Türkiye'nin en özgün restoranlarından Neolokal'deyiz. Masamız hazır, yemeklerimiz tabaklarımızda... Daha doğrusu NFT'lerimiz.
Ben imambayıldı tercih ettim. Ama belli ki masadan aç kalkacağım çünkü bu imambayıldı bir NFT... Non-Fungible Token (NFT), başka bir eşi daha bulunmayan dijital varlıklar demek...
Aklınıza gelebilecek her şey NFT haline dönüştürebilir. Bu 'şey' dijital ortamdaki bir görsel, video, sosyal medya paylaşımı veya bir müzik eseri olabilir. Her şey sanal ortamda.
İşte bu yüzden yiyemedim imambayıldıyı...
Neolokal'se Türkiye'nin, hatta dünyanın sayılı restoranları arasında.
Gelecekte kabul görecek şekilde eski yemeklerimi modernleştirerek sunuyorlar. Bu özgün bakış açısıyla bir kez daha herkesin bir adım önüne geçtiler.
Dünyanın ilk gastronomi astro deneyimini NFT yaptılar.
Neolokal'in kurucu şefi Maksut Aşkar'ın beş tarifiyle hazırlanan tabaklar, sanal alemde, NFT olarak koleksiyonerlerin beğenisine sunuldu. Kadınbudu, imambayıldı, humus, kereviz salatası ve sardalya 0.5 ETH yani 1600'er dolardan satışa çıktı ve 90 gün boyunca açık arttırmada olacak. Tabakları satın alan kişi, aynı zamanda gerçek bir deneyime de ortak edilecek.
Maksut Akşar ile mutfağa girerek, satın aldığı yemeği birlikte pişirecek.
NFT dünyasında bir ilke imza atan ekiple, Erim Leblebicioğlu, Maksut Aşkar, Orkun Bulut ve Hakan Şık ile biraraya geldik:
- Nereden çıktı, beş yemeğinizi NFT yapmak?
- Erim Leblebicioğlu: Maksut'la pandemi sürecinde kripto paraya, NFT'ye ilgimiz yükseldi. Neolokal'in de bir gastroart projesi neden olmasın diyerek yola çıktık. Maksut zaten sürekli üreten bir kişilik. Dünya evriliyor ve bunu takip etmek zorundayız. Bunu yakalamaya çalışıyoruz.
- Maksut Aşkar: Her tasarımcının yeni bir şeyler tasarlamak için hayal ettiği şeyi gerçekleştirmesi lazım ki yenilerine yer açılsın. Mutfak buna inanılmaz fırsat veren bir yer. Neolokal bizim evimiz, oyun alanımız. Dünya dönüşüyor ve biz de restorancılar olarak bir süre sonra yemeklerimizi kripto para kabul eden banka sistemleriyle satacağız.
Bu dönüşümün bir parçası olmak istedik. Bu bir başlangıç projesi daha sonra yapabileceklerimizin sınırı yok.
- Beş yemek hazırlandı NFT olarak. Neler bunlar? Ve neden bu yemekler seçildi?
- M.A: Hepsinin ortak bir hikayesi var. Geleneklerimizi gelecekte sürdürülebilir kılabilmek için, gelecekte kabul görebileceği formata dönüştürmek gerekiyor. Ama bunu yaparken, herhangi bir esansını bozmadan, dokusunu yıpratmadan sadece günümüz koşullarının bize müsade ettiği teklonoji ve modern düşünüş tarzıyla yorumlamalıyız. Bizim tabaklarımızın hepsi böyle. Hepsi böyle olunca içlerinden beş tanesini seçmekte çok zorlandık.
- Hakan Şık: 12 yıl önce markalara sosyal medyanın önemini anlatıyorduk. Şu an nasıl insanlar Instagram'daki mavi tıkı bir statü sembolü olarak görüyorsa, artık NFT'ler bu sembol haline gelecek. Ama ben bir yemek yaptım ve NFT'ledim denseydi olmazdı. Arkasında bir hikayesi var. Kripto dünyasında da, böyle bir yere gelinebilecek.
- Niye Neolokal'i tercih ettiniz bu proje için?
- Orkun Bulut: Neolokal'le bunu yapmamızın bir nedeni var, The World's 50 Best Restaurant listesinin 110. sırasında. İnternet dünyasının bir milliyeti olmadığı için, dünyaca bilinen bir restoran markasıyla NFF yapmaktan daha iyi bir seçim olamaz.
Dünyadan ve Türkiye'den çok olumlu tepkiler aldık. NFT olmadan önce zaten Neolokal tabakları bir sanattı. Satın alan insanı da gerçek dünyayla buluşturacağız.
- Sanal ve gerçek birarada yani. O nasıl olacak?
- M.A: Tabağımızı satın alan kişi, benimle mutfağa girecek, o tarifi birlikte yapacağız. Böyle bir deneyim sunmak istedik. Tabağımıza NFT olarak kim yatırım yapıyorsa, dünyaca bilinen bir restoranın, o tarifinin reçetesine sahip olup, onu tasarlayan kişiyle mutfakta uygulayabilme şansına sahip olacak. Bir ressamla, eserini birlikte çizmek gibi.