Pazarcı da orada, türbanlı teyze de... Şöhretini Maraş'ta sınırlamak istemeyen bir dondurmacının şovu da var, herkese atar yapan bir delikanlınınki de... Orada mahallenin kızı da ünlü, sokak şarkıcısı da... Twitter entellektüel şov alanı, Instagram ise olmayanı cilalama... Peki ya Tik Tok? İşte orası halkın, gerçek halkın filtresiz hayatı... Belli ki bugüne kadar Instagram'da, Twitter'de dışlananlar, hor görülenler sevdi bu mecrayı... Bu yüzden Türkiye; dünyada Tik Tok kullanıcısı en çok olan üçüncü ülke olarak listeye girdi. Ama bir o kadar tehlikeli. Neden mi?
Hem güldüren, hem gülünç duruma düşüren bir mecra... İnsanları bulunduğu ortamdan farklı bir dünyaya taşıyan bir alan... Aynı zamanda pedofillerin en sevdiği, çocukları istismar ettiği, gençleri hayatlarını tehlikeye sokacak meydan okumalara teşvik eden bir bir sosyal medya uygulaması... Uzmanlar ilk kez bu kadar sert yorumlar yapıyor bu uygulama hakkında. Yasaklansın! diyorlar... Biz de Tik Tok gerçeğini önce bilişimci yüksek mimar Orhan Toker'le konuştuk. Toker, bilişimci bir baba olarak açtığı Instagram hesabıyla adeta Tik Tok'a savaş açmış halde... "Yasaklara karşıyım ama Tik Tok başka bir şey. Kesinlikle yasaklanmalı" diyen biri...
- Siz neden Tik Tok'a bu kadar karşısınız?
- Tik Tok içerik olarak zararlı, kültürel yozlaşmaya yol açıyor. Çocuklar için uygunsuz içerik vermeye devam ediyor. Ayrıca Tik Tok içindeki para kazanma mekanizması çok tehlikeli. Bazı aileler çocuklarının videolarını çekip, bu içerikte paylaşıyorlar. Bu videolar pedofillerin hedefi haline geliyor. En çok pedofil Tik Tok'ta var. Aileler, çocuklarının burada olmasına ses çıkarmıyor. Çünkü bu mecrayı eğlenceli bir platform zannediyorlar. Oysa ki çok tehlikeli.
- Para kazanma mekanizmasından söz eder misiniz?
- Tik Tok'ta canlı yayınlar var. Orada çıkartma gönderme diye bir uygulama var. Yat diye bir çıkartma var, bu 830 liralık bir şey. Bu en yüksek bedelli rozet, canlı yayın yapan kişiye bunu gönderdiğinizde, karşı taraf bozdurup paraya çevirebiliyor, 500 lirası kendinin oluyor, gerisini uygulama alıyor. Bu canlı yayını yapanlar genelde 18 yaşından küçük reşit olmayan genç kızlar oluyor, çünkü çıkartmalar en çok onlara veriliyor. Bu yayınlar akşamın belli bir saatinden sonra aç aç olayına dönüyor. Yetişkin erkekler, bu genç kızların üzerindekileri çıkarttıkça rozet gönderiyor. Ortam iyice iğrençleşiyor. 23:00'ten sonra aç aç alemlerine dönüyor bu mecra. Bu sadece genç kızlar için değil, genç erkek çocuklar için de geçerli bir tehlike. Onlar da taciz ediliyor aynı zamanda bir takım tehlikeli talepler de geliyor, kafana ütüyle vur, kendini balkondan sallandır gibi... Son zamanlarda rozetli canlı yayın olayını Instagram da getirdi ama orası çocukların mecrası değil. Onlar Tik Tok'ta!.. Zaten Tik Tok'un kitlesi orta ve orta seviye altı insanlar... Toplumun sosyoekonomik olarak az gelirli kısmı. Ve onlar da bu tür tuzaklara çok daha kolay düşüyorlar.
- Tik Tok'un ortaya çıktığı Çin'de yasak olmasını nasıl yorumluyorsunuz?
- Çin'de birçok sosyal medya uygulaması yasak. Çünkü Çin bunların ülke kültürünü yozlaştırdığını, gelenekleri baltaladığını düşünüyor. Tüm ülkelerin kültürünü yozlaştırmak amacıyla kullanıyor. Adeta bir silah!
- Tik Tok uygulamasının meydan okumaları da çok büyük tehlike arz ediyor değil mi?
- Tik Tok'un diğer bir tehlikesi de meydan okuma. Amerika'da çok yaygın bir meydan okuma vardı, boğazınızdan beyninize giden bir ana damar vardır, onun üzerine bastırdığınızda, küçük bir bayılma geçirirsiniz. Bunun meydan okumasını kamera karşısında yapıyorlar. Amerika'da 13 yaşında bir çocuk öldü bu nedenle. Elektrik prizinin arkasına demir para koyup, o prize fiş sokulunca patlatma var, elin üzerine tuz koyup, üzerine buz koyma meydan okuması var. Tik Tok algoritması da bu tür tehlikeli meydan okumaları öne çıkarıyor. Çocuklar da bunun çok popüler olduğunu sanıyor bu nedenle. Her gün böyle meydan okumaları tarayan bir ekip var, çocuklara en çok zarar verecek olanları öne çıkarıyorlar. Bunu yapay zeka yapmıyor. Çin'deki psikoloji eğitimi almış çalışanlar yapıyor. En son bir meydan okuma vardı, sekiz arkadaş yere bir kamera koyuyorlar, kafaları birleşik vaziyetteki kameraya eğiliyorlar, biri havaya ütü fırlatıyor, kimin kafasına gelirse... Kanlar içinde bir video...
- Bir genç kız çatıdan düşerek vefat etti ülkemizde. Bu ilk ölüm... Bu da bir meydan okuma mıydı?
- Bu kızınki de cesaret meydan okumalarından biri. Çatıya çıkmış Tik Tok çekeceğim diye... Ve düşmüş... Bundan önceki Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un uyardığı bir meydan okuma vardı. Bir grup çocuk bir arkadaşlarını ortaya alıp, çelme takıp düşmesine neden oluyorlar. Kafatası kırma meydan okuması bu. Çok tehlikeli bir şeydi, Allah'tan çabuk farkedildi.
Prof. Dr. Veysel BOZKURT / Sosyolog
SOSYAL MEDYA NARSİSTİK BİR KÜLTÜRÜ TEŞVİK EDİYOR
- Tik Tok için Türkiye'nin gerçek yüzü, gerçek insanların tanımlaması ifadeleri kullanılıyor, öyle mi gerçekten?
- "Gerçek dünyada ne varsa İnternet'in sanal dünyasında da o vardır" sözü oldukça yaygın söylenir. Tik Tok ya da diğer sosyal medya mecralarında yer alan paylaşımlar her toplumun kendi içinden çıkıyor. Ancak bu paylaşımlar sizin ifadenizle "Türkiye'nin gerçek yüzü"nü temsil eder mi derseniz, "Hayır" derim. Sosyal medya mecralarında insanları şaşırtan, merak duygusu uyandıran, bilinç dışı çağrışımları olan tehlike, şiddet ya da cinsel içerikli paylaşımlar daha çok izleniyor ya da beğeni alıyor. İzleyici ya da beğeni oranlarına bağlı olarak uygulamaların algoritmaları, belirli paylaşımları öne çıkartıyor. Öne çıkmak, daha çok beğeni almak, daha çok takipçiye sahip olmak, dijital dünyada daha üst bir statüye çıkmak anlamına geliyor. Sürekli toplumsal kalıpları zorlayarak ilgi odağı haline gelen Tik Tok içerik üreticileri bu toplumun içinden çıkmış olsalar da toplumu temsil kabiliyeti yok denecek kadar azdır. Diğer taraftan Tik Tok videolarının izlenme ve beğeni oranlarına bakarak toplumun bastırdıklarını, zihninin derinliklerinde olanları tahmin edebiliriz. Bu uygulamaların kullandığı yapay zeka sistemleri büyük ölçüde her kullanıcının beğeni ölçülerini, kültürel ya da politik değerlerini, alışkanlıklarını çoğu zaman kişinin kendisiyle ilgili bilmediklerini kestirebiliyor. Bunlar da uzun vadede mahremiyet ve güvenlik sorunları yaratabilir.
- Başörtülü bir kadın kendini komik duruma düşürerek, bir pazar çalışanı bir gününü 15 saniyelik videolarla paylaşarak, mahallemizin kızları göbek dansı yaparak fenomen oluyor. Sokaktaki sıradan halkın kendini bu kadar gösterme merakı neden kaynaklanıyor?
- Sevilmek, beğenilmek, popüler olmak kısaca şöhret olmak her insanın içinde belirli ölçüde vardır. Ayrıca fenomen olmak sadece psikolojik ihtiyaçların karşılanması ile sınırlı değil. Sınırlı sayıda da olsa sosyal medya fenomenlerinin büyük paralar kazandıkları ve gösterişli hayatlar yaşadıklarını görüyorlar. Ekonomik beklentiler de psikolojik faktörler kadar etkili oluyor bazı içerik üreticileri için. Fenomen olmak ya da izlenebilmek için herkes elindekini kullanıyor. Sesi güzel olan şarkı söylüyor, bedeninin albenisi olduğunu düşünen bedenini sergiliyor ya da ilgi çekeceğini düşündüğü bir takım tehlikeli ya da tuhaf davranışlar sergileyerek dijital pazarda izleyici bulmaya çalışıyorlar. Pazarda rekabet son derece acımasız. Para ve itibarın yüksek olduğu en tepede çok az sayıda kişiye yer var. Oraya çıkma arzusuyla yanıp tutuşan içerik üreticileri sürekli beğeni arayışı baskısı altındalar. Sürekli insanların ilgilerini çekecek içerikler üretmek zorundalar. Duramazlar. Dururlarsa düşerler; izleyicilerini kaybederler ve rakiplerinin gerisinde kalırlar.
- Bu tür mecraların toplumu dejenere ettiği söyleniyor. Doğru mu?
- Bir tarafıyla bu mecralar toplumda var olanı; yani bastırılanı ortaya çıkartıyor. Diğer taraftan da sosyal medyada sürekli karşımıza çıkan içerikler, bazı davranışları meşrulaştırabiliyor. Bilindiği gibi duygular bulaşıcıdır derler; davranışlar da öyle. Örneğin bir başka kişinin bedenini sergileyerek veya tehlikeli davranışlarda bulunarak daha çok beğeni/takipçi elde ettiğini gören bir içerik üreticisi belirli bir süre sonra kendisi de bu yola gidebilir. Bozulma kullanıcının meşrebi ile de yakından ilişkili bir kavram.
- İleride nasıl toplumsal sorunlara yol açabilir?
- Sanırım ileride yol açabileceği en önemli sorunların başında mahremiyet geliyor. Şöhret olma, sevilme, beğenilme, statü elde etme, para kazanma arzusu ile gençler özel hayatına dair son derece kıymetli bilgileri kontrolsüz şekilde paylaşıyor. On altı yaşındaki bir gençten mahremiyetin önemini kavramasını beklemek de doğru değil. Ebeveynlerin bile mahremiyetin önemini kavramakta zorlandığı bir dünyada bunu gençlerden beklemek haksızlık olur. Sosyal medya, sürekli beğeni arayışını öne çıkartan narsistik bir kültürü teşvik etmektedir. Ancak herkesin bir numara olması da mümkün değildir. Yeterli ilgi görmeyen kullanıcıların depresif bir ruh haline girmesi ya da ilgi çekmek için daha tehlikeli işler yapmaya kalkması da bir başka sorun olabilir. Bağımlılık ve sosyal izolasyonu daha olası sorunlara ekleyebiliriz.