Bir yanda yangınlar, bir yanda sel, bir yanda da kuraklık... Son yıllarda hayatımızı negatif anlamda etkileyen ve ilerleyen yıllarda etkisini daha da artırarak gösterecek bir sorunla karşı karşıyayız. İklim değişikliği ya da daha ürkütücü adıyla iklim krizi. Evet, bence hepimiz artık ürkmeliyiz ve tüm insanlığın problemi olan bu soruna karşı elimizi taşın altına koyarak sorumluluk bilinciyle hareket etmeliyiz. "Bir tek benimle mi dünya değişecek?" demeyiniz; henüz yolun yarısına bile gelmemiş, 35 yaşın altındaki dört genç sosyal girişimci, tek başlarına yola çıktı.
HEPİMİZE İLHAM VERECEK ÖNERİLER
Duygu Yılmaz, üniversite sıralarında iken öğrenci evine kurduğu laboratuvar ile Silikon Vadisi'nden ödülle döndü. Mert Karslıoğlu 3.3 milyon tohumu toprak ile buluşturarak çorak toprakları yeşile kavuşturdu. Olcay Silahlı, fazla atıkları değerlendirerek gıda israfına karşı çözüm buldu. Ayşe Yılmaz çeşitli gıda ve bahçe atıklarından mobilya ve dekorasyon malzemesi üretti. Ben de çevre farkındalığı üzerine mükemmel buluşlar gerçekleştiren bu dört sosyal girişimci ile bir araya geldim ve hepimize ilham olacak hikayelerini dinledim. Onlara hepimizin geleceği için kulak vermenizi dilerim.
Biolive / Duygu Yılmaz
Zeytin çekirdeği, plastiğe alternatif oldu
Zeytin çekirdeğinin faydalarını araştırırken, biyoteknoloj firması kuran Duygu Yılmaz, sosyal girişimi Biolive ile dünyada ilk olan, ödülleri bol bir buluşa imza atıyor. Zeytin çekirdeklerinden biyopolimer üretiyor. Bu üretim sert plastiğin kullanıldığı her alanda kullanılabiliyor. Her şey bir zeytin çekirdeğinin yararlarını araştırmakla başlıyor ve Biolive adında biyoteknoloji firmasına dönüşüyor. Dünyada ilk olan bu buluş, uluslararası alanda 30'u aşkın ödüle layık görülmüş, Uluslararası ISIF Patent Fuarında Altın Madalya birincilik ödülü almış bir sosyal girişim. Kurucusu ise özellikle doğaya, çevreye farkındalığı çok yüksek, doğaya olan tutkusunu işiyle birleştiren genç bir kadın, Duygu Yılmaz. Biolive, zeytin çekirdeği ve kullanım alanı olmayan çeşitli bitkisel atıklardan biyopolimer ve dünyada bitkisel içeriği en yüksek olan yüzde 100 bitkisel vegan deri üretimi yapan bir biyoteknoloji firması. Ülkemizde her yıl 500 bin ton kadar çıkan zeytin çekirdeği atıklarını değerlendiriyor. Biolive ürünleri gıda paketlemede ve gıda kaplarında, elektrik elektronik sektöründe, termos bardaklarda, otomotiv sektöründe, organik oyuncaklarda ve diğer bebek ürünlerinde, tekstil alanında, bitkisel deri üretimi gibi birçok alanda kullanılabiliyor. Yılmaz bu işe üniversiteden iki arkadaşı ile ortak olarak giriyor ve öğrenci evine kurdukları laboratuvarda sayısız denemeler yaparak, 1.5 yılın sonunda ilk prototipi tamamlıyor. Ardından bu sıradışı buluşları, Boğaziçi Üniversitesi'nin girişimcilik yarışmasında ikincilik ile taçlanıyor ve hem Türkiye'de hem de yurt dışında önemli büyük şirketlerden yatırım desteği alarak şirket olma yolunda adımlar atılıyor. Şu an beş kişilik çekirdek ekipleri, büyük yatırım ekipleri ile ABD, İsviçre ve Hollanda merkezli satış partnerleri ve bitkisel deri buluşunda ortakları Rebil Group ile çalışmalarına devam ediyorlar.
GEZEGENİMİZİ YOK EDEBİLİRİZ
Yılmaz, yaşadığımız iklim sorununun etkilerine karşı neler yapmamız gerektiği konusunda ise şu açıklamaları yapıyor: "Hedefimiz hem son üründe hem de kendi proseslerimiz de yeşil teknoloji sağlamak. Örneğin kartvizit bile kullanmıyoruz kağıt üretimine sebep verdiği için ve ikinci bir tişörtü satın alırken 'buna gerçekten ihtiyaç var mı?' diye düşünüyoruz. Önce sosyal ve çevre bilincini kendimizde oluşturmalı, sadeleşmeli ve küçülmeliyiz. Yoksa gezegenimizi gerçekten yok edeceğiz."
Fazla Gıda / Olcay Silahlı - Arda Eren
Fazla gıda ürettiyseniz sakın atmayın!
Gıda israfını önleyebilmek ve gıda dışı atıkları en doğru şekilde yönetebilmek amacıyla kurulmuş bir sosyal girişim Fazla Gıda. Kurucuları Olcay Silahlı ve Arda Eren tarafından 2016 Aralık ayında hayata geçirilmiş, dünya çapında seçilmiş dokuz etki odaklı girişimden biri... Fazla Gıda, adından anlaşılacağı gibi, gıda israfını önleyebilmek, tedarik zincirinde farklı noktalarda oluşan gıda ve gıda dışı atıkların finansal, çevresel ve sosyal açıdan en doğru şekilde yönetilmesini sağlıyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından desteklenen Accelerate 2030 Hızlandırma Programı'na dünya çapında seçilen dokuz etki odaklı girişimden biri olan Fazla Gıda, aynı zamanda MIT tarafından 2020 yılında dünyadaki gıda sistemlerinin dönüşümünde rol oynayan yedi MIT Solver'dan biri ve BM tarafından dünyadaki en etkin 50 gıda girişiminden biri seçilmiş. Atıl ürün ve atıklara dair tüm süreçleri oluşturdukları yapay zeka tabanlı dijital platformlar aracılığıyla kolayca yönetiyorlar ve öncelikle atığın kaynağında azaltılmasını, devamında ise fazla ürünlerin doğru şekilde yönetilmesini sağlıyorlar. İşleyişte aldıkları model ABD Çevre Koruma Ajansı tarafından 1960'larda yayınlanan Gıda Geri Kazanımı Hiyerarşisi.
ÇÖPE KARŞI SEÇENEKLER
Bu hiyerarşiye göre en önemlisi atığı kaynağında azaltmak yani atık hale gelmeden değerlendirmek. Eğer değerlendiremiyorsanız ve gıdanız insan tüketimine uygunsa hiyerarşinin ikinci basamağı olan bağışa geçiliyor, gıdanızı ihtiyaç sahiplerine ulaştırarak, onların dengeli ve yeterli beslenmesine katkı sağlamış oluyorsunuz. Gıdanız artık insan tüketimine uygun durumda değilse üçüncü adımda hayvan yemi için, hayvan tüketimi için de uygun değilse dördüncü adımda biyogaz gibi endüstriyel çözümler için kullanılıyor.
OTTAN / Ayşe Yılmaz
Sebze atıklarından ev eşyaları ve mobilya yapılıyor
Meyve kabuklarından, kullanım tarihi geçmiş tahıllar ve sebze atıklarından, dökülen yapraklardan mobilya, aydınlatma ve dekorasyon malzemesi üreten bir girişim Ottan. Bunu hayata geçiren ise genç bir girişimci Ayşe Yılmaz... 2016 yılında kurduğu Ottan; atık sebze, meyve ve çeşitli gıda atıklarını kullanarak dekorasyon malzemesi üreten bir sosyal girişim örneği. Sebze, meyve kabuklarının yanı sıra çeşitli gıda ve bahçe atıklarını topluyor, temizliyor, kurutuyor ve öğütüyor. Ortaya çıkan doğal hammaddeyi, yine doğal reçinelerle birleştirerek kalıplara döküyor. Bu özel hammadde sehpa, aydınlatma, mumluk, kalemlik gibi minimal tasarımlara dönüşerek tüketiciyle buluşuyor. Aynı zamanda gıda, tarım atıkları ve yan ürünleri kullanarak döngüsel malzemeler de geliştiriyor. Geliştirdikleri Ottan malzemeleri tasarımcılara veriyorlar ve onlar da bu malzemeleri dolaplarda, mobilyalarda, aydınlatmalarda, iç mekanda çok çeşitli alanlardaki tasarımlarında kullanabiliyor.
DUYARLI İNSANIM
Girişimcilik hikayesi üniversite yıllarında başlayan Yılmaz kendisini bu işe iten gerekçeleri anlattı: "Temel sebebi duyarlı ve bilinçli bir insan olmam. Böylece erken zamanda fark ettiğim kaynak tüketimi ve gıda israfı gibi problemlere en iyi bildiğim yöntemle çözüm geliştirme cesaretinde bulunarak iyi yüreklilik ve tutkuyla başlattığım bu projeyi bir iş fırsatına dönüştürdüm. Ottan'ı tek başına başlattım, şu an beş kişilik bir ekibiz."
EcoDrone / Mert Karslıoğlu
Üç milyonu aşkın tohum toprakla buluştu Hedef bir trilyon
Mert Karslıoğlu, 2016 yılında sosyal girişim Ecording'i kurdu. Havadan tohum topu atışı gerçekleştiren insansız hava aracı EcoDrone sayesinde, 3.3 milyon tohum topunu toprakla buluşturdu. Ev kadınlarına da istihdam sağlanan çalışmada hedef 2030'a kadar bir trilyon tohumu toprakla buluşturmak... Karslıoğlu 27 yaşında, bilgisayar mühendisi, Artvin'de doğmuş, çocukluğu doğanın içerisinde geçmiş bir doğa tutkunu... 2016 yılının dünyanın son 138 yılının en sıcak yılı olmasıyla birlikte, mühendislik bilgilerini ve üniversitede aldığı sosyal girişimcilik dersinde öğrendiklerini kullanarak iklim kriziyle nasıl mücadele edeceğini düşünüyor ve insansız hava araçlarına olan ilgisiyle fikrini olgunlaştırarak EcoDrone'u hayata geçiriyor. EcoDrone, ağaçlandırılması gereken ulaşılması zor alanlara havadan tohum topu atışları gerçekleştiren insansız hava aracı. Doğrudan doğayı yani orman ekosistemini taklit ederek çalışan EcoDrone'ların ilk prototipi Eylül 2018'de tamamlanmış ve o günden bugüne ise 3.3 milyon tohum topu EcoDrone'lar sayesinde toprakla buluşmuş. Tohum topu üretimini ise kadınların desteğini alarak yapmışlar ve 41 ev kadınına istihdam sağlamışlar.
YANGINLAR SONRASI HEDEF REVİZE EDİLDİ
Ar-Ge çalışmalarına Orman Genel Müdürlüğü ve Artvin Çoruh Üniversitesi'nin destekleriyle başlayan ekip, öncelikli olarak toprak yüzeyinde yetişebilen, ülkemizde tohumlama ile çalışma yapılabilen sekiz farklı tohum türünde çalışmalarına devam ediyorlar. Şu ana kadar kayın, sedir, patlangaç, yaban elması gibi türleri deneyimlemişler; ardıç, kızılçam, sarıça türlerinde ise çalışmaları devam ediyor. Bu yıl yaşanan talihsiz yangınlar sonrasında ise, mevcut sahalarındaki çalışmalarını genişletmek için insansız hava aracı filolarına dört yeni EcoDrone protipi ekleyerek 2021 yılının ikinci yarısı ve 2022 yılı içerisinde planlanan operasyonel kapasitelerini iki katına çıkararak planlarını revize etmişler.
SİZ DE ÇALIŞMALARA KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ
Şu an için orta vadeli hedefleri ise 2030'a dek dünyanın farklı bölgelerinde EcoDrone'larla bir trilyon tohum topu atışı gerçekleştirmek ve tohum topu üretimi için iklim krizinden kaynaklı dezavantaja uğrayan 26 bin kadına istihdam sağlamak. Siz de bu önemli girişime destek olmak isterseniz EcoDrone etiketli ürün ve hizmetleri tercih edebilirsiniz. Böylece EcoDrone etiketli ürünü aldığınızda o ürün satışından tohum atışı gerçekleştiriliyor ve üründeki QR kod aracılığyla tohum topu atışınız hakkında bilgi alabilirsiniz.