kağıt atölyesi kurulmasına sebep oldu. En son geldiğimiz nokta kağıt üretim atölyemizin başlangıcı oldu. Kağıdın bir yolculuğu var. Tarihi sürecinde keskin, kalıcı ve derin izler bırakmış. Biz iz sürüyoruz. Çocuk ve gençlerimizin de geçmişiyle bağ kurması ve kültürümüzün taşıyıcı olan kağıdın yolculuğuna vakıf olmalarını arzu ettik. Üretimimiz bize başka kapılar açtı. Şu an AR-GE laboratuvarı oluşturuyoruz. Ürettiğimiz kağıtların kalitesini, kullanılabilirliğini ispat etmek, yeni istihdam alanları oluşturmak istiyoruz."
YÜZYIL DAYANABİLİRLER
"Kağıt imal ederken elbette yeni bir şey yapmıyoruz. Bazılarımız Osmanlı'nın bilime, sanata önem vermediğini iddia eder. Oysa padişah fermanlarının yazılı olduğu kağıtlar bile yüz yıllarca kendisini ve yazıyı bozulmayacak, koruyacak şekilde üretilmiştir. Bizim de vakfımızdaki çalışmalarımızın amacı, yurt dışından ithal edilen el yapımı kağıtları atölyemizde imal etmek." "Gençlerimizin kağıt atölyesine ilgisi gayet iyi, bu kadar yoğun olması bizleri de yüreklendiriyor. Projemizin başlangıcında acaba gelirler mi diye düşündük. Davet ettiğimizde hepsi atölyemize katıldılar.
'Doğadan Sanata' projemiz cumartesi günleri 20 öğrenciyle beş ay sürecek. Projelerimizin diğer hedefi gençlerimizi internetin yıkıcı etkilerinden uzak tutmaktı. Üreten insan mutlu olur. Gençlerimizi ve kadınlarımızı üretmeye teşvik etmek bizleri mutlu kılıyor."
Süheyl Ünver ve Mehmet Ali Kağıtçı'ya teşekkür borçluyuz
"Geçtiğimiz mayıs ayında 'Kitaplar ve Kağıtlar Sergisi' düzenlemiştik. Sergi çalışmaları sırasında karşımıza önemli isimler çıktı. Türkiye'de kağıt koleksiyonu yapan tek isim olan Prof. Süheyl Ünver Hocamızın koleksiyonunu bu kapsamda sergiledik. Mehmet Ali Kağıtçı'nın hatıratını okuyunca Süheyl Hocamızın kağıda verdiği değeri görüyoruz. Biz de onların izinden gidip kültür hazinemizi gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Bu arada Bursa Teknik Üniversitesi'nin rektörü Prof. Dr. Arif Karademir'in de adını anmalıyım. Kendisi Türkiye'nin en önemli kağıt profesörlerinden biridir. Kağıt atölyemizi geliştirme güçlendirme konusunda bizi cesaretlendirdi. Kağıdın izinden gençlerimiz ve sanat severler ile yürümeye devam ediyoruz. Kağıt yolculuğumuz "Sanat Fabrika" projemiz ile devam edecek."