Bayburt'ta Soğanlı Dağları'nın karşısındaki tepelere mesken tutan Baksı Müzesi'ni geziyoruz. Anne ve babasıyla müzeyi ziyarete gelen üniversite öğrencisi Kübra Kopuzlu, Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'a, "Size ne kadar teşekkür etsem azdır. Okulda 'Bayburtluyum' deyince biraz da küçümseyerek 'Ne var sizde?' diyen arkadaşlarıma, 'Baksı Müzesi var' diyor sonra da ben onlara soruyorum, 'Sizde ne var' diye" diyor. Kopuzlu memleketi dışında yaşayan binlerce Bayburtludan biri. Onun için bu müze memleketine dair bir gurur vesilesi. Ya Bayburt'ta yaşayanlar için? Baksı Müzesi'nin bulunduğu Bayraktar Köyü'nün muhtarı Nabi Akçelik, "Bu müze sayesinde hayata bakışım gelişti. Bizim buralarda kız çocuklarını okutmak mesele. Mesela ben kız çocuklarımı okuttum. İki kızım şimdi üniversitede okuyor" diyor. Bir müzeyi sadece sanat eserlerinin sergilendiği bir yer olarak düşünmek yanıltıcıdır çoğu zaman. Müzeler hem çevrelerindeki hem de onu ziyaret eden insanları etkiler. O etkinin gücünü tahmin etmek epey zor. Baksı Müzesi bir Bayburtlu'nun memleketine aidiyet bağını güçlendiriyor ya da bir babanın fikrini değiştirmesine ve kız çocuklarını okutmasına neden olabiliyor işte.
BEN İNSANA İNANIRIM
Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'a, "Yıllar önce bu müzeyi açarken böylesi sonuçları olacağını bekliyor muydunuz?" diye soruyorum. Tebessüm eden Koçan, "Bekliyordum. İşin doğrusu insan odaklı ve yerelliğin kıymetli olduğunu insanlara anlatınca herkesle iletişim kurabiliyorsunuz. O zaman insanlar da sizinle iletişime geçiyor. Farklılığın zenginlik olduğunu anladıkları zaman da etkileşim başlıyor. Ben masumiyete, insana, vicdana inanırım, İnsan için bir şey yaparsanız bunun geri dönüşü her zaman olur. Ama nasıl olacağını kestirmek güç" diyor. Babası için kültür evi olarak düşündüğü bir konak yaptırmak için başlayan macera, yıllar içinde dönüşüp Baksı Müzesi'ni açtırıyor Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'a. Kamusal alanda sanatı daha fazla görünür kılma düşüncesinde olan Koçan, aslında insan emeğiyle, dayanışmanın gücüyle, kültürel birikimiyle ve tabii inat da bir murattır düşüncesiyle kıraçta bir mucize yaratıyor. Baksı Müzesi bu haliyle sıra dışı bir oluşum. Zaten bunun için 2014'te Avrupa Konseyi Müze Ödülü almıştı.
PANDEMİYE RAĞMEN 100 BİN ZİYARETÇİ
Bayburt'ta dağ başında kim bu müzeyi ziyaret eder diye sorabilirsiniz. Koçan "Pandemi biraz etkilese de 100 bin ziyaretçimiz oldu" diyor. İlgi yoğun yani. Şakir Gökçebağ'ın Aşina sergisini geziyoruz. Gökçebağ'ın eserlerinde kullandığı malzemeler Bayburtluların aşina olduğu malzemelerden. Süpürgeler, siniler, kilimler, lastik ayakkabılar... Sergiyi bize muhtar Nabi Akçelik gezdiriyor. Sanat konusunda yıllar içinde uzmanlaşmış. Sergiyi gezen Bayburtlu bir teyze "Kullandığımız eşyalardan neler yapmışlar, çok hoşuma gitti. Bu lastik ayakkabıları giydiğim günlere gittim" diyor. Aşinalık işte böyle bir şey. Müzenin yeni sergisi Kıraçta Heykel adını taşıyor. Sanat ve doğanın birlikteliğine bir övgü niteliğinde. Baksı tepesinde çeşitli sanatçıların heykelleri yer alıyor. Osman Dinç'in Orada Bir Ev Var Uzakta adlı heykeli çok manidar. Bir küçük ev heykeli kondurmuş Dinç doğanın ortasına. Taşranın gerçekliğini unutup romantizmini yapmak isteyenlerin mihenk noktasıdır uzaktaki ev. Dinç de buna vurgu yapıyor işte. Çünkü uzaktaki ev aslında bizim kökümüzdür. Prof. Dr. Hüsamettin Koçan işte o kökün sesine kulak verenlerden. O ses Baksı Müzesi'ni ortaya çıkardı. İnsanların hayatını değiştirdi, bir kentin en önemli övünç kaynaklarından biri oldu. Olmaya da devam ediyor...
SIRADA KADIN İSTİHDAM MERKEZİ VAR
Baksı Müzesi, bir müze olmanın çok ötesinde bir yer. Ziyaretçilerinin konaklayabildiği bir mekan aynı zamanda. Bu konaklamada sizlere Bayburt'a özgü yemek yapan eller ise Bayburt Kadınlar Birliği'nin üyesi olan kadınlara ait. Birkaç kadının kurduğu bu birlik, kentteki kadınların ekonomik ve sosyal alanda elini daha güçlendirmek amacıyla hayata geçirilmiş. Ve amacına da ulaşmış. Koçan şimdilerde şehirde Kadın İstihdam Merkezi kurulması için çaba harcıyor. Projesiyle yurt dışından ödül alan merkez, Bayburtluların gurur duyacağı ve başka şehirler için model de olabilecek bir girişim.