Almanya'da 2020 kış döneminde koronavirüsten dolayı ölenlerin yarısından fazlası, huzurevlerinde kalan yaşlılardan oluşuyordu. Almanya Başbakanı Angela Merkel de görevine veda etmeye hazırlanırken tarihi bir itirafta bulundu. Merkel; "Yaşlıları maalesef koruyamadık. Geçtiğimiz Noel döneminde elimizde testler vardı. Buna rağmen yaşlılara yurtlarında ve bakımevlerinde çok az testler yapıldı. Ben o dönem bizzat yerel yöneticilerle görüşerek önlem alınmasını rica ettim" diyerek 30 bin yaşlı insanın ölmesini "Pandemiyle mücadelede en zayıf anımız" diye nitelendirdi. Bu durumun hâlâ kendisini üzdüğünü de ekledi.
Peki, ne olmuştu da, dünyanın en büyük devletleri arasında gösterilen Almanya, bakımevlerindeki yaşlıları koruyamamıştı? Durum Batı'daki diğer ülkelerde de pek farklı değildi. Türkiye'de ise Darülaceze'deki vefat oranları pandemiden önceki sayının bile altına düşmüştü. Bu konuda Batı ülkelerinin önüne geçen Türkiye, yaşlı vatandaşlarını korumayı başarmış ve birçok ülkeden de bunun nasıl başarıldığına dair sorular almıştı.
Biz de adalet, medeniyet, ekonomi ve insanlık gibi birçok konuda dünyaya kafa tutan Avrupa'nın, yaşlıların bakımı konusunda neden sınıfta kaldığını araştırdık. Türkiye'nin başarısının ise altında yatan sırları bizzat alanında uzman olan yetkililer ile konuşarak öğrendik.
Cumhurbaşkanı Danışmanı, Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan ve Sağlık Bakanlığı görevlileri ile görüştük. Türkiye'de pandemi sürecinde yaşlılarla ilgili nasıl bir politika izlendiğini, bakımevlerinde adım adım nasıl önlemler alındığını ve Batı'nın neden sınıfta kaldığını onlardan dinledik. Her birinde ortak bir izlenim vardı: Aldığımız tüm fiziki önlemlerin yanında en büyük farkımız merhametimizdi. Medeniyetimizde var olan yaşlıya merhamet, anne-babaya hürmet kodumuz ortaya çıkmış ve bizi Kurtuluş Savaşı'nda yalın ayak olsa bile askere çorabını gönderen ruhumuz kurtarmıştı. Diğeri ise doktor, hemşire, hizmet kademesinde çalışan her vatandaş ve gönüllülerin fedakarca mücadele vermesiydi.
Cumhurbaşkanı Danışmanı, Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci
PANDEMİDE DARÜLACEZE'DE VEFAT SAYISI DÜŞTÜ
"Pandemi süresi başladığında alınması gereken tüm önlemleri aldık. Maske, mesafe, hijyen, dışardan gelen ziyaretleri durdurduk. Çalışanlarımıza burada yatılı ortam hazırladık. Pandemide bağışıklığı kuvvetlendirici gıdaları da temin ettik. Günlük ateş ölçümlerini yaptık.
Bağışıklığın çökmemesi için morallerin yüksek tutulması gerektiğini biliyoruz. Bu sebeple, bütün bu zahiri önlemlerin dışında, çalışanlarımız Darülaceze'de kalan herkese kendi anne babaları gibi yaklaştılar. 240 saat çalışan, üç ay evlerine gitmeyen hemşirelerimiz oldu. Ailesini evinde bırakıp bu vazifeyi yapmak ciddi bir fedakârlıktı.
Hatta bazı gönüllülerimiz, sakinlerimizin tırnaklarını kesip, öz bakımlarını yapamayanlara yardım ettiler. 'Biz bu vazifeleri yapmadığımız zaman kendimizi yok sayıyoruz. Bize imkân tanıyın da ara sıra gelip yardım edelim' diyorlardı. Her odada televizyon ve telefon var. Cep telefonu olmayanlara tedarik ettik ve görüntülü olarak yakınları ile görüşmelerini sağladık.
PERSONEL MORAL VERDİ
Burada 150'e yakın yatağa bağlı insan yaşıyor. Pandemi sürecinde hastaneye göndermedik, burada daha sıkı bir kontrol altında tuttuk. Normal zamanlardakinden daha az vefat sayısı oldu. Pandeminin ilk zamanlarında koronavirüsten dolayı hastalanan, entübe olan kimse olmadı. Çalışanlarımız arasında pozitif çıkanlar olsa da, rahatlıkla atlatabildiler.
Burada bazı doktolarımız ve idari kadrolarımız, nöbetleri olmasa bile geldiler, oda oda dolaşıp moral verdiler. İnsanlar kendilerini yalnız hissetmesinler diye hal hatır sordular.
BİZ MEDENİYETİMİZİN EVLATLARIYIZ
Pandemiden kısa bir süre önce Darülaceze'mizi ziyarete bir Alman delegasyonu geldi. Başlarında da eski Almanya emniyet müdürü ve eşi vardı. Üç buçuk saat Darülaceze'mizi gezdiler. Sonrasında eski Almanya emniyet müdürü sohbet ederken, 'Dolaşırken çok enteresan şeyler gördüm. Size sormak isterim, bu tür yerlerde kalanlar ötanazi isterler, fişlerinin çekilmesini söylerler ama burada kalanların da çalışanların da çok mutlu olduğunu gördüm. Bu atmosferi nasıl oluşturdunuz?' dedi.
Ben de kendisine, 'İşte insanlığın cevabını aradığı soru bu. Tasavvufta hal ehli olmak denilen bir tabir vardır. Yani söylediklerin lafta kalmayacak, onları uygulayacaksınız da... Adalet, merhamet, insanlık diyeceksiniz ama yaşlıları da bırakıp gideceksiniz. Biz sözümüzü yerine getirdik' dedim.
Pandemide de yaşlılarımıza normal zamankinden daha çok ihtimam gösterdik. Çünkü anne-babamız da çocukken karnımız ağrısa sabaha kadar uyumazdı. Biz böyle bir medeniyetin evlatlarıyız. Allah, kendine imandan sonra anne-babaya hürmet etmeyi, yanında yaşlanırsa öf bile dememeyi emreder. Bizim Batı'dan böyle bir farkımız var ve Batı bizim bu yönümüze hayran.
Almanya'da Darülaceze açma planımız vardı, bunun için ziyarete gittik. Orada bir Alman belediye başkanı: 'Siz burada darüleceze açarsanız sadece Müslümanlara mı hizmet vereceksiniz' diye sordu.
'Hayır, biz Türkiye'de de sadece Müslümanlara hizmet vermiyoruz. Bizim bulunduğumuz yerde kilise, havra, cami hepsi var. Her dinden her renkten insanı alıyoruz. Bakıma muhtaçsa milliyetini sormayız. Biz böyle bir kurumuz. Almanya'da açarsak aynı şekilde hizmet vereceğiz' dedik. Batı'nın tam da bu nokta da bizim merhametimize ihtiyacı var. Pandemi tamamen bitince darülacezede elde edilen neticeleri dünya merak edip buraya gelecektir.
Adalet ve merhamet her dinde var ama hangi din ya da mezhebe mensup olursa olsun bizim topraklarımızdaki örf ve kültürümüzden aldığımız yaşlıya bakma, merhamet etme duygusu çoğunluğumuzda var. Bu bir medeniyettir, altyapısı, temeli vardır.
MERKEL'İN SÖYLEDİKLERİ DOĞRU
Biz Batı'dan bu noktada farklıyız. 10 yıl Batı'da yaşamış ve orada tahsil görmüş biri olarak aile yapılarının zayıflamış durumda olduğunu söyleyebilirim. Evlerin yüzde 50'sinde tek kişi yaşıyor. Bizi de o hale getirmeye çalışıyorlar ama inşallah biz kendi medeniyet ve özümüze bağlı kalabiliriz.
Merkel'in söyledikleri doğru. Altında çalışanlar onun söylediklerini sabote etmiş yerine getirmemiş ve bunun sonucunda bakımevlerindeki yaşlılar hayatını kaybetmiş olabilir. Polis her yerde sizi takip edemez, kameralar sizi her yerde göremez. Oysa biz hiçbir kameranın çekmediği yerde Yaradan'ın bizi gördüğünü bilen bir milletiz. Bu inançla meseleye yaklaşılırsa ve bunun mükâfatını bir gün alacağına inanırsa o insan hata yapmaz. 'Allah ancak kötü insanların kalbinden merhameti kaldırır' diyor peygamberimiz... Eğer biz vicdan ve merhamet sahibiysek yardıma muhtaç insanlara daha çok yardım etmeliyiz.
DEĞERLERİMİZ BİZİ ZAFERE GÖTÜRDÜ
Geçmişteki aile yapımızı daha iyi anlamamız lazım. Bazı şeyler yaşanarak öğrenilir, okuyarak değil. Bizler dede ve ninelerimizden gelen bilgileri kaybetmeye başladık. İnanç ilkelerimizi öğrenmemiz lazım. Kendi geçmişimizden kaçan değil kendi değerlerimizi koruyan bir millet olmalıyız.
Bizi Kurtuluş Savaşı'nda zafere taşıyan ruh, pandemide de ortaya çıktı. Kendisi yalınayak olduğu halde askere çorabını ayakkabısını gönderen bir millettik biz. İşte aynı vicdan, merhamet ve inancımız pandemide de ortaya çıktı."
NELER DOĞRU YAPILDI?
4 PCR testleri, İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılıyor. Her çağırıldığında en kısa sürede geliyorlar. 4 Aşılamayı da yine İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri bakımevlerine gelerek yapıyor. 4 Vakaların arttığı dönemde bakımevi çalışanlarının testleri dışarıdaki özel laboratuvarlarda hızlıca yapıldı.
Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü Başkanı ve 60+ Tazelenme Üniversitesi Kurucu Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Tufan
TÜRKİYE YAŞLILARINI HİZMET VE HÜRMET STRATEJİSİ İLE KORUDU
ÖRNEK ALINASI İKİ YÖNTEM: "Salgın başladığında hiçbir ülkenin Covid-19 ile ilgili tecrübesi yoktu, ama kısa sürede yaşlı kişilerin Covid-19'dan daha çok etkilendiği ve yaşlılarda ölüm vakalarına daha sık rastlandığı görülünce, Türkiye'nin buna verdiği tepki gerçekten örnek alınması gereken şekilde oldu. İtalya ve İspanya'da yaşlılar arasında ölümler tavan yaparken, Türkiye diğer ülkelerde görmediğimiz iki önlemi hemen hayata geçirdi. Yaşı 65 ve üzeri kişilere sokağa çıkma yasağı getirildi. Bu, bazı çevreler tarafından 'özgürlüğün kısıtlanması' olarak eleştirildi, ama bu radikal koşullar radikal önlemleri de gerekli kılmıştır. Hükümetimiz yerinde bir karar alarak yaşlılara sokağa çıkma yasağı getirerek, binlerce yaşlımızın hayatını kurtarmış oldu. İkinci önemli önlem ise yaşlıların aşılarının evlerinde yapılmasıydı. Bildiğim kadarıyla başka bir ülke bunu yapmadı. Hem bir süre devam eden sokağa çıkma yasağı hem de evlerde aşıların yapılması, yaşlıların hayatını kurtaran önlemlerdir. Ki özellikle çevremdeki 80 yaş üzeri insanlardan bu uygulamaları memnuniyetle karşılandığını biliyorum. Dolayısıyla eleştirmek yerine övmek gerekir."
KÜLTÜREL FAKTÖRLER KARARLARI ETKİLEDİ: "Kültürümüz ve dinimiz, yaşlımıza saygı duymamızı, gerekliyse koruma ve kollamamızı bekler. Hükümet dediğimiz olgu, insanlardan meydana geliyor. Bunlar bizim kültürümüzle ve dinimizle yoğrulmuş insanlardır. Senden benden bir farkları yoktur. Aynı örf ve adetlere eğilimleri vardır. Kararlarını da alırken bunları da hesaba katarlar. Yaşlılara yönelik Covid-19 önlemlerini alırken de muhakkak kültürel ve dinsel faktörlerin de bunda rolü olmuştur. Burada yaşlıya hizmet ve hürmet bir araya gelmiştir. Ben böyle düşünüyorum."
BAKIMEVELERİ TAM NOT ALDI: "Bakımevleri ve huzurevlerindeki yaşlılara yönelik tedbirler konusunda Türkiye, bu konuda çok ciddi önlemler aldı. Personelinden tutun orada kalan yaşlılara varıncaya kadar kontrolü elden bırakmadı. İtalya'da en çok ölümlerin meydan geldiği yerler yaşlı bakımevleri, huzurevleriydi. Türkiye'de alınan sıkı önlemlerin sayesinde böyle radikal ölüm vakalarına kurumlarda hiç rastlamadık. Bu açıdan ülkemiz tam not aldı. Bugün hâlâ bu sıkı önlemler devam ediyor. Yaşlınızı bakımevine verecekseniz önce PCR testinizi evde yapıyorlar. Sonra 24 saat içinde test sonucunu hem size hem kuruma bildiriyorlar. Test negatif ise kuruma kabul ediliyorsunuz. Bu çok değerli hizmetin devam etmesi gerekiyor."
PANİK ETKİLİ OLDU: "Şimdilik elimizde net bilimsel araştırma sonuçları yok. Ama basına yansıyan haberlere bakıldığı zaman, ABD ve kimi Avrupa ülkelerindeki özellikle bakımevlerinde bakım veren personelin salgının ilk döneminde panik yaşadığı anlaşılıyor. Bu paniğin onların duygu dünyalarına da yansıdığı, bunun için de bireysel davranmayı seçtikleri görülüyor. Ama Türkiye'nin bu konuda karnesi çok iyi. İyi bir planlama yaptılar, koordinasyonu mükemmel yürüttüler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Engelli ve Yaşlı Hizmetler Genel Müdürlüğü'nün olağanüstü çabaları olduğunu bizzat biliyorum. İşte bu çaba ve kararlılık sayesinde bizim bakımevlerinde, gelişmiş ülkelerde yaşanan sıkıntılar görülmedi."
Doktor Elit Bakımevi Kurucu Doktoru Dr. Oğuz Ucuzcu
İŞİN SIRRI FEDAKARLIKTA
"Pandemi süreci başladığı ilk gün itibariyle biz gereken her türlü tedbiri aldık. Tüm dünyada olduğu gibi bizde de maske ve dezenfektan temini konusunda sıkıntılar yaşandı. Ancak zamanla bunları hep birlikte aştık. Tüm personel bakımevinde kalacak şekilde vardiyalı sisteme geçtik. Bir kısım çalışanlarımız boş odalarımıza geçerek dış dünyayla bağlantısını kesti. İzindeki diğer ekip gelince bahçemizdeki izolasyon için oluşturduğumuz binada kaldı. Ana binadan tamamen bağımsız orada 14 gün boyunca konakladı. Aynı şekilde semptom gösteren sakinlerimizi de aynı izolasyon kısmında ayrı tuttuk. Hijyen konusunda tahmin edeceğiniz gibi azami özen gösterdik. Sakinlerimizin temizliği ve virüsü kapmamaları için çok dikkatliydik. Ayrıca bağışıklık sistemlerinin daha dayanıklı olması için de damardan vitamin takviyeleri yaptık."
AŞI İŞİMİZİ KOLAYLAŞTIRDI
"Aşının çıkmasıyla tabii ki işimiz kolaylaştı. İlk günden itibaren hemen aşılamaya başladık. Bünyemizdeki tüm sakinlerimize, yakınlarından izin alarak iki doz Sinovac ve ardından da bir doz Biontech aşısı uyguladık. Herhangi bir sıkıntılı durum ya da semptom söz konusu olunca zaman geçirmeden hemen İlçe Sağlık Müdürlüğü ile temasa geçtik. Onlar da gelip PCR testini yapıyorlardı. Vefat eden sadece bir kişi oldu."
AİLELERİ İLE GÖRÜŞTÜRMEDİK
"En dikkat ettiğimiz önlemlerimizden biri de ziyaretçi kısıtlaması oldu. Sakinlerimizin yakınlarıyla görüşmesine kesinlikle izin vermedik. Odalarında bulunan kamera sistemi sayesinde yakınlarıyla görüşmelerini sağladık. Diledikleri zaman da yakınlarını cep telefonlarından sakinlerimizi görme imkânı zaten mevcuttu. Çok çok acil durumlarda, ya da noter vb durumlarda izolasyon kısmımızda tüm önlemleri alarak ve sosyal mesafelere uygun şekilde görüşmelerini sağladık. Bakım evimize mal getiren tedarikçi vs. kişiler içeri asla alınmadı. Ne geliyorsa dış bahçe kapısına bırakılarak dezenfektanlarla temizliği sağlandıktan sonra içeri alındı."
14 GÜN ÇIKMADAN TAM MESAİ!
"Türkiye'nin yaşlı insanlardaki ölüm oranının gelişmiş ülkelere oranla düşük olması alınan sıkı önlemler kadar sağlık sektörü çalışanların gösterdiği olağanüstü fedakârlıkla açıklanabilir. Sadece bizim kurumumuzdan örnek vermek gerekirse güvenlik görevlimizden en tepede kurum müdürümüze kadar, izolasyon kurallarına harfiyen uyduk. Bakın hiç kolay değildir, 14 gün hiç dışarı çıkmadan, 24 saat tam mesai yapmak. Bu başarıda Türk aile yapısı ve yaşlılara duyulan büyük saygı da en önemli etkenlerdendir.
Sakinlerimizin yakınları da kurallarımıza saygı gösterip yakınlarını görmek için gelmediler. Kimi zaman bahçe dışındaki tel örgünün önünde bir sandalyeye oturup maskeyle yakınlarıyla görüştüler."
91 YAŞINDA COVİD OLDU!
"İki ay önce evden gelen bir hastamızda izolasyon sürecinde semptomlar görüldü. 91 yaşındaydı ve aşısını olmuştu. Hemen hastaneye sevk ettik. İyileşti ve yine aramıza döndü. Bu hastalığı atlatıp aramıza dönmesini sağlayan aşısını olmasıdır. Bu yüzden gençyaşlı, herkes geciktirmeden aşı olmalıdır."
Uzman Klinik Psikolog / Doktor Elit Yaşlı Bakım Merkezi Müdürü Dr. GÖZDE OKTAY
SEVGİ İYİLEŞTİRİR
Bütün dünyayla birlikte üstesinden gelmeye çalıştığımız pandemi dönemi içerisinde yaşlılarımız, yaşlı yakınlarımız ve personelimizle birlikte büyük emek ve özveriyle hareket ettik. Her zaman hem pandemi dönemi hem öncesinde yaptığımız işte sevginin iyileştirici gücüne inanmaktayız. En zorlu hastalık süreçleri bile tabii ki doğru müdahale ve takiple birlikte sevginin büyük etkisiyle iyileşme yoluna girmektedir. Profesyonel ekip arkadaşlarımızla ve değerli doktorlarımızla iki yıllık çok yoğun bir çalışma dönemi geçirsek de zorlukların başarılı bir şekilde üstesinden gelebilmiş olmanın mutluluğu içerisindeyiz. Bu süreçte tabii ki yaşlılarımız da aileleri ile görüşemediği, düzenli sosyal etkinliklerimizden mahrum kaldıkları için zorlu bir süreç geçirdiler. Bedensel sağlıklarının yanı sıra ruhsal sağlıklarını ve morallerini yüksek tutmak adına çeşitli etkinliklerle kaliteli zaman geçirmelerine özen gösterdik. İşini severek yapan, merhameti, sevgisi yüksek insanların iyileştiremeyeceği yara olmadığına inanıyoruz. Kilit cümlemiz şu: Sevgi iyileştirir."
SAĞLIK BAKANLIĞI ÖNLEMLERİ EN HIZLI ŞEKİLDE HAYATA GEÇİRDİ
Türkiye'nin pandemi sürecinde huzurevleri ve bakım merkezleri için nasıl bir yol izlediğini Sağlık Bakanlığı'ndan öğrendik. Pandemi süreci başından itibaren 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan kişilerin öncelikli olarak değerlendirildiğini, önlemlerin hızlı bir şekilde uygulanmaya başlandığını belirten yetkililer süreci şöyle anlattı:
"22 Mart 2020'de 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan kişilerin ikametlerinden ayrılmalarına sınırlama getirilmiş, 17 Mayıs sonrasında belirlenen günlerde ve saatlerde sokağa çıkma izni verilmiştir. Nisan ayından itibaren 81 ilin tamamında Psikososyal Destek Danışma Hatları aktif hale getirilmiş, karantinada bulunan yaşlı bireylere, yaşlı bireye bakım veren kişilere psikososyal destek hizmeti verilmiştir.
Ülkemizde COVID-19 aşı uygulaması Ocak 2021'de huzurevleri ve yaşlı bakım merkezlerinde yaşayan ve çalışan kişiler aşılamaya dahil edilmiştir. Hemen sonrasında da 65 yaş üstü kişilerin aşılamaları kademeli olarak en üst yaş grubundan başlanarak devam ettirilmiştir. 'Huzurevleri ve bakım merkezlerinde COVID-19 Salgını Nedeniyle Alınacak Önlemler' rehberi hazırlanmış, tüm merkezlere dağıtılarak uygulamaya geçilmiştir.
Varyantların görülmeye başlanması ile huzurevi, engelli bakımevi gibi alanlarda yaşayan kişilere evci çıkışlarına izin verilmemesi, HES kodu sorgulamalarının yapılması, enfeksiyon koruma ve kontrol önlemlerine sıkı şekilde uyulması, dört metrekareye bir kişi, kişiler arası iki metre mesafe, mümkün ise açık havada görüşmelerin yapılması önerilmiştir."